bildirgec.org

spor hakkında tüm yazılar

halı saha

best27 | 02 September 2009 23:11

Türkiye çapında bir uygulama başlatıyoruz. www.halisahalar.org isimli bir site kurduk. Amacımız tüm illerde erişimi kolay olan en azından rezervasyon bilgilerine ulaşılan ve reklam verilebilinen aktif bir site kurmaktır. Bu siteye tüm halı sahaların tanıtımları ücretsiz alınacaktır. Bizden bildirmesi.

Kasımpaşa’da Vuslat Zamanı

juki | 24 August 2009 12:22

Haliç'in dertli delikanlısı zor günleri geride bırakıyor...
Haliç’in dertli delikanlısı zor günleri geride bırakıyor…

43 yıl aradan sonra ilk kez 2007-2008 sezonunda Süper Lig’de oynamaya hak kazanmış Kasımpaşa, 1 sezonun ardından tekrar Süper Lig’de boy göstermeye başladı. Kasımpaşa takımı gerçekten çok zorlu süreçlerden geçti. 2005 senesinde TFF 3.Lig’de oynayan takım kısa zamanda çok yol aldı, ama 3 -5 bin civarında taraftarı dışında kimseye yaranamadı. Türkiye Futbol Federasyonu bir yandan basın diğer yandan, hakemler öyle bu takım kamuoyunda hep Recep Tayyip Spor olarak lanse edildi. Bu durum klübe büyük zarar verdi.TFF, 2007-2008 sezonunda Kasımpaşa’nın maçlarını kendi evinde oyamasına izin vermedi. Sebebi ise zeminin suni çim olmasıydı. Aynı TFF bir yıl sonra Gençlerbirliği,Hacettepe ve Ankaragücü klüplerine Ankara 19 Mayıs Stadı’nda suni çimde oynama izni verdi. Kasımpaşa ise sahanın zeminini doğal çime çevirmek için onca zaman harcadı ama bu işlem ancak 2007-2008 sezonunun son haftalarında gerçekleşti. Takım, o sene maçlarını Olimpiyat Stadı’nda oynadı ve taraftar desteğinden mahrum kaldı. Taraftarlar takımlarını birkaç maça izleyebildi ancak. O sezon küme düşen Kasımpaşa, ertesi sezon Bank Asya 1.Lig play-off şampiyonu olarak lige dönüş yaptı. Bu süreç içinde kamuoyunca hep yaftalandı. Hakemler Kasımpaşa’nın maçlarına hep bir önyargıyla çıktılar. Evet, siyaset söylentileri klübe büyük zarar veriyordu.Bunun en açık örneğini Mayıs 2009’da Ankara-Yenikent’teki play-off maçlarında gördük. İlk maçta Altay ile karşılaşan Kasımpaşa 1-1 giden maçın son dakikasında kornerden gelen topta temiz bir gol bulmuş, fakat bu gol hakem Aytekin Durmaz tarafından faul gerekçesiyle iptal edilmişti ve maç penaltılara gitmişti. Sonunda penaltılardan galip çıkan taraf gene Kasımpaşa oldu, ama iptal edilen gol spor kamuoyunda herkes tarafından yanlış bir karar olarak yorumlandı. Play-off finalinde ise Karşıyaka’yı 2-1 ile geçen Kasımpaşa Turkcell Süper Lig’de yeniden oynamaya hak kazanıyordu. Lakin bunu hazmedemeyen Karşıyakalı 7.000 tarafar 3.000 kişilik Kasımpaşa tribününe saldırmış, sahaya inmiş ve hatta şampiyonluğu kutlayan Kasımpaşalı sporculara saldırı grişiminde bulunmuşlardı.O gece güvenlik güçleri olayları yatıştırmıştı ama ne var ki TFF Karşıyaka klübüne 5 maç ceza verirken Kasımpaşa’ya da 1 maç cezayı araya sıkıştırmıştı. Şimdi soruyoruz, Kasımpaşa’nın suçu neydi? Şampiyon olup Süper Lig’e mi çıkmak? Nitekim Kasımpaşa bu cezasını geçen hafta İ.B.B önünde çekti. Taraftarından yoksun olan Kasımpaşa bu maçı 3-1 kaybetti.Şimdi Kasımpaşa’da vuslat zamanıdır işte… Kasımpaşa, özetle bahsettiğim bu zorlu günlerin ardından taraftarına ve Süper Lig’e kavuştu ve 4.hafta Kasımpaşa’da oynayacağı Gençlerbirliği maçını bekliyor.

Raging Bull (1980)

queennothing | 10 August 2009 15:17

10 Temmuz 1921 doğumlu Jake LaMotta, henüz 19 yaşındayken, profesyonel bir boksör olarak, spor dünyasındaki yerini aldı. Küçük yaşta babasının kışkırtmalarıyla, sokaktaki çocuklarla dövüşen Jake, en çok kulandığı ‘Raging Bull’ ve bir kısım taraftarca takılan ‘Bronx Bull’ lakaplarıyla, 106 profesyonel karşılaşmanın 83’ünü nakavtla bitirerek tarihe geçti. Jake’in boks tarihindeki en önemli ünvanlarından biri, hiçbir boksörün yenemediği Sugar Ray‘i yenmesi oldu kuşkusuz. Yıllarını boks yaparak geçiren Jake LaMotta, bir süre sonra boksu bıraktı ve bir gece kulübü açtı.
Sinema tarihinin en başarılı yönetmenlerinden biri olarak kabul edilen Martin Scorsese tarafından “Raging Bull” adıyla sinemaya aktarılan LaMotta’nın hayat hikayesi, Robert De Niro‘nun başarılı performansı ile şekilleniyor. Cathy Moriarty, Joe Pesci, Nicholas Colasanto, Cathy Moriarty, Lori Anne Flax gibi isimlerin de rol aldığı film, ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ve ‘En İyi Düzenleme’ dalında Oscar Ödülü kazanırken, ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’, ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’, ‘En İyi Görüntü’, ‘En İyi Görüntü Yönetmeni’, ‘En İyi Yönetmen’ ve ‘En İyi Ses’ dalında Oscar adayı oldu.

Jake, hırslı ve güçlü bir boksördür. Yıllar geçtikçe hayatının merkezi haline gelen boks, genç adamın tek vazgeçilmezi olacaktır. Kız arkadaşı Vickie ile çekişmeli bir ilişkisi olan Jake’in en iyi dostu, erkek kardeşidir. Kardeşinin ayarladığı maçlar ve Jake’in, zaman geçmesine rağmen yatışmayan asabi tavırları, özel hayatında kayıplar vermesine sebep olsa da, yaparken mutlu olduğu tek şeyde; boksta ‘yenilmez boksör’ haline getirmiştir. Zengin olan ve onlarca maçı nakavtla bitiren genç adam, medyanın gözdesi ve adından en çok söz ettiren boksör olmayı başarmıştır.

Pilates topu Dersleri video Ebru Şallı Pilates Dersi

NLPMaster | 30 July 2009 23:00

pilates dersleri video ve egzersizleri, ebru şallı pilates videoları
pilates dersleri video ve egzersizleri, ebru şallı pilates videoları

Pilates severlere müjde!
Pilates sitesi açıldı.
Pilates topu, pilates dersleri, plates video, pilates video görüntüleri, ebru şallı pilates dersleri gibi pek çok konunun yer aldığı pilates sitesi pilates.orjinall.com yayında.
Yerli ve yabancı kaynaklardan pilates dersleri pilates.orjinall.com da
Sitede yer alan ve ilginizi çekebilecek başlıca pilates konu başlıkları şunlar:
Ebru şallı Plates Video
Pilates ile boyun egzersizi
Ebru Şallı Pilates fotoğrafları
bel ağrılarını azaltma
Ebru şallı TV8 plates
Pilates yeşil bant hareketleri
pilates topu hareketleri
Pilates dersi video
Pilates ile forma girmek

Yüksel’in Sırrı-7

ozanTi | 12 July 2009 10:14

Yine iyi bir anne olamamıştım çocuklarım için. Kızım resmen kaçırılıyordu ve ben kızımı kurtarmak için attığım her adımda yere yuvarlanıyordum. En sonunda kalkıp yürüyebildim ama kızımın çığlıkları kesilmişti. Duyulmuyordu sesi artık. Nagihanımın çığlığı benim kulaklarımda hâlâ yankılanıyordu:

“Anneee, kurtar beni!”
“Anneee, kurtar beni!”

Son kez yerden kalktığım sırada elektrikler de gelmişti. Hemen Pusat’ın yanına gittim. Ne olduğunu anlayamamıştı, çok da korkmuştu. Daha 8 yaşındaydı ve ablası onun yanındayken kaçırılmıştı. Korkuyla sordu:

Yüksel’in Sırrı-6

ozanTi | 10 July 2009 16:05

Yüksel’le Fatih yemeklerini yerken Özge’nin annesinin evinde elektrikler kesilmişti. Buradan sonrasını Özge anlatıyor:

Çocuklar gün boyu ne olduğunu sorup durdular. Her seferinde atlatmıştım ama sinirlerim iyice bozulmuştu. Sonuçta neyden ya da kimden kaçtığımız bile belli değildi. Bilmediğim bir şeye karşı çocuklarımı nasıl koruyacaktım? Çocuklarıma ne olacağını bilmiyordum ve fazlasıyla korkmuştum. Kendime hâkim olamadım ve ağlamaya başladım. Çocuklarıma karşı güçlüymüş gibi görünemeyecektim. Yine sordular:

“Anne neden ağlıyorsun? Neden anneannem gildeyiz?”

Sporcuların Wikipedia’sı Jockipedia Yayında!

algoz | 08 July 2009 18:31

Web’in ansiklopedisi Wikipedia’da farklı konular hakkında, çeşitli bilgilendirici verilere ve kişiler hakkında da biyografik bilgilere ulaşılabiliyoruz.

Wikipedia’nın bir ansiklopedi mantığı ile hareket ederek, hemen her kategorideki bilgiye ev sahipliği yapmaya çalışması beraberinde çeşitli güncelleme sorunlarını da ortaya çıkarmakta.

En son örneğini michael jackson’ın ölümüyle kendini gösteren bu sorun, web’in yeni argümanı ve olgusu olan Sosyal Medya kavramının bir sonucu olarak ortaya çıkan Gerçek Zamanlı (Real-Time) içerik/bilgi patlamasını da yeterli ölçüde barındıramamakta.

Geniş kategoride hizmet verme sorununa; sadece sporcular hakkında hizmet vermekle ve daha çok tarihsel verilere dayanan anskilopedik veri yerine de; Sosyal Medya araçları ile üretilen içeriği/bilgiyi barındırmak ile çözüm bulduğuna inanan jockipedia, kullanıcılar için alternatif bir bilgi kaynağı olma amacında.

Yüksel’in Sırrı-5

ozanTi | 08 July 2009 17:48

Fatih Yüksel’i biraz zorlamaya başladı, yürümesi için. Zorlamak değil daha doğrusu sürüklemekti bu. Sürükleye sürükleye eve götürmeye çalışıyordu. Baktı olacak gibi değil, bir hamlede sırtlandı arkadaşını. Eve geldiklerinde Yüksel hâlâ şoktaydı. Fatih arkadaşını yere bıraktı, anahtarı bulmak için ceplerini aramaya başladı. Buldu anahtarı. Kapıyı açtı, arkadaşını içeri aldı.

Fatih arkadaşını koltuğa yatırıp su getirdi, bu onu biraz yatıştırırdı belki. Suyu içirdiği sırada yol boyunca olduğu gibi yine sayıklıyordu arkadaşı. Ne dediğini anlamaya çalıştı ama belli belirsiz mırıltılar çıkarıyordu Yüksel. Sözlerinin arasından bir tek Nagihan ismi doğru düzgün çıkıyordu. Nagihan ismini duyunca Fatih telefona sarıldı. Özge’yi aradı. Telefon iki kez çaldı.Sonra açıldı. Özge açmıştı telefonu: