bildirgec.org

sömürü hakkında tüm yazılar

the innocent africa

admin | 03 January 2011 23:41

vahi yaşamı,büyük düzlükleri,koyu tenli insanları,fakirlik,açlık,sayısız hayvan türü deyince akla gelen ilk coğrafya. sürekli izlenen bir kıta.ama artık izlemekle kalmak istemiyor devler.
artan nüfusları ve teknolojileri için başrol oyuncuları yine afrika.

YÜKSEL ARSLAN SERGİSİNE GİTMEYEN KALMASIN

admin | 12 February 2010 15:16

Yüksel Arslan
Yüksel Arslan

Yüksel Arslan retrospektifi Santal İstanbul Ana galeri binasında 21.03.2010 tarihine kedar devam edecek. Sergiye giderken karnınızı doyurun, kağıt ve kalem alın bol bol not almak için, bolca vakit ayırın, su için. Çünkü bu sergiyi gezmek hem çok zaman isitiyor hem de fazlasıyla enerji.
Yüksel Arslan bazı arkadaşlarının dediği gibi kelimelere sığmayacak kadar dolu yaşamış. Ressam olmanın ötesinde neredeyse bir bilgeye dönüşmüş resim alanında. Resim malzemeleri olarak idrar, kan gibi organik maddelerden oluşan yeni bir malzeme elde etmiş. Ve isimlerine “arture” demiş. Son derece etkileyici ve normal resim malzelerine göre daha güzel bir ifadesi var arture’nin.

Santral İstanbul
Santral İstanbul

Yüksel Arslan Fransa’da yaşıyor. Dönemlere ayırdığı resim hayatında okuduğu ve daha fazla bilgi sahibi olmak için harcadığı çabanın haddi hesabı yok. Bir resmi ortaya koymak için sayfalarca notlar almış. Bir çok kitabı ve alanı araştırarak okumalar yapmış. Ve sonucunda başarılı eskiz çalışmaları onu çok başarılı bulduğumuz tablolarına götürmüş.
Özellikle Marx okumalarından sonra ortaya koyduğu kapitalizm ve sömürü meselesi üzerine yaptığı resimler çok etkileyici.

turkcel ve mobil oyuncu ortaklığının müşterilerine kurdukları tuzaklar sonucu mağdur olan biri

siirimsi | 18 September 2008 09:38

ŞİKAYETİM VAR

Turkcelle ve Mobil oyuncu denilen bir anlaşmalı servisle başım dertte… Yazın temmuz ayında yüklediğim 250 konturun 230 unu yedi bitirdi…Tabii bu arada beni de )… Hiçbir üyeliğim olmadığı halde telefonumun yeni olması dolayısıyla bir tek tuşa dokunmamla oyun indirilmiş gibi… Konturların hızla eridiğini görünce her ikisini de aradığım halde bir çözüm bulunamadı.. Üstüne ertesi gün bir başka oyun indirdiniz, bu yüzden üç günde bir şu kadar kontur hesabınızdan düşülecektir, diye mesaj gelmez mi?…

Aradım, ben 40 yaşında bir insan olarak ne diye bu oyunu yükleyeyim, ayrıca böyle bir oyun telefonumda bile yok, dediysem de, oyun indirilmiş şu kadar daha borcunuz var, kontur hırsızlığına devam ettiler, üstüne üstlük zaten mağdur olan ben bu servislerde hakkımı arayacağım diye daha fazla kontur harcadım… Hak arama yolunda iyice konturzede oldum anlayacağınız…

sömürü merhametçiliği

rivak | 25 April 2008 09:15

Türkiye’de sosyal devleti çöküşünü gösteren sebeplerin başında ‘sadaka kültürü’ ve bu kültürün yarattığı ‘sömürü merhametçiliği’ yatmaktadır. Sosyal devletin en önemli amacı insanları çalıştırmak, para kazandırmaktır. Yoksul aileye yakacak ve yiyecek yardımı yapmakla sosyal devlet olunmaz.

İnsanları çalıştırmak yerine onları oturdukları yerden yardım bekletmek sömürü merhametçiliğinden başka bir şey değildir. İnsan onuruyla oynamanın en kolay yolundan biride muhtaç hale düşürmektir. Beklide İnsanlara balık vermek yerine tutmasını öğretmek yapılması gerekendir.

Ünlüler Yarışıyor Halk Sömürülüyor

aynshtein | 19 March 2007 17:59

Her hafta yeni bir yarışma programı başlıyor. Kimi sesini yarıştırıyor kimi dansını yarıştırıyor kimi başka bir şeyi yarıştırıyor. Toplumca yarışır olduk. Kimin kimle yarıştığını da karıştırdık artık. Her hafta yayınlanan yarışmalardan hangisini takip edeceğimizi bile şaşırdık.

Ama devir ünlüleri yarıştırırken ipin ucunu kaçırma devri. Neyi neyle niye yarıştırdıklarının önemi yok. Maksat yarışma olsun, 300-500 kişi kısa mesaj göndersin yapımcının kesesi dolsun. Başka bir amaç yok.

Hele hele bu haftasonu Star Tv’de başlayan Acemi Birliği isimli yarışma bu işin cılkının çıktığının resmidir. Bir yarışma bu kadar mı berbat bu kadar mı “yapmacık” olur?

Dersanelerde Dönen Kirli Çark!

Bilgekan | 01 December 2006 16:07

Azimle ineklediniz, 4 yılda Edebiyat bölümünden, bölüm birincisi olarak mezun oldunuz. 1,5 yıl daha ter döküp öğretmenlik formasyonunuzu Tezsiz Yüksek Lisans yaparak kazandınız. Toplam 5,5 yıl başarıyla üniversiteyi tamamladınız. Pırıl pırıl, donanımlı, enerji dolu ve ideallleri olan bir öğretmen adayısınız. Devlet okullarından birine atanmak için KPSS’ye girdiniz, ancak hükümet sizin branşınızdan alınacak öğretmen sayısını 1000 kişden 30 kişiye düşürdü. Aldığınız puan 70, almanız gereken 90! Seneye denerim dediniz, ancak hükümet her yıl kadronuzu biraz daha düşürdüğü için bir türlü atanamadınız. Dershaneler ne güne duruyor, bu kadar donanımla beni almayacaklar da kimi alacaklar diye düşündünüz. Şehirdeki tüm dershaneleri dolaştınız. Hepsi size aynı şeyleri söyledi: Gel, bir yıl ücret almadan çalış, seni beğenirsek seneye anlaşırız.

“ara ve kazan” mantıklı, izleyiciyi sömüren programlar

nihilanth | 29 November 2006 03:15

eskiden bir tek yabancı kanallarda ve ilk kez etv’de rastlamıştım bu tarz programlara. son günlerde bakıyorum ki neredeyse tüm kanallar gece bu tarz programlar yapmaya başladı.

ekranda salak ve hep aynı şeyleri tekrarlayan bir sunucu ve sonu gelmez gevezeliği.. yanında bir beyaz tahta, tahtada sorunun cevabı adapazarıysa “a.apa.arı” yazıyor ve türkiye’den bir şehir ismi olduğu söyleniyor. “arayın, hadi ama nasıl bilemezsiniz.. aaa sıkıldım ama” deyip izleyen insanı delirten cümleleri defalarca duyuyorsunuz.
aradığınızda muhtemelen bağlamıyorlardır. programın sonunda 1 kişiye çünkü ödül ya veriliyor ya verilmiyor.
bu ödülü alan kişinin de gerçek olup olmadığı bilinmiyor orası ayrı.