bildirgec.org

sokak hakkında tüm yazılar

Saçmalıklar – 16

oky | 28 May 2003 22:50

sokakta yürürken dükkan camlarında falan kendimi inceliyorum.

acaba dış görünüşüm düşündüğüm gibi mi yoksa farklı mı? ama öyle camlara doğru tamamen dönmüyorum. kafamı otuz ila elli derece arasında değişen oranlarda çeviriyorum sadece. gözlerim, çeperlerine mümkün olduğunca yaslanarak en büyük çabayı sarf ediyor bu işte. genelde orantılara dikka ediyorum. tişörtümün uzunluğu ile pantolonumun bolluğu uyumlu mu, seçmiş olduğum renkler ahenkli mi diye. arabanın camlarında da yapıyorum bunu. bazen bir sefer kesmiyor, sokak boyunca kendimi izliyorum. yansımanın netliği ışığın yoğunluğuna göre değişiyor. mesela bir araba camına bakıyorum, tam olarak görünmüyor, hiç paniklemeden sabrediyorum bir diğerine yürüyene dek. bir de araba markaları değiştikçe camların yere olan eğimleri de değiştiği için, benim de camlara olan uzaklığımı iyi ayarlamam lazım. ne kadar dikse o kadar uzak olmak daha verimli. diklik azaldıkça yakınlaşmam gerek. hangi markaydı hatırlamıyorum ama bir marka var ve o kadar eğimli ki camı, ne zaman ona denk gelsem kendimi bu işe fazla kaptırıp kafamı resmen sokuyorum cama, ancak görebiliyorum kendimi. aynalı cam kadar hiçbiri güzel olmuyor ama. bununla ilgili bir anım bile var. sivilcemi sıkıyordum bir keresinde bu aynalı camla kaplı dükkanın önünde. tabi tam bir ayna niteliğinde değil bu camlar. insanın gözü koyuluğa alışınca içeriyi de seçebiliyor. sivilcemi patlatmaya çok yaklaştığım bir anda, benim de gözlerim alışmıştı. içerde birkaç kişi beni izliyordu kapalı olduğunu sandığım dükkanda. hiç vakit kaybetmeden hızlı adımlarla muhitten uzaklaştım. bu, ince tül perdeli bir evde ışıkları açmaya benziyor. sen dışarıyı göremiyorsun ancak dışarıdan bakan biri adeta canlı yayın izliyor.