bildirgec.org

senarist hakkında tüm yazılar

Nicholas RAY : “Geçmiş Zaman Ve Yönetmen Sandalyesindeki Aykırı Uç”

| 23 December 2008 16:54

Amerikalı Nicholas Ray(1911-1976), Hollywood’un marjinal yönetmenlerinden biridir. Özellikle, “Rebel Without A cause” (Asi Gençlik-1955) adlı kült filmin başoyuncusu James Dean’in idolleşmesinde de Ray’in payı büyüktür. Ray, mimarlık eğitimi görmesine karşılık, Elia Kazan, Martin Ritt ve John Houseman ile birlikte yönetmen ve oyuncu olarak değişik projelere imza attı.
İlk filmi “They Live By The Night” (Dönülmeyen Yol-1947) adlı kriminal bir melodram olup, polisten kaçan iki sevgiliyi anlatıyordu.

1949 yılında “Knock on Any Door” (Cinayet Mahkemesi) adlı dram ile Ray, çaresizlik içindeki bir bireyin kişisel tatminini ve gerçeği arayışını anlatır. Humphery Bogart hem bu filmde, hem de “In Lonely Place” (Tehlikeli İşaret) adlı filminde başrol oyuncusuydu. Tehlikeli İşaret filminde bir senaristin cinayetle suçlanma öyküsü anlatılıyordu.
1952’de “Flying Leathernecks” (Guadal Kanal Kahramanları) filmi ile Japonlara karşı savaşan ABD’li pilotları konu alıyordu.

Asi Gençlik (1955), Ray’in en ünlü filmi oldu. Jimmy karakteri ile James Dean’de bu filmle o dönem gençliğinin sevgilisi oldu. Bu film içeriksel tadının yanında renkli oluşuyla da ayrıcalık kazandı. Bu filmden sonra Jesse James adlı kahramanın hayatını filmleştiren fakat yapımcılarla anlaşamayan Ray, bu film yüzünden Hollywood’u terk etti.
1960’dan sonra Avrupa’da sanatsal yönden özgür olabileceğini düşünen Ray, burada da aradığını bulamadı.

Amerikalı yönetmen Larry Clark, şu sıralar Nicholas Ray üzerine bir film yapıyor.

Jurassic Park’ın yazarı Michael Crichton öldü

vae | 06 November 2008 13:53

Michael Crichton
Michael Crichton

Jurassic Park gibi birçok kitabı sinamaya uyarlanan Michael Crichton 66 yaşında öldü.

Yazarın internet sitesinde yapılan açıklamaya göre Los Angeles’ta kanserden ölen Michael Crichton, yazdığı yazılarla birçok öğrenciye ilham kaynağı olmuştu.

Bilim adamlarına meydan okuyan çizgisi ile herkesin bilimden bir şeyler anlayabileceğini kanıtlamıstı.

Crichton’un ER (Acil Servis) olarak bilinen dünyaca ünlü dizide de imzası bulunuyordu. En çok satanlar listesine 10’dan fazla kitap sokmuştu.

MELANKOLİK…

| 01 November 2008 17:31

Melankoliğin sözlük anlamlarından biri;ortada makul bir sebeb olmadan üzgün olma hali.
Melankoli bazen insan hayatında yaşadığı ani şoklardan sonra çıkabileceği gibi,hiç bir neden olmadanda meydana gelebiliyormuş…
Bu ruh hali kimilerinde gizlenmiş depresyon göstergesi,kimilerinde ise karekter özelliği bile olabiliyor…

Bazı sanatçılar bile çalışmalarından dolayı melankolik
olarak tanınıyorlar.Mesela İllüstratör David LUPTON.
Sanatçı,çalışmalarında serbest el ve geleneksel illüstrasyon tekniklerini kullanıyor… Melankolik sanatçı olarak bilinen David Lupton’nun diğer çalışmalarına buradan bakabiliriz…

Andreas Feininger,fotoğraf sanatçısı...
Andreas Feininger,fotoğraf sanatçısı…

Ayrıca bir çok ressam, yazar, fotoğraf sanatçısı,senarist v.s…sanatçılar eserlerinin bir çoğunda melankolik takılmışlardır.
Yaşadığımız süre içerisinde bir çoğumuzun farkında
veya farkında olmadan melankoli içinde olduğumuz anlar şüphesiz olmuştur…
Melankolik resimler

Yavuz Turgul

gungorayca | 09 August 2008 12:25

yavuz turgul
yavuz turgul

Yavuz Turgul, 1946 yılında İstanbul’da doğdu. Sinema hayatından önce yıllarca gazetecilik yaptı. 1976 yılında Ertem Eğilmez’in desteğiyle senaryo yazarlığına başladı. Senaryosunu şair Ahmet Muhip Dranas ile birlikte yazdığı, 1984 yapımı Fahriye Abla filmi ilk yönetmenlik denemesidir. Fahriye Abla filminde Müjde Ar ve Tarık Tarcan ile çalışmıştır. 1987’de senaryosunu yazıp yönettiği Türk sinema tarihinin unutulmaz filmi Muhsin Bey’de Şener Şen ve Uğur Yücel ile çalışmıştır. Her ikisinin de inanılmaz oyunculuğu sözün bittiği yerde başlar. Film, Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Aktör, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Film ödüllerini aldı. İstanbul Film Festivalinde Jüri Özel Ödülü ve San Sebastián Film Festivalinde ödüller aldı.

Murad Zaloğlu

davudergec | 04 July 2008 19:19

Fılm Seti
Murad Zaloğlu

O Heyacan ve tutku insanı,kamerasına aşık bir Yönetmen.
İki sinema okulunda eğitim alması,özelliklede sinema dil kuramcılarından Oğuz Makal ve Yusuf Kaplan gibi akademik üstatların öğrencisi olması farklı bir yere taşıyor onu.Fılmerinde Kullandığı renk tonları fılmin içine çekiyor insanı.
Ölüm Kapıyı Çalınca Belgeseliyle düşündüren ,Manifatura hayatlar (avangart)kısa fılmiyle gerçekçiliğin dibine vuran,karınca adamla fantastik dünyanın kapılarını aralayan hayal denizi Murad Zaloğlu.
Türkiyede Sineroman anlatıya rağbet olmamasına karşın o alanda da ürünler vermesi çok taktire şayan bir durum.
Ve benim için en vazgeçilmez sözlerinden biri
Sıradan Yaşayıp,Sıradan Ölmemek adına !”

GOSSIP GIRL

behman | 27 January 2008 17:46

gossip girl oyuncular
gossip girl oyuncular

Sosyetenin tatlı ve ekşi yüzü!

Aslında klasik bir hikaye. Zenginler ve fakirler. Fakirler mi? değiller tabi. Marka giyimli, özel okullu, diksiyonları herkese taş çıkartan insancıklar. Manhattan‘da ne kadar fakir olunabilir ki? Konu tabi bu değil. Konu sosyeteye adım atmak üzere olan zengin çocukları ve onlara özenen alt düzey diğerleri. İşin içine bir de “gossip girl” denen (asla göremediğimiz ama sesini duyduğumuz hınzır kız) internet sitesi ve telefon mesajlaşma servisi sahibesi dedikoducu kız girerse ortalık epey karışır. “cw“da ilk sezomu gösterilen ve pek bir ilgi toplayan dizi, grevdeki senaristler yüzünden şimdilik duraksama dönemini yaşıyor. Dizideki entrikaları bir kenara bırakıp dikkat çekmek istediğim nokta şudur; ÖZENTİLİK ve GRUBA DAHİL OLMA HEVESİ. Özellikle genç kızların tavır ve düşüncelerini değiştiren bu gruplara dikkat!!

Alternatif dizi isimleri

aggali | 27 October 2007 19:09

Son zamanlarda ekranlarda dizi furyası aldı başını gidiyor. Sanırım artık tam anlamı ile öğrendi televizyoncularımız dizilerin ne kadar büyük bir getirisi olduğunu. OLsun, geç olsun da güç olmasın demiş atalarımız, geç oldu; bu arada bazı oyuncular açlıktan kendilerini kaybetti, nazıları yaşamlarını yitirdi, bazıları başka mesleklere geçti ama, olsun.

Televizyon izlemenin eski tadını alamayanlar, dizilerin müdavimi olanlar, başka işi olmayıp televizyon izleyenler ve bu sektörden ekmek yiyenler oturup düşünüyorlardır sanırım,bu kadar çok dizi çekiliyor, bunlara nasıl ilgi çekici isimler bulmalı diye. Geçenlerde yazdığım bir yazıda dizi karakterleri için isimler önermiştim, arkadaşlar da katkıda bulunmuşlardı.

Gülse Birsel

macro | 06 April 2007 16:55

Son zamanlarda en çok okuduğum kitaplar arasında yerini alan “Yolculuk Nereye Hemşerim” gerçekten mizah adına önemli bir kitap. Yazarı Gülse Birsel’in , kendine has yorumuyla , olaylara bakış açısıyla , anlatım hakimiyetiyle oluşan bu kitap insanları stresli ortamlarından alıp götüren , kişilerin yüzlerinde tebessüm oluşmasını sağlayan bir yapıya sahip. Yazarın Avrupa Yakası’nı yazarken gösterdiği başarı kitaplarında da devam ediyor. Bu anlattığım kitap yazarın 3.kitabı olmakla birlikte ilk iki kitabı (sırasıyla) “Gayet Ciddiyim” ve “Hala Ciddiyim” dir. Gülse Birsel benim bildiğim kadarıyla (eksiklerim varsa bağışlayın) yazarlık dışında gazeteci, senarist vasıflarınıda taşıyor. Üç kitabını da okuyan biri olarak kitap okumayı seven herkese tavsiye ediyorum ..

“ÜZERİMDE MİNİ ETEK VAR, İLK YARDIM YAPAMAM!”

Radyocu | 13 January 2007 21:40


“Mini Etekliyim, ama lütfen bacaklarımla değil fikirlerimle ilgilenin”

Bir akşam televizyonu karıştırırken, bir diziye denk gelmiştim. Sahnelerin birinde mini etekli bir bayan ve arkadaşı vardı. Film bu ya kızın arkadaşı bayılıverdi. Mini etekli bayan, ilk yardım yapamadı veya senarist bunu uygun görmedi. Bu bayan, arkadaşının yere düşmesiyle birlikte çaresizce etrafa bakmaya ve etraftakilerden yardım beklemeye başladı. Neyse ki birileri bayılan gence yardım ettiler. Kızcağızın, o kadar kısa bir etekle yere eğilmesi, rahat hareket etmesi ve ilk yardım yapması mümkün değildi. Mümkündü ama sanırım “şık” olmayacaktı.