bildirgec.org

robot hakkında tüm yazılar

robot siteler

aftermath | 04 February 2005 15:52

robot siteler mevzusu geçmiştibirkaç gün önce. bilmeyenler için açıklayalım..

bilgisayar oyunlarından yapay zekanın ne olduğunu az buçuk biliyoruz. robot
siteler de bir yapay zekası olan, sahibinden bağımsız hareket edebilen siteler. (hatta doğurabiliyor böylece sahibi de robot olabiliyor. bu doğurgan robotlarla savaş için bedava web alanı veren siteler kayıtta imaj üzerindeki metni bu boşluğa girin şeklinde bir teknik kullanıyor.)

yapay zeka seviyesine göre farkedilirlikleri değişebiliyor. birkaçını inceleyelim.

Metropolis

infuscoare | 18 January 2003 17:11

Metropolis, esasında üzerinde defalarca durulmuş, hatta kemikleşmiş bir klişeyi, zengin efendi-fakir köle ya da zalim patron-ezik işçi arasındaki sınıf çatışmasını, bir de aşk hikayesiyle süsleyerek anlatır.

Metropolis`i özel yapan, 1927 yılının Ocak ayında gösterime girmesi, fakat bütün o sınıf çatışmalarının ve kargaşanın 2026 yılının New York`unda, gökdelenlerde yaşayan zenginler ve yeraltındaki fabrikalarda çalışan fakirler arasında geçiyor olması. Ve tabii ki, bir bilim kurgu filminin vazgeçilmez unsuru, görsel efektleri. Günümüzde görsel efektlerden bahsederken, zaten hayatın bir parçası haline gelmiş olan gökdelenlerden, trafik sıkışıklığından, ya da robotlardan söz etmek oldukça güç olsa da, o yıllardaki bu potansiyel ve filmin öngörüsü, yapay zekadan bahsedilen bugünle karşılaştırıldığında ,bu film, onu herzaman özel kılmaya yetecek kadar primi hakediyor diyebiliyoruz.

O günlerde eleştirmenler bugünkülerden oldukça farklı düşünmüş olmalılar ki, film gösterime çıkar çıkmaz yerden yere vuruldu, gülünç bulunup aşağılandı. Ancak, Metropolis`in gösterime girer girmez tarih olmasının tek sebebi gelen kötü eleştiriler değildi. Metropolis gösterime girmeden sadece 3 ay önce, Alan Crosland`in, The Jazz Singer`i , beyaz perdede Al Jolson`un sesiyle kıyametler koparıyor ve tam olarak sesli bir film olmasa da, sinemada sessizlik devri bitip yepyeni bir devir açılıyordu. Anlaşılan, Metropolis`i sessizlikten, müziklerini yapan Gottfried Huppertz ve besteleri de kurtaramamıştı.

The Jazz Singer, Akademi Ödülleri`ni toplarken, o zamanlar küçük bir krallığın bütçesine denk, 5 milyon Marklık maliyetiyle, Metropolis ve yapımcı şirketi UFA (Universum-Film-Aktiengesellscaft) tıpkı Titanic gibi, bütün ihtişamıyla dibi boyluyordu. Ama, pahalıya malolan mükemmeliyetçi yönetmen Fritz Lang`in UFA`da açtığı yaraları Paramount ve MGM (Metro Goldwyn Mayer) kısa zaman sonra makyajla bir güzel kapatacaktı.

Bilim kurguya pek meraklı İngiliz gazeteci-yazar H.G Wells, Lang`i anlamadığı işlere (bilim kurgu bir tek kendi işi çünkü) burnunu sokmakla suçlayıp, dudak bükerek ” daha aptal bir film yapılamazdı” diyedursun, sonradan dünyanın karşılarında şapka çıkarttığı bir kaç isim, Alfred Hitchcock, Sergei Eisenstein,Billy Wilder, Lang`i bizzat setinde ziyaret ederek alkışlamaktan geri durmamışlardı.

710602 numaralı blog

hafifuyku | 10 January 1998 12:22

AOLiza İnanılmaz bişey… Eliza 1966’da ilk AI denemeleri yapılırken yazılmış bir terapist simülasyonu. Karşısındaki insanın yazdıklarını kullanarak hiç bir yere gitmeyen sohbetler üretiyor. Adamın teki Eliza’nın bir kopyasını AOL’e salmış ve insanlarla sohbet ettirmiş… Beş numarayı okumanız lazım….