yeni görsel sanatlar e-dergisi Visualizer Magazine, eser kabül süresini 19 Ocak 2010 tarihine kadar uzatmıştır.
Eser göndermek veya detaylı bilgi edinmek isteyen değerli dostlarımız Visualizer Magazine’i ve bu adresi ziyaret edebilirler.
eminim bir çoğunuz tipografinin ve tipografi sanatının ne olduğunu biliyorsunuz bilmeyenler buraya bakarak ne olduğunu ve örneklerini öğrenebilirler. O yüzden fazla değinmeyeceğim üzerinde. sadece yazı sanatı ve yazının içerikte güzel kullanım şekli olduğunu bilmeniz sizi kurtarır. Şimdilik… Bu bildiride ise tipografinin albüm kapaklarına çok güzel yansıtılmış örneklerini bulabilirsiniz.
Blood, Sweat & Tears: Greatest Hits
Hülya Saat, Senem Dere’nin ilk öykü kitabı. Kitabın ilk öyküsü “Saklı İstasyon”u okurken, müthiş detaylar, somut bir atmosfer, iyi betimlemeler, iç içe geçmiş olgular, insanlar karşılıyor okuru. Özellikle “Makas” öyküsünde cümleler usta işi. Zaten Dere’nin bu öyküleri nitelikli edebiyat dergilerinde yayımlandı daha önce, ciddi bir editoryadan geçmiş öyküler bunlar, böyle olunca insan olumlu beklentilerle alıyor kitabı eline. Kitap beklentileri boşa çıkarmıyor. Epeydir okuduğum en keyifli hikaye, “Makas”.
Dijital artistler genelde photoshop ve painter tarzı programlar kullanırlar. Bunların yanında internet üzerinde online bir şekilde çizim yapıp bunları yayınlayanlar da var. Sadece profesyonellere değil herkese açık olan siteler de bulunmakta, bunlardan populer ve sosyal yapıda olanlarını merak ediyor musunuz? Hemen farenizi elinize alın ve içinizde bastırılmış vaziyette bulunan sanatsal yönünüzü dışa vurun!
http://www.ratemydrawings.com/
Üyelik üzerine kurulu ve oylama sistemiyle çizilen resimleri derecelendirme özelliğine sahip olan bu sitede çizim alanı olarak flash ve java kullanılmakta. Çok hızlı bir büyüme sürecinden sonra kendini iyice geliştiren bu sitede flash ile yapılan çizimlerin video kaydı tutulabilmekte, java ile çizilen resimlerin ise videosu alınamamaktadır. Flash çizimlerin çizgileri vektörel bir yapıda olduğu için java ile yapılanlara nazaran daha kırık gözükebilmektedir ama bu flash ile yapılan çizimlerin daha kötü olacağı anlamına gelmiyor. Sitede forum, topluluklar, çizim dersleri, aynı anda aynı tuval üzerinde çizim yapabilmemizi sağlayan drawchat bölümü ve deviantart tarzı kolleksiyonların oluşturulabildiği bölümler bulunmakta. Sık sık düzenlenen yarışmalarda grafik tablet hediye eden bu site aynı zamanda 22 dolara 35″ x 23″ ebatında posterlerin de satışını yapıyor.
Kıskançlığın karanlık koridorları
Kahraman Çayırlı
90larla birlikte Türk Sineması’nda kendi yolunu açan, önemli bağımsız yönetmenlerden biri de, kuşkusuz Zeki Demirkubuz. Tıpkı Derviş Zaim, Reha Erdem, Yeşim Ustaoğlu, Nuri Bilge Ceylan ve benzerleri gibi Demirkubuz da daha ilk filminde pırıl pırıl bir filmografinin işaretini sunar izleyisine: C Blok (1994) ile yüksek apartman bloklarına sıkışan üst sınıftan kent insanlarını anlatır.Masumiyet (1997) ile trajedik, çarpıcı bir aşk öyküsünü Haluk Bilginer, Güven Kıraç ve Derya Alabora’nın sinemamızda az rastlanacak derecede başarılı oyunculuk performansları eşliğinde yansıtır kamerasına. Üçüncü Sayfa (1999)’da yoksulluk, ihanet, sadakat gibi kavramları işler Demirkubuz. Yazgı (2001) ile Camus’nün Yabancı adlı kült eserinden yola çıkarak yazdığı senaryoyu filme çeker: Annesinin ölümüne tepki bile göstermeyen, işlemediği cinayeti üstlenen Musa’nın hikayesini…İtiraf (2001) ile yönetmen üst ekonomik sınıfta kadın-erkek ilişkilerinin çıkmazları, ihanetleri üzerinde durur. Dostoyevski’nin Suç ve Ceza romanını filme çekmek isteyen yönetmenin öyküsünü anlattığı Bekleme Odası (2003) gelir sonra. Kader (2006)’de ise Demirkubuz’un Masumiyet filminde tanıştığımız Bekir ve Uğur’un gençliğini izleriz…Demirkubuz’un filmleri, gişede az iş yapan ama çekirdek kitlesi tarafından merakla takip edilen, eleştirmenler ve sosyal bilimciler tarafından önemli övgüler alan, yurtiçi ve yurtdışı pek çok festivalden muhtelif ödüller toplayan filmler olur hep. Üslubunu her filminde geliştirir, anlattığı her yeni hikayede daha yetkinleşir Demirkubuz.
Sıkıcı, kömür kentinde bir balo…
Kim ultraviole sprey ile grafiti yapmak ister? İşte Suck UK tasarımcıları gece parlayarak gözüken bu boyadan sprey yapmışlar. Bunun ile istediğiniz her şekli her yazıyı yazabilirsiniz. İsterseniz parti günlerinde sağı solu spreyleyip loş bir ortam yaratabilirsiniz. Elektirik kesildiğinde ışıksız kalmayacaksınız!
Yanında verilen şablonlar daha farklı şekiller yapabilirsiniz. Tişörtünüze bir şeyler karalayıp akşam ışıldayan adam olabilirsiniz! Glow graifitti elinze geçtikten sonra gerisi sizin hayalgücünüze kalmış
Özellikler
Hepimizin bir birey olarak sanat eseri kusursuzluğuyla yaratıldığı su götürmez bir gerçek.
Peki bu kusursuzluk gerçeğini giyimimizle mükemmellige dönüştürmeye ne dersiniz?
Katagorilize edilmiş bu bilgileri sizinle paylaşmalı; ve kusursuz giyinmeyi amaç edinmenizi sağlamayı şu andan itibaren boynumun borcu kabul ediyor sizi bu mükemmel bilgilerle baş başa bırakıyorum…
1.1 “UZUN BOYLUYSANIZ”:
Tercih etmelisiniz;
Türk sanat müziğimizin divası hakkında belgesel
…
Fraktal kelimesi; latincede, parçalanmış ya da kırılmış anlamına gelen fractus kelimesinden gelmektedir. matematikte ise, genellikle kendine benzeme özelliği ortaya koyan karmaşık geometrik şekillere verilen bir isimdir.
daha önce şura – lar – da fraktal sanatından bahsetmiş ve bu sanata yönelik birbirinden güzel bir dolu örneğe değinmiştik. bu bildirimizde de fraktal sanatının görülmeye değer yepyeni 20 örneğine yer vereceğiz.
David Ebershoff tarafından yazılan Danish Girl adlı roman 2001 yılında tüm dünyada konuşuldu. Şimdi bu romanın beyazperdeye uyarlanması konuşuluyor. Başrolünü Nicole Kidman’ın oynayacağı film, Danimarkalı bir ressamın hayatını anlatıyor. Elbette kitabın bu kadar ilgi görmesinin sebebi sadece bir ressamın hayatını anlatması değil. Konu edilen Danimarkalı ressam Lili Elbe (gerçek adı: Einar Wegener).
Einar Wegener’in hayatı gerçekten de filmlere, romanlara konu edilesi cinsten. Erkek olarak evlendikten sonra karısı tarafından eşcinselliği kabul gören, hatta kendisi gibi ressam olan eşi Gerda‘ya kadın kıyafetleri içinde pozlar veren, ikinci bir kadın kişiliğine bürünüp eşiyle lezbiyen ilişki yaşayan Wegener, aynı zamanda tarihin ilk transeksüeli.
