Buradan detaylarına ulaşabileceginiz bu şık usb kalem 69$ fiyatında. 128 Mb hafızalı olarak satılan bu ürünün daha geniş hafızalı modellerini de bulmanız mümkün. Günlük hayatta birçok benzeri olan bu ürünün diger ürünlerden en belirgin farkı sade ama şık bir tasarıma sahip olması olsa gerek.
Fikirler yeterince orjinal olursa ürünlerin işlevselliği ikinci plana kayıyor. aynen bu sesli kalem hesap makinasında olduğu gibi (bu nasıl bir tanımlamaysa artık:)) Evet aşağıda ki linkten videosunu izleyince daha net anlıyacaksınız ama kabaca çalışma şekli şöyle:
Bir kağıda sıfırdan dokuza kadar sayıları ardından da işlem simgelerini (+,-, vb) yazıyorsunuz. Daha sonra sırasıyla önce istediğiniz sayıya ve işlem tipine kaleminizle dokunuyorsunuz. kalem her aşama da sesli olarak seçiminizi size söylüyor. En son eşittir simgesine tıkladığınızda sesli olarak yaptığınız işlemin sonucunu dinliyorsunuz:) Kullanışlılığı tartışılabilir olsada hoş bir fikir olduğu kesin.
Videosu burda.
İyi seyirler…
1965 yılında Paul Fisher tarafından “Anti-Gravity Pen” adıyla patenti alınan uzay kalemi, 1968’de Apollo 7‘de kullanılmış. NASA‘nın 2 sene boyunca teste tabi tuttuğu (uzay seferlerinde tükenmez kalemin, yer çekimsiz ortamdan dolayı yazamaması sorununa çözüm üreten) kalemlere herkesin ulaşması mümkün. Fisher Space Pen; su altında, -45 ve +200 derece sıcaklıklarda, 100 yaşına gelmiş olsa bile yazabiliyor. Üstelik yazılan yüzeyin kaygan veya ıslak olması ya da tavanda olması, yazmasına engel olamıyor. Kalemin kartuşundaki 35psi gaz basıncı, tiksotropik nitelikteki mürekkebi tungsten karbit bilyeye iletiyor. Bu özellikleri sayesinde kalem sıradışı ortamlarda da yazabilmekte. Kalemin farklı çeşitleri Space Pen sitesinden sipariş edilebiliyor.
Şimdi sana bir kalem vereceğim; hem yazıyor-çiziyor, hem okuyor-öğreniyor, hem de öğrendiklerini anlatıyor desem inanır mısın?
Bu kalemle yazdığın şeyleri yerleşik tarayıcısı sayesinde
okutabiliyorsun. Sonra salladığında yine gövdesine yerleşik
sıralı LED’ler ile taradığın şeyleri havada sanal olarak şekillendirebiliyorsun. Basit fikir, ileri teknololoji, eğlenceli kullanım dimi? (SEE ON TV, ONLY: $27.9999999999999)
Karanlıkta, bazen not almak zorunda kalabiliyoruz. Şaire ilham gecenin bir yarısı, tam ışıkları söndürüp uzanmışken gelebiliyor. Işıkları açıp yerine döndüğünde ise herşeyi unutabiliyor. Bir seminerde konuşmacı, PowerPoint sunusunu anlatmak için, ortamı karartıyor ama katılımcılar bu arada not tutamaz oluyor (Bkz. Tavuk karası). İşte eğer, şairin başucunda ya da katılımcının cebinde olaydı şu meretten, tıkır tıkır döşeyivermiştiler satırları kağıda. Anladınız sanırım, mevzu bahis kalemin tam ucunda bir ışık kaynağı var ve tam yazdığınız zemini aydınlatıyor.
