1964 yılında Atom araştırıcıları gökkuşağı ile ilgili deneyler yaptılar. Born Üniversitesi’nde yapılan deneyler sonucunda Pauly ve Hundhausen adındaki atom fizikçileri “atom-gökkuşağını” buldular. Bunun üzerine Amerikan ve Rus bilim adamları büyük bir gayretle bunların üzerinde incelemeler yapmaya başladılar.
Hatta bir kuşağı bombasının bile gelişmekte olduğuna dair söylentiler ortaya atıldı.
Eğer bu gerçekse, bundan pek bir şey öğrenmemize olanak yok. Öyle ya, Nükleer silahlar daima çok gizli tutulan şeyler.
Bununla beraber gökyüzündeki gökkuşağı gizli değil ve incelenebilir. Hatta gökkuşağı hakkında daha çok şey öğrenilebilir ve gökkuşağı bombası ile ilgili söylentiler hakkında fikir edinilebilir.
aristo
Öyleyse buyurun:
Güneş ışığından M.Ö 384-322 yıllarında yaşayan ve Makedonya sarayında sonradan dünyanın Büyük İskender adıyla tanıyacağı genç veliahda okuma, yazma öğreten büyük bilgin Aristoteles, Yunanlı hemşerilerinin gökkuşağını hala bir tanrıça sanmalarına çok üzülüyordu. Kendisine gelince, o Olimpus dağında yaşadıkları söylenen Zeus, Hermes gibi tanrılara artık inanmıyordu. Onlar orada nektar içerler ve gök kuşağı tanrıçası İris’i tanrısal haberlerle dünyalılara gönderirlerdi. Aristoteles yalnız ve yalnız doğaya inanıyordu. Gökkuşağının da doğal bir nedeni olmalıydı.