bildirgec.org

sinaps hakkında tüm yazılar

beyin-hafıza

massay | 08 January 2010 11:26

Şurada burada öyleleri var ki, bunların çok üstün hafızaları arkadaşları tarafından, beğenme ile karışık bir şaşkınlık, bir hayranlık, bir kıskançlık duygusu ile anlatılıyor.

  • (Şimdi aklıma gelen ilk kişi: Okul yıllarından arkadaşım Osman Altın. Lakabı hes-mak. 20-25 kişinin hesap makinası kullanarak topladığı mizan tutmazken, kendisi kaş-göz-parmak ritüeli eşliğinde hesap makinası kullanmadan yüzlerce toplamı daha hızlı yapar, mizanı tuttururdu.
    Ders notlarını gözden geçirdiğinde, toplam kaç kelime kaç rakamdan oluştuğunu rapor ederdi.
    Ve benzeri bir sürü detay.
    Şimdi bir özel bankada iş akış yetkilisi. Tüm müşterilerini “nüfusa kayıtlı olduğu yer” bilgisine değin tanıyor. Cep telefonunda kişi isim ve numaraları özel kodlarla kayıtlı.)

Bilimsel açıdan gözlemlenmiş örnekler ise:

  • Allegney Ludlum Sanayiinin başkanı Robert J. Buckley, hazırlanan bir demeci bir kez okuyor ve sonra bunu notlarına bakmadan hemen hemen aynen tekrar edebiliyor. Binlerce memurun adlarını biliyor, bunlardan biriyle bir yıl önce yaptığı bir konuşmayı nerede bıraktığını hatırlayabiliyor.
  • Ray E. Friedman şirketinin başkanı Thomas Dittmer de:” Eğer siz kendinizi işinize verebilmişseniz, her gün yapılan bin alışverişi, alışları, satışları, bir kalbin atışı gibi hatırlayabilirsiniz.” diyor. Olayları hatırlamaya yardım eden bir ritmin mevcudiyeti iddiasında.
  • Dreyfus şirketinin başkanı Jerom Hardy, Dreyfus şirketinin 6 dış ülke teşkilatının ve iki halk hizmetleri kuruluşunun yönetim kurulunda ve bunların hepsinde çalışan kilit personeli aklında tutabiliyor. ” Şimdiye kadar oynadığım golf oyunlarındaki bütün çukurları hatırladığımı sanırım.” diyor.

KAFAM İYİ AĞABEY!

EUQON | 15 August 2007 16:08

Chinese Opium Smokers
Chinese Opium Smokers

Sümerlerin “zevk”, “tazelenme” anlamına gelen“HUL”kelimesiyle ifade ettikleri ideogramları, ilk defa afyonun kullanımından bahsetiğinde M.Ö 5000 yılı imiş. Bundan 1500 yıl sonra bir mısır papirüsü, alkolün icat edildiğini yazmış. Tahmin ediliyor ki, alkolden 500 yıl sonra çinliler çay içmeye başlamış. M.Ö. 2500 yılında Dwellers Gölü etrafında yaşayan İsviçreliler haşhaş çiçeği çiğnemeye başlamışlar. En eski mısır yasaklarından biri olarak kabul edilir; bir rahip öğrencisine “Ben, senin efendin, sana tavernalara gitmeyi yasaklıyorum. İblisler kadar aşağılık olmaya başladın!” diye yazdığında, tarih M.Ö 2000 imiş. M.Ö. 350 yılından kalma bir özdeyiş, “Ölmek üzere olanlara güçlü bir içki verin, Huzursuz olanlara da şarap; bırakın içip hallerini unutsunlar, ve acılarını bir daha asla hatırlamasınlar” diye öğütlemiş. Theophrastus, haşhaş suyu hakkında tartışmasız ilk referans olarak kabul edilen kayıtları M.Ö 300 yılında tutmuş. “Sürüler için çimenleri, ve insanlar yetiştirsinler diye bitkileri getirdin ki topraktan yiyecek sağlayabilsinler, ve kalplerini rahatlatmak için şarap yapabilsinler”diye yazmılmış Zeburda, M.Ö 250 yılında. Bu sıralarda Konstantinapol Piskoposu Aziz John Chrysostom (M.Ö. 345-407) şöyle serzeniyormuş halkına: “Ağlayanları duyuyorum; ‘ Artık şarap yok mu?! Ahmaklık bu! Delilik! Bu istismara yol açan şarap mı ki?! Sorarsanız ‘hayır’ derim. ‘Jurnalciler var diye ışık yakmayacak mıyız, ya da zina var diye kadınlar olmasın mı?!” Gene M.Ö 450 yılında, Babil Kutsal Kitabında “Şarap tüm ilaçların başındadır. Şarap olmazsa başka uyuşturuculara gerek duyulur” yazmış. 1. yy ın başında Çin ve Uzak Doğunun birçok yerinde afyonun kullanıldığı biliniyormuş. İstanbul’un fethinden 40 yıl sonra Amerika Kıtası’nı keşiften dönen Christof Kolomb, tütünü Avrupaya tanıtmış. “Bir parça domuz eti alın, bir yahudinin yatağında 9 gün bekletin. Sonra toz haline getirip bunu sarhoşa içkisiyle karıştırıp içirin. Bir yahudinin domuzdan köşe bucak kaçtığı gibi alkolden kaçacaktır.”1500 yılında bir ingiliz tıp tarihçisi olan J. D. Rolleston sarhoşluğa karşı bu tedaviyi önermiş. 1525 de Paracelsus, afyon ruhunu farmakoloji literatürüne kazandırmış, adına da Laudanum demiş.