”Orda 100 tane gül var, ama ben seni 100 milyon kere seviyorum..
100 milyon tane gül gönderemeyiz dediler :))”

Böyle başlayan bir hikayenin içinde, renkli hayallerin kahramanı, mutlu Derya; tevaffuk’un anlamını düşünüp daha bir sevinmektedir.

Gecenin beşinde, beş spiritüalizm sorusunun beşine de; ‘Şey neydi? A, unuttum. Bilmiyorum. Ama sen anlatınca anlıyorum’ diye eğlenceli şekilde yanıt verse de, vuku toplayacı çiçek; başı sonu eğlenceli bu işin demektedir zaman, cebine koyduğu anları kendine saklarken…

”An be an, bir melodinin peşine isteyerek gidercesine; yakamoz kovalayan macerapest düşmüş çoktan sol yana” yazan bir cümle okudu Derya. Kafasını kaldırmasıyla, o notu tekrar okuma isteği doğdu içine.