bildirgec.org

sarap hakkında tüm yazılar

Şarap ve Çikolatayla Çalışan Yarış Arabası!!!

omeroguz | 16 November 2009 17:35

Saatte 200 km hıza ulaşan atıkla çikolatayla şarapla çalışan yarış arabası geliştirildi. Warwick Üniversitesi’ndeki bilim adamları ve mühendisler tarafından yapıldı. Araç bio-dizel yakıt ile çalışıyor BMW motoruna sahip olan Formula 3 aracının 3 sn içinde 0-100 km arası hızla ulaşıyor. Bir depo benzin ile 55 km yol alınabiliyor.

Aşk’ın, Şarab’ın ve Acı’nın En Acem Şairi….”Ömer Hayyam”…!

| 06 November 2009 13:47

herkes,gönlünce bir yol ariyor kendine..kimi arayisi sürdürmekte,kimi buldugundan emin..ama bir gün,bir ses haykiracak göklerden:
“herkesin yolu kendine varir,arama baska yerde!”

Asıl Adı Gıyaseddin Eb’ul Feth Ömer İbni İbrahim’el Hayyam olan; 18 Kasım 1048 doğmuş ve 4 Aralık 1131 yılında vefat etmiş;

Bilim adamı.
Matematikçi.
Şair
Müneccim.
Alim.
Filozof.
Hepsi bir tarafa gönül adamı.Rubailerinden anladığım kadarıyla aşkı iliklerine kadar yaşamış İranlı Şair.Sevmeyenlerinin,özellikle müslüman olan halkın şarapçı diye tanımladığı,tanıdığı; kendi zamanın ve hatta bizim zamanımızın aşmış insanı…

Ruhu Tazeleyen Ülke; “İtalya”…!

| 05 November 2009 19:30

Mozzarelle
Şarap
Makarna
Limondan yapılan harika içkiler
Yakışıklı erkekleri
Pizza Kulesi
İncecik hamurdan Pizzası
Vatikan’ı
Tarihle olan iç içeliğin baş döndürücü büyüsü…İtalya ile ilgili akla gelen ilkler bunlardır. Akdeniz ülkesi olması daha bir cazip kılar ülkeyi diğerlerine oranla.

Büyüdür İtalya, şu iğrenç dünyada sizi ve ruhunuzu dinlendiren, yeni doğmuşcasına yenileyendir. Atalarla ve geride bıraktıklarıyla iç içelik farklı heyecanlar katar benliğinize.

bira, şarap, viski…

kahramancayirli | 25 October 2009 16:39

Siz nasıl sarhoş olursunuz bilmiyorum ama ben epey kötü bir içiciyim sanırım. Dün (Cumartesi) gece tek bir 50’lik bira ile yerlere düştüm resmen. Ama nasıl mutluyum, nasıl eğleniyoruz, saçma sapan espriler, bilirsiniz…

aboutalanya.com adresinden alınmıştır.
aboutalanya.com adresinden alınmıştır.

Ne bileyim bir şarap, viski falan içer değil mi insan haftada bir gece çıkmışız dışarıya, bira ile ne işin olur (kendime kızıyorum)..

İhtimal

pilli pati | 31 August 2009 09:08

Bir martı kanadı suya nasıl değerse işte o kadar kısa sürecek omuzuma değip geçişin. O an kaderimizin bu denli keskin hatlarıyla çizilmiş olduğunu daha önce hiç farkedemediğimi anlayacağım ve zaten kilitlenmiş olacak adımların kendi mutad yönüne. Bizi bizden ayıran yollara vuracağız kendimizi. Gözlerimi senden alışım, hele o görüntünü hafızama hapsedişim herhalde çok zahmetli olacak.

Gümüşsuyu Palas’ın emektar asansörüne binerken her seferinde gıcırdayan ahşap zemin, yıllar öncesinden kanatlarımda birikmeye yüz tutmuş çileyi anımsatacak bana. Sensiz yaşlanacağım hayatın çıkmaz sokaklarında. Emektar bir asansörle kader birliği yapacağım. Hayat boyu aynı kitabı okumaya mahkum edilsem yine Elias Canetti’nin Körleşme’si diyeceğim. Sonra belki yapabilirsem bakmadan görmeyi öğreneceğim önümdeki satranç tahtasının zaruri bir oyuncusu olarak… Zaruriyetler hep sonunda çokça meziyetlere gebedir ya, bunun için sana sonsuz teşekkür edeceğim her anımsayışımda. Bu oyunda bir oyuncu olmama katkı sağladığın için…

hangisi daha faydalı ?

seloceza | 22 June 2009 16:06

arkadaşalr son yıllarda sarap kalbe faydalı gibi söylentiler çıktı ama ben sunu öğrenmek istiyorum vicudumuza Üzüm mü, şarap mı daha faydalı mı?

Buzbağ’ın büyük büyük dedesi

eflatunmus | 15 April 2009 11:46

Dedeniz takıntılı bir şarap şişesi koleksiyoncusu ise bu yarışma için braz hırsızlık yapmanız gerekecek. Çünkü Kayra Şarapları, Buzbağ şarabının en eski etiketini bulmaya karar vermiş ve “Buzbağ’ın büyük büyük dedesini arıyoruz.” sloganı ile yarışma düzenliyor.
Birinciye verilecek ödül için bu koleksiyonu bozmaya değer mi bilmiyorum ama ben o etiketi merak ediyorum.

şarabistan

Thing | 13 April 2009 15:52

http://www.sarapgunlugu.com/readArticle.jsp?objectID=7000000000020968

Öküzgözlüm ve Şirazettin, gençlerden yaratıcı fikirler bekliyor

ychmt | 31 March 2009 09:48

Şarap dünyasının en eğlenceli markası Cumartesi, Öküzgözlüm ve Şirazettin ile şarap dünyasının kalıplarını altüst etmeye devam ediyor. Öküzgözlüm ve Şirazzettin, bu sefer de insanların, kendilerini internet üzerinden düzenledikleri bir yarışma ile anlatmalarını istiyor. Sen de Öküzgözlüm ve Şirazettin için, kafandaki sinema filmi, gazete ilanı, outdoor reklamı veya gerilla işleri tasarla, işini “www.paramarka.com” sitesine yükle, 5.000 TL’lik para ödülü ve sürpriz hediyelerin sahibi ol.

1 Mart – 30 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek yarışmada, yarışmacılar tasarladıkları işlerini iki ay boyunca “www.paramarka.com” sitesine yükleyebilecekler. İki ay sonunda her kategorinin birincisine para ödülü, yarışmanın ikinci ve üçüncüleri için ise sürpriz hediyeler verilecek.

Pastoral bir öykü…

| 09 March 2009 15:56

Bir çiftlik evi, ovanın tam ortasında, küçük, rustik ve aslında sofistike bir yer; bembeyaz badanası, eskimiş ahşap payandası, yemyeşil çamlarla çevrili bahçesi ve rengârenk çiçeklere bezenmiş iç bahçesi. İki tarafı bembeyaz pamuk tarlası, saflık ve sükûnetin simgesi beyazlık ile maviliğin üstüne şekilden şekle bürünen beyaz bulutların kaydığı bir gökyüzü…
Kabarık kaz tüyü yastıklara baş koymak ve ardından baykuş sesleri ile uyanmak, sabahın dördüne veyahut beşine. İlk ışıkları iliklerinize çekerek nefes almak ve doğanın sessizliği ile baş başa sanırken, horozun vakitsiz ötüşü ile bir daha uyanmak. Traktörün horultusu ile gürleyen, artezyen kuyusundan fışkıran, suyun soğuk sesini duymak ve hatta yüzünüzü o su ile yıkamayı tercih ederek; yüzünüze çarpan buz gibi su taneciklerinin batırdığı iğnelerle bir daha uyanmak. Tavukların arasına dalarak, biraz sonra midenize inecek daha soğumamış yumurtaları toplamak, pamuk tarlalarında toplayacağınız beyazlıkları elinizde hissetmek, kazları kızdırarak peşinizden koşturmak ve daha neler yapmak.
Aslında saflık ve sükûnette, çocukken attığımız her adım trajik bir önem taşıyordu; sonra aynı yelpaze iç dünyalarımıza taşınırken, siyah ve beyaz hamlelerle büyüyen hacmimizi çarpıcı hale getiriyordu. Bunun başlıca nedeni, renk yelpazemiz; siyah, beyaz ve arada yansıyan bilumum renkler. İşin içine karıştırdığımız başka renklerle birbirine giren her şey; saflık, sükûnet, siyah, beyaz ve diğer renklerle eskiyen hayatlar…