bildirgec.org

quentin tarantino hakkında tüm yazılar

Sıradışı bir proje Grindhouse (1) : ”Grindhouse : Planet Terror (Dehşet Gezegeni)”

gorcun | 07 May 2009 09:47

Planet Terror
Planet Terror

Quentin Tarantino ve Robert Rodriguez’ in birlikte yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği Grindhouseprojesinin bir parçası olan Planet Terror (Dehşet Gezegeni) Robert Rodriguez’ in çektiği filmdir. 2007 yılında hayata geçirilen Grindhouse projesi, ismini eskiden Amerika’da çekilen şiddet, seks, çıplaklık dolu 3.sınıf aksiyon filmlerinin ardarda gösterildiği sinema salonlarından alıyor.

Planet Terror
Planet Terror

Tam da bu geleneğe uygun şekilde tüm ayrıntıları ve incelikleriye çekilen iki film Planet Terror (Dehşet Gezegeni) ve Death Proof (Ölüm Geçirmez)‘a türün aynı zamanda hayranı olan yönetmenler tarafından büyük özen gösterilmiş. Planet Terror, Texas’ta eski bir askeri üste Abby (Naveen Andrews) liderliğindeki bir çeteyle, Yüzbaşı Muldoon’ un (Bruce Willis) liderliğindeki askeri grup arasında çıkan çatışmada biyolojik silah olarak tasarlanan bir kaynaktan yayılan gaz sızıntısının şehre yayılması sonucu insanların zombiye benzer yaratıklara dönüşmesini konu alır. Filmde şehre kısa sürede yayılan gazın etkisiyle tüm insanların et yiyen yaratıklara dönüşmesiyle bunlara karşı hayatta kalmaya çalışan bir grup insanın mücadelesi anlatılır.

İşkence, kan, vahşet filmi : Hostel (Otel)

gorcun | 04 May 2009 09:15

Hostel
Hostel

Son zamanların en kanlı ve gerilimli filmlerinden biri olarak anılan Hostel(Otel) filmi 2005yılında Eli Rothadlı genç yönetmen tarafından Takeshi Miike ve Quentin Tarantino gibi ünlü ve aykırı yönetmenlerin desteğiyle çekilmiş. Filmde interrail imkanlarından faydalanarak seyahat eden 2 Amerikalı öğrencinin Jay Hernandez (Paxton), Derek Richardson (Josh) yanlarına yolda tanıştıkları İzlandalı öğrenciyide alarak Eythor Gudjonsson (Oli) çılgınca ve heyecan dolu bir tatil yaşamak amacıyla yola çıkarlar.

Güzel ve seksi kadınların olduğu yerlerde istedikleri herşeyi yapabilmeyi uman genç öğrenciler hayallerindeki ortama ulaşma amacıyla önce trende tanıştıkları Hollandalı iş adamını (Jan Vlasák) ciddiye almasalarda daha sonra otel odasındaki yabancının tavsiyeleriyle Slovakya’ya giderler. Slokvakya’da vardıkları otelde en başta her şey istedikleri gitsede zamanla olaylar tersine dönecek ve beklediklerinin aksine kendilerini hiç memnun etmeyecek olaylar başlarına gelecektir.

Hostel
Hostel

Hostel (Otel) kan, şiddet, işkence vs. gibi sahnelere tahammül edemeyen kişilerin kesinlikle izlememesi gereken bir filmdir. Ayrıca filmin ilk bölümünde aşırı çıplaklığa varan müstehcen sahnelerde vardır. Slovakya’da geçen film aslında Çek Cumhuriyet’inde çekilmiştir. Filmde kullanılan aşırı kanın miktarı 150 litreye varmıştır.

Amerika’da bağımsız sinemanın kalesi: Sundance

ekimdusu | 21 January 2009 12:11

Sundance'ın akıllara kazınmış portresi
Sundance’ın akıllara kazınmış portresi

Herkes bilir sinema yedinci sanattır. Yani bir yerde sanatların sanatıdır. Onun bu karşıkonulmazlığı ve gücü, farklı açılardan, değişik biçimlerde dile getirilmiştir. Ancak günümüzde sinemada Amerika hakimiyetine kalmış koca bir dünya ve Hollywood hakimiyetine kalmış Amerika söz konusu. Tabii bağımsız sinemacılar hariç.

Bağımsız sinemada, yüksek bütçeli gişe filmleri, yıldızlaştırılmış isimler, stüdyolar yok. Sinemanın bağımsız yüzü daha çok farklılıkları ortaya koyan, kimi zaman yüksek sesle söylenmesi insanı rahatsız edecek cümleleri bağırandır. İşte bu yüzden bağımsız sinemayı en çok Amerika gibi bir ülkede yapmak zordur. Tabii Sundance Film festivali hariç.

“Inglourious Basterds” 2009 Cannes Film Fest.’de!

queennothing | 02 January 2009 10:13

İtalyan asıılı yönetmen Enzo Girolami Castellari‘nin 1978 yapımı filmi “Quel Maledetto Treno Blindato, Quentin Tarantino‘nun zengin mutfağından geçerek, “Inglourious Basterds” adıyla 2009’da vizyona giriyor.

Brad Pitt, Diane Kruger, Eli Roth, Til Schweiger, B.J. Novak, Samm Levine ve Christoph Waltz gibi isimlerin rol aldığı film, Mayıs ayında gerçekleşecek olan Cannes Film Festivali‘nde ilk göstermini yapacak.

Inglourious Basterds“, sinema salonlarına Haziran ayında gelecek.

True Romance

jane doe | 27 October 2008 09:49

Kim demis romantizm öldü diye?
Kim demis romantizm öldü diye?

True Romance 1993 yilinda Quentin Tarantino tarafindan yazilip Tony Scott tarafindan cekilmis bir romantik suc filmidir. Tarantino cok istemesine ragmen yonetmen koltuguna oturamamis, senaryoyu satmak zorunda kalmistir. O yillarda oyunculuk kariyerinde oldukca zorlanan Tarantino cikisin kendi yazdigi/yonettigi filmlerde oldugunu kesfetmistir. True Romance, bir sene sonra Pulp Fiction‘la yapacagi patlamanin bir habercisidir adeta.

Clarence & Alabama Worley
Clarence & Alabama Worley

Filmimizin konusuna gelince.. Clarence Worley, Detroit’te ikamet eder, Elvis hayranidir, bir cizgi film dukkaninda takilir ve dogum gunlerinde de sinemaya gider. Yine dogum gununde gittigi bir Sonny Chiba filminde bir guzel hanim olan Alabama ile tanisir ve birlikte olurlar. Ertesi sabah olmadan Alabama bir telekiz oldugunu ama Clarence’tan cok hoslandigini itiraf eder ve ertesi sabah evlenirler. Clarence Alabama’nin esyalarinialmak uzere kaldigi yere gider. Ancak eve geldiginde Alabama’nin bavulunun icinde esyalari yerine bir kilolarca kokain oldugunu gorurler ve bunlari satmak uzere mor kadillaklarina atlayip Hollywood’a dogru yola cikarlar.
Kurgusu artik Tarantino icin klasiklesmis bir yapiya sahip filmimizin: 1.bolumde seyircinin hicbirseyden haberi yoktur. 2.bolumde biraz biraz yakalar olaylari ve 3.bolumde artik seyirci karakterlerden daha cok sey biliyordur.
Biraz da kadrodan bahsetmek gerekirse, şöyle ki:

Quentin Tarantino

Pentimento | 24 October 2008 14:54

“Ruanda’da filmlerimi tek bir kişinin bile izlediğini sanmıyorum ama orada 500 bin kişiyi kurşuna dizdiler.”
Quentin Tarantino
İşte Tarantino’nun, filmlerinin izleyenleri kötü etkilediğini düşünen sevmeyenlerine verdiği cevap.

Quentin Tarantino
Quentin Tarantino

Okulu bıraktıktan sonra porno filmler oynatan bir sinemada çalışan Tarantino o zamanlar sürekli sinemadan bahsederek kafa açan bir hayalperestten başka bir şey değildi. Bugün Hollywood’da onun için “mümkün değil” kelimesi söz konusu bile değil.
Tarantino’yu diğerlerinden farklı kılan şey hiç şüphesiz kendi gerçekliği içerisinde son derece tutarlı karakterler yaratabilmesidir. Yarattığı kötü adamların cool ve karizmatik özelliklerinin yanı sıra, bu adamların düştükleri komik durumları ve çaresizkilleri de izleyiciye aktarır. Ayrıca sıradanlaşmaktan korkan diğer sinemacılar gibi filmlerinde popüler kültür öğelerinden kaçınmak yerine bunları çok yerinde ve hakkını vererek kullanarak oluşturduğu gerçek dünyanın daha da kusursuzlaşmasını sağlar.

Rezervuar Köpekleri
Rezervuar Köpekleri

Bu bahsedilenleri yönetmenin Rezervuar Köpekleri (Reservoir Dogs, 1992), Ucuz Roman (Pulp Fiction, 1994) gibi filmlerinde belirgin şekilde görmek mümkündür.
Tarantino Liseyi bırakıp porno filmler gösteren bir sinema da yer gösterici olarak çalışmaya başladıktan sonra hayatı boyunca sürekli sinemayla yatıp sinemayla kalkmasının da verdiği bir dürtüyle, burada oynatılan porno filmlerin estetiği üzerine kafa yormaya başlar. Daha sonraları da burada çalıştığını hiç saklamamış ve bundan utanç duymamıştır. Gençlik dönemi süresince irili ufaklı bir çok işte çalışmıştır fakat o sıralar asıl hedefi oyuncu olmaktır. Dolayısıyla oyunculuk dersleri almaya başlar. 1984’te Manhattan Beach Video Archives isimli bir videotekte çalışmaya başlar. Burada o kadar çok film izler ki ünlü olduğunda dünyanın en çok film izleyen adamı şeklinde bir efsanenin ortaya atılmasının sebebi budur. Tarantino yönetmen olmak istediğine de burada karar verir.
Senaryoları karışık, anlaşılmaz ve şiddet içerdiği gerekçesiyle sürekli geri çevirilir. Mükemmel bir oyuncu kadrosu ve kısıtlı bütçesiyle adını duyurduğu filmi Rezervuar Köpekleri’ni çektiğinde, film Sundance, Cannes, Toronto ve Montreal Film Festivallerinde gösterilerek ses getirir. İkinci filmi Ucuz Roman sayesinde de Tarantino kendini izleyici kitlesine tam olarak anlatır. Sonradan Tarantino’nun özgün anlatımı dünyanın dört bir köşesinde taklit edilir ve sinema dünyasına vurduğu damgayla 90’lı yıllardan bahsedilirken Tarantino ismi es geçilemez hale gelir.

Hell Ride (2008)

heavybear | 11 July 2008 12:51

Yönetmen ve Senaryo Yazarı: Larry Bishop
Oyuncular:Larry Bishop,Dennis Hopper, Micheal Madsen,Eric Balfour, Cassandra Hepburn

Filmin sitesi
IMDB sayfası

Kill Bill 2’de Larry Gomez’i canlandıran Larry Bishop bu filmde hem yönetmenlik hem de oyunculuk görevlerini üstleniyor. Quentin Tarantino ise bu filme sadece sponsor olmuş. Ancak Quentin Tarantino’nun yazıp yönettiği “Death Proof” filmine bakıldığında bu filmde isminin neden geçmesini istediği açıkça görülebilmektedir.Çünkü yapılan iki film de B filmi özelliklerini taşımaktadır.Filmin fragmanında Pistolero (Larry Bishop), the Gent (Micheal Madsen) ve Commanche (Eric Balfour) lakaplı üçlünün hem kendi geçmişleri hem de kendi çetelerinden bir kadının öldürülmesi nedeniyle motorlarına binip katilleri bulmaları aşamasında başlarından geçenleri görmekteyiz. Fragmanda gördüğümüz bol silahlı sahneler, filmin çekildiği mekan bu filmi modern western filmi olarak adlandırabileceğimizi gösteriyor. Film Amerika’da 8 Ağustos 2008 tarihinde gösterime girecek.