bildirgec.org

Sinepil hakkında tüm yazılar

Pi – 3.14

fckmeimfamous | 18 June 2008 16:41

Darren Aronofsky‘nin (Requiem for a Dream, The Fountain) 3 tane iyi kısa film çektikten sonraki ilk uzun metrajlı filmi Pi. Bir bilgisayar dahisi olan Maximillian Cohen‘in [Sean Gullette (The Situation, Still Life, hatta Requiem for a Dream’de ufak bir rolü de var)] hayatının kısa bir bölümünü anlatan filmde, Mark Margolis (Gone Baby Gone, The Fountain) ve Ben Shenkman (Angels in America, Law&Order) yan rollerde oynuyor.

Filmin posteri
Filmin posteri

Hoosiers (1986)

chuckie | 18 June 2008 13:02

1986 yapımı Hoosiers ülkemizde “Kazanma Arzusu” olarak gösterilmiştir. David Anspaugh tarafından yönetilen gerçek bir basketbol filmi. Koç Norman Dale’ i canlandıran Gene Hackman harika bir performans gösteriyor. Duygu yüklü bir basketbol filmi olan Hoosiers, Norman Dale’ in küçük bir kasabanın basketbol takımının başına gelmesini ve gelişen olayları anlatıyor. Sanırım en önemlisi gerçek bir hikayeden kurgulanmış olması. Film ile yorumlarda oldukça güzel. Basketbolu seviyorsanız asagıda linki bulunan diğer filmler gibi bunu da izlemenizi tavsiye ederim. İyi seyirler.

Koç Carter
Beyazlar Beceremez

Travis Bickle

fckmeimfamous | 17 June 2008 17:40

Travis Bickle, Taxi Driver‘da Robert DeNiro‘nun büyük başarıyla canlandırdığı arıza karakterdir. New York‘a dair olan görüşünü, “bence birisi bu şehri alıp tuvalete atmalı ve üstüne sifonu çekmeli” diye çok güzel özetleyen, içindeki saklı şiddeti, bir yandan da ahlak anlayışını özene bezene bize yediren bir anti-kahraman.

Bilgisayarda yapılmış bir Travis Bickle boyaması
Bilgisayarda yapılmış bir Travis Bickle boyaması

Martin Scorsese‘nin 1976 tarihinde yönetmenliğini yaptığı, senaristliğini Paul Schrader’in yaptığı, yan rollerinde Jodie Foster ve Harvey Keitel‘ın oynadığı imdb’de en iyi 250 film sıralamasının şimdilerde 35. sırasında olan mükemmel filmin, mükemmel yaratılmış karakteri. Yalnız, kendini dış dünyadan izole etmiş bir adam olan, geceleri, hiç zevk almasa da porno filmlere giden, New York belediye meclisi seçimlerinde aday olan Charles Palantine‘ın (Leonard Harris) kampanya yöneticilerinden birine masumca aşk besleyen, yaşı küçük bir fahişeyi yaşadığı hayattan kurtarma sorumluluğunu da kendince üstüne almış ahlaklı bir adam ve içindeki “şehre karşı olan” nefretini her an dışarıya çıkarmaya hazır bir karakter aynı zamanda.

21

mehmetc | 17 June 2008 16:26

İlk olarak Olağan Şüpheliler (Usual Suspects) filmi ile kendine hayran bıraktıran Kevin Spacey‘i oyuncu kadrosunda görmem ile filmi seyretmem gerektiğini anlamıştım.

Olağan şüpheliler kadar olmasa da film aynı tadı veriyor, umulmadık sonları sevenler için güzel bir film. Film, çok zeki ama parasız bir öğrencinin, üniversite hocasının (Kevin Spacey) yönlendirmesi ile Vegas’a gidip kumar oynayarak ciddi gelir elde etmesini konu alıyor. Tabi bukadar değil 🙂 gerisini seyretmeniz lazım.

Kevin Spacey baş rolde oynamamasına rağmen filmi tek başına taşımış, diğer oyuncularında performansları güzel, herkese tavsiye ederim.

Bu arada filmin imdb puanı 7.0

Like Mike 2 (2006)

chuckie | 17 June 2008 15:38

İşte bir basketbol filmi daha! Jascha Washington‘ ın genç yaşında başrolü kapmış. Yönetmen koltuğunda David Nelson oturuyor. Film sokak basketbolu üzerine. Sokak basketbolu ile komediyi çok güzel bir şekilde bir araya getirmişler. Hiç sırıtmıyor. Filmin konusu Jerome ve ayakkabıları üzerine diyebiliriz. Pardon, “sihirli ayakkabıları”. Bence daha fazla ipucu vermeyeyim, Jerome neler yapıyor, dev adamları nasıl da harcıyor kendiniz görün. İyi seyirler.
Eğer başka basketbol filmi yok mu derseniz, var tabi ki.
Coach Carter(2005)-Koç Carter
White Man Can’t Jump(1992)-Beyazlar Beceremez

STREET FİGHTER :The Legend Of Chun Li

gaudy | 17 June 2008 15:00

Capcom şirketinin Ağustos 1987’de piyasaya sürdüğü bir dönemin çılgın bilgisayar oyunu Street Fighter (Sokak Dövüşçüsü)’ın ilk filmi Universal tarafından 1994’de izleyicinin beğenisine sunulmuş ve başrolünde Jean-Claude Van Damme ve Raul Julia yeralmıştı.
2.Filmi Street Fighter: The Legend of Chun-Li ,yönetmen Andrzej Bartkowiak (Romeo Must Die-Doom filmlerinden tanıdığımız) çekiyor.Filmin oyuncu kadrosuda oldukça ilginç isimler var
Chun-Li karakterini “Smallville” dizisinden tanıdığımız Kristin Kreuk

Balrog – Michael Clarke Duncan (The Green Mile, Armageddon)

Beyazlar Beceremez (1992)

chuckie | 17 June 2008 12:12

Beyazlar Beceremez(White Man Can’t Jump) eğlenceli bir sokak basketbolu filmi. Ron Shelton yönetmen koltuğunda oturuyor aynı zaman da senarist de kendisi. Wesley Snipes(Sidney) ve Woody Harrelson(Billy) başrolleri paylaşıyor. 115 dakikalık filmin ana konusu beyaz bir basketbolcu olan Billy’nin başta Sidney olmak üzere diğerleriyle arasında ki ilişki üzerine. Film hakkında ki yorumlar da oldukça güzel. Bence basketbolu seviyorsanız, komedinin ve basketbolun bir arada olduğu bu filme bir göz atın. İyi seyirler.

Deja Vu (2006)

iamdezzy | 17 June 2008 10:19

Eğer bunun sadece aklın oyunu olduğunu düşünüyorsanız, kendinizi gerçeğe hazırlayın.

Tam da şu anda “Ben bu yazıyı daha önce okumuştum.” şeklinde hissediyorsanız, şaşırmayın, bu hafızanızın size bir oyunu olabilir, ama yine de kendinizi gerçeğe hazırlayın.

Tony Scott‘ın yönetmen koltuğunda oturduğu Deja Vu’yu izlerken büyüleneceğinize şüphe yok. Denzel Washington‘un ATF ajanı Doug Carlin‘i canlandırdığı filmde, Deja Vu konusu, bükülebilen uzay ve zamanda yolculuk konularıyla birleştirilerek sunulmuş. Filme, ortağı Larry Minuti’yi kaybederek başlayan Doug Carlin, meydana gelen bir terör eylemini araştıran ekibe dahil olur.

Ekip, yüksek enerji ile zamanı bükmeyi başarmıştır ve o andan 4 gün 6 saat öncesini her açıdan gözlemleyebilen teknik donanıma sahiptir. Bu sırada Doug Carlin, geçmişe dönerek terör eylemini durdurmayı düşünür ve planını harekete geçirir. Başarılı olursa terör eylemini gerçekleştiren kişinin arabası uğruna öldürdüğü kızı ve terör eyleminde can veren 534 kişiyi de psikopat katilin elinden kurtaracaktır.

Uçurtmayı Vurmasınlar (1989)

heavybear | 16 June 2008 16:07

Daha küçücük bir çocukken tanışmıştı parmaklıklar ardında yaşamayla. Ne çayırlıkları biliyor ne de gökyüzünü iyice görebiliyordu. Annesinin işlediği suçtan mecburen Küçük Barış da mahkum olmuştu. Daha ne olduğunu anlamadan, çocukluğunu yaşayamadan kapalı kapılar arkasına hapsedilmişti. Diğer tüm mahkumlarla konuşsa da İnci Ablası onun en yakın arkadaşıydı. Bilmediği, öğrenmek istediği her şeyi ona sorar öğrenirdi. Birlikte yere çizdikleri uçurtmaları gökyüzünde uçururlardı. Kimi zaman da hayal ettikleri bu uçurtmalar onları özgürlüklerine kavuştururdu. Zaten en nihayetinde Küçük Barış’ın İnci Ablası bir gün özgürlüğüne kavuştuğunda uçurtmasıyla tekrar onu hatırlamaya gelecektir. Hem özgürlüğün hem de umudun sembolü olarak..

From Dusk Till Dawn

fckmeimfamous | 16 June 2008 12:54

Gecko (bir tür kertenkele) Kardeşler’in kaçış hikayesini anlatan Robert Rodriguez‘in (El Mariachi, Desperado, The Faculty, Sin City, Planet Terror)kaçıncı filmi olduğuna henüz karar veremediğim “Günbatımından Şafağa“, “gore” türüne getirdiği yeni solukla en iyi filmlerim arasında yer alıyor.

From Dusk Till Dawn filminin posteri
From Dusk Till Dawn filminin posteri

Filme döneceğiz, öncelikle yönetmen ve “kast”ı anlatmak lazım.
George Clooney ve Quentin Tarantino‘yu Seth ve Richard Gecko adlı iki suçluyu oynarken gördüğümüz filmde, peder olmaktan sıkılmış ve Tanrı’ya inancını kaybetmiş olan aile babası Jacob Fuller rolünde de Harvey Keitel‘ı görürüz. Jacob’ın iki de çocuğu vardır: Kate Fuller (Juliette Lewis) ve Scott Fuller (Ernest Liu). Striptizci/Zombi rolünde de Salma Hayek‘i mükemmel bir isimle izleme şansına sahibiz: Santanico Pandemonium. Yan rollerde ise Kelly Preston ve Rodriguez’in olmazsa olmazı Danny Trejo bulunmakta.