Birinin zamanladığı periyot dilimlerinde gidip gelen, sıyırdığı su sesiyle berraklaştırdığı ve tekrarında bulanmaya mahkum araba camının ardından…

Çalışmayan yâda olmayan kalorifer sistemi yüzünden buz kesmiş ellerinle, saatlerinin geçmesine rağmen ısıtamadığın o plastik içerikli direksiyonun başında…

Bir şemsiyenin altında, tanımadığın bir sokak lambasının ışığında, “Sen” olduğun için ıssızlaşmış bir yolun kaldırımında…

Titrek parmaklarının ters yüzüyle, dudaklarını kapatırken, dirseklerini dayadığın bir pervaz kenarından ve sadece karşı binanın sarı boyalı, çatlamış, nem kapmış duvar manzarasına bakarak…