bildirgec.org

scarlett johansson hakkında tüm yazılar

the island, 2005

lifesucks | 16 February 2009 11:31

Peter benchley ‘in aynı adlı romanında sinemaya uyarlamış yapım 21. yüzyılda teknolojinin ve insanlığın ne durumda olabileceğini gösteren bir film. ilerledikçe “gelecekte buda mı olabilirmiş” dedirten film, ikinci yarısındaki aksiyon sahneleriye kopmadan izlenebilir.
Filmin konusuyla ilgili söylenecek herşey filmin büyüsünü bozacaktır.
şimdiden iyi seyirler.
imdb

Vizyonda Bu Hafta ”8 Ocak 2009”

inanco | 09 January 2009 09:50

Vali
Vali

Vali
Türü : Dram
Ülke : Türkiye
Yönetmeni : M.Çağatay Tosun
Oyuncular ;
Erdal Beşikçioğlu
Uğur Polat
İsmail Hacıoğlu
Şemsi İnkaya
Senaryo : Batur Emin Akyel, M.Çağatay Tosun
Müzik : Nail Yurtsever
Görüntü Yönetmeni : Ferhan Akgün
Web sayfası, imdb

The Unborn
The Unborn

The Unborn – Doğmamış
Türü : Korku
Ülke : ABD
Yönetmeni : David S. Goyer
Oyuncular ;
Odette Yustman
Gary Oldman
Cam Gigandet
Meagan Good
Senaryo : David S. Goyer
Müzik : Ramin Djawadi
Görüntü Yönetmeni : James Hawkinson
Web sayfası, imdb

Vicky Cristina Barcelona (Barselona Barselona)

queennothing | 04 January 2009 14:48

2006 yılında “The Prestige” ve 2008’in en iyi drama / tarih / biyografi filmlerinden biri olan “The Other Boleyn Girl“de rol alan 1984, New York doğumlu Scarlett Johansson, ve yine “The Prestige“de rol alan 1982, Londra doğumlu Rebecca Hall ve de Madridli ünlü aktris Penélope Cruz‘un İspanyol aktör Javier Bardem ile başrollerini paylaştığı “Vicky Cristina Barcelona” (Barselona Barselona), 3 Oscar Ödülü sahibi yönetmen Woody Allen imzalı ‘ilişkiler ve ilişkilerin insan psikolojisindeki yeri ve önemi’ni anlatan, 2008 yapımı bir romantik – komedi filmi.

lost in translation

schizophrenia13 | 01 January 2009 14:17

lost in translation
lost in translation

sofia coppola‘nın yazıp yönettiği lost in translation, fotoğrafçı olan kocasının işi dolayısıyla japonya’ya gelen ve kocasının yine işleri nedeniyle yapayalnız kalan kalan charlotte‘un, reklam filmi çekmek üzere hiç istemediği halde para için japonya’ya gelen eski popülerliğini sinema endüstrisinde kaybetmiş ama japonlar tarafından biraz karıştırılsa da oldukça sevilen bob‘la aynı otelde kalmaları nedeniyle karşılaşmalarını oldukça sade bir dille aktarıyor.

lost in translation
lost in translation

hikayenin geri kalan kısmında da bu sadeliği koruyan coppola, eşleriyle olan ilişkilerinden bir şekilde mutlu olamasa da birlikteliklerini sürdürmeye çalışan bu iki insanın, milyonlarca insanla dolu bir şehirdeki yalnızlıklarını soğuk ama bir şekilde renkli olarak çekmiş.

a love song for bobby long

schizophrenia13 | 31 December 2008 16:26

a love song for bobby long
a love song for bobby long

ronald everett capps’in off magazine street adlı romanından 2004 yılında sinemaya uyarlanan senaryosunu ve yönetmenliğini shainee gabel‘in üstlendiği bağımsız yapım a love song for bobby long, son zamanlarda sıklıkla aksiyonlarda görmeye alışkın olduğumuz john travolta’ya sempatiyle yaklaşmanızı sağlayabilir.

a love song for bobby long
a love song for bobby long

annesinin ölümü üzerine kasabasına geri dönen purslane‘nin, biri emekli edebiyat profesörü diğeri onun himayesinde kitap yazmaya çalışan, sürekli içen, konuşan ve kitap okuyan iki erkekle karşılaşmasını ve birlikte yaşamaya başlamalarını konu ediniyor.

Osuruktan Tayyare

patrushka | 22 December 2008 11:19

Gazetelerden birinde bir baslik;
“Scarlett Johansson sumuklu mendilini satisa cikartti” Buraya kadar klasik sacma sapan bir paparazi haberi.
Gecen aksam “Jay Leno show” una katilan Hollywoodstar birden hapsurarak buyuk bir gurultu ile burnunu sildi. Insanlarin gulmesi uzerine, bu virusu Samuel L. Jackson’dan kaptigini soyledi.Bundan sonrasi ise epey dusundurucu…
Komik olan, Bayan Johansson sumuklu mendilini satisa cikardi evet. Durum mu? En son bicilen deger usd 4.050-
Yabanci basinda yer verilen bu haber guldurmekten cok dusunduruyor aslinda.Insan “dunyaya neler oluyor?” diye sormaktan kendini alikoyamiyor.Sanirim normal olani anormal, anormali ise normal gormek, oylesine gecilemeyecek kadar ufak bir nokta degil. Inandigim; dunyanin neresinden, hangi kulturunden olursan ol, dogrunun heryerde dogru oldugudur. Bunu kulturle, gorenekle bagdastiramazsin. Unlulerin yaptigi sacmaliklarin nedeni belli… ya “normalim” diyen insanlar?
Soru: Siz normal misiniz?…

Kariyerine dikkat edilmesi gerekenler 1: Ryan Reynolds

screamofthebutterfly | 23 July 2008 11:54

Ryan Rodney Reynolds
Doğum Günü : 23-10-1976

Bazı oyuncular vardır yetenekleri ya da yüzlerine çok fazla dikkat etmezsiniz ama işini düzgün yaptığı için bir teşekkürü hak ederler sizden. Onun oynadığı rol aklınızda kalır; ama kim olduğu umurunuzda değildir, 5 yıl sonra karşınıza harika bir filmle çıkar, başrol oynamaya başlar ve herkesin ilgisi bir anda ona çevrilir, çok büyüklerle kıyaslanır ve yavaş yavaş onlardan biri olur. Kariyerinin zirvesine ulaşır. Çok fazla belaya bulaşmazsa, özel hayatında çok büyük hatalar yapmazsa, örneğin kokain ile yakalanmak gibi, o zaman kimse onu yerinden indiremez, Bradd Pitt bu kıyasa uygun düşer Herkes bir “Fight Club” daha bekliyor olsa da o “Babel” ile işini yürütüyor, yorgun rollere, pasif kahramanlara kendini hazırlıyor. Belki eski ilahlardan olmayacak ama yinede kimse ona “sen bittin” diyemeyecek,
İşte Ryan Reynolds‘ın kariyerinin tamda bu aşamasında olduğuna inanıyorum, İleride belki bir süper kahramanı oynayacak ve biz ona ben bu adamı “Just Friends” filmden hatırlıyorum kendisi tombul bir şişkoyu oynuyordu diyeceğiz. Zaten biraz biraz ilk bahsettiğim rollerde oynamaya başladı Blade: Trinity (2004)deki Hannibal King karakteri buna örnek olarak gösterilebilir, ayrıca 2009 yılında “X-Men Origins: Wolverine” filminde Wade Wilson / Deadpool rollerini canlandıracak. Yani Gümbür gümbür ilerliyor yaşıda müsait bir ara yıldızı parlayan yok yeni Brad Pitt bu dedirten Jude Law’dan daha etkili bir ilerleme seziyorum, onun gibi verimsizleşmedi çünkü.
Kendine has bir oyunculuk tekniği olan bir oyuncu “Chaos Theory”deki Frank Allen karakteri ile döktüren özellikle kromozom testi sonuçlarını doktordan dinlediği sahnedeki tepkileri oyunculuğunun derinliğini göstermesi açısından harika bir sahne, kusursuz rahatlık sunuyor size.

Kendini çok kolay değiştirebiliyor “The Amityville Horror” filmindeki kötü adam benzeri oyunculukları ile sönük filmlerde bile onun rolünü yine biraz parlıyor.
Bir solukluk filmler vardır hani onları DVD ve televizyonda izlemeye bayılırız, işte öyle rolleri çok oynamış ve bu filmleri öyle iyi seçmiş ki ileride “bay mükemmelleri” oynadığında kimse geçmişten bir çamur atarak onu rahatsız edemeyecek. Belki abartı olabilir ama “Just Friends” ile Eddie Murphy’e bile meydan okuyabilecek seviyede oyunculuk göstermiş.
Onun izlediğim filmlerindeki rollerden biraz bahsedersem sanırım beni anlarsınız. çünkü karşınıza sürekli farklı bir tip olarak çıkacak ve üst üste 3 filmini bile izleseniz (ben izledim) aynı adam olduğunu anlamayacağınız değişiklikler yapıyor ve sizi sıkmadan filmlerini izletiyor.
Karizmatik rollerinin en etkilisi ve dramatik olanı Smokin’ Aces (2006) (Tehlikeli As’lar.) Richard Messner” filmdeki seyirciyle Ajitasyon kurabilen tek karakterdi, bu harika filmin, en harika oyuncusu oydu, güvenebileceğiniz bir polis arıyorsanız o benim dedi. Filmdeki kargaşa ve aksiyon onun yüzündeki gerilimle veriliyor işlerin ters gideceğini ifadesiyle çok iyi bir şekilde açıklıyordu.
Foolproof2003 (Kusursuz),şimdiye kadar izlediğiniz en güzel banka filmi olabilir, üstelik adam mükemmel banka soyguncusu size bir sigortacı kimliğiyle sunar. Sinsi bir zekâ ve “aslında böyle oldu finallerinin” filminde bay muhteşem kendini gösterir.

The Prestige

fckmeimfamous | 19 June 2008 15:16

The Prestige, Christopher Nolan‘ın (Following, Memento, Batman Begins, The Dark Knight) yönetip, kardeşi Jonathan Nolan ile birlikte senaryosunu yazdığı 2000’li yılların en iyi filmlerinden biri ve imdb’nin top250 sıralamasında an itibariyle 84. sırada yer alan bir başyapıt.

Nikola Tesla rolünde David Bowie
Nikola Tesla rolünde David Bowie

Oyuncu kadrosunda çok büyük isimleri barından filmde, Hugh Jackman, Christian Bale, Scarlett Johansson, Piper Perabo, Michael Caine, David Bowie ve Andy Serkis bulunmakta.