bildirgec.org

patrick fugit hakkında tüm yazılar

White Oleander (2002)

queennothing | 03 September 2011 22:12

İngiltere doğumlu yönetmen Peter Kosminsky‘in çektiği sinema filmi “White Oleander“, 2002 senesinde vizyona girdi. Janet Fitch’in romanından uyarlanan filmin senaryosu Mary Agnes Donoghue tarafından yazıldı. Üç defa Oscar’a aday gösterilen Amerikan aktris Michelle Pfeiffer, Alison Lohman, Oscar Ödüllü Amerikan aktris Renée Zellweger, Robin Wright‘ın başrollerini paylaştıkları filmde Billy Connolly, Patrick Fugit, Taryn Manning, Melissa Mccarthy, Noah Wyle ve John Billingsley gibi isimler de rol alıyor. Dünya çapında bir çok film festivalinde gösterimi yapılan film, 16 Milyon Dolarlık bütçeyle tamamlandı. Orjinal süresi 110 dakika olan film, Türkçe’ye ‘Beyaz Zakkum’ olarak çevrildi.

Almost Famous (2000)

ucurum61 | 16 September 2009 12:03

Bir müzik sever için, Hollywood’un tatminkar birçok yapıtından söz edebiliriz. Bu yapıtların içeriklerine baktığımızda, bireyi, grubu ya da başlı başına müziği öne çıkardıklarını görürüz. Benim bahsedeceğim filmde ise, bu öğelerin hepsi içselleştirilmiş. Bununla da kalmayıp, oluşturulan güçlü karakterler, güzel bir hikaye ile de birleştirilince, ortaya, Hollywood’un müziği konu edinen en iyi filmlerinden biri çıkıyor: Almost Famous (2000) (IMDB puanı: 8)

“Deneyimleyin, tadını çıkarın, yalnız ayağınızı denk alın” sloganı ile tanıtımı yapılan film, 15 yaşındaki William Miller’ın yaşadıklarını konu ediyor. 1973’te geçen film, kendi deyişiyle Rock ‘n Roll’un son zamanlarını anlatıyor. Gerçekte var olan, ama yönetmen Cameron Crowe tarafından tamamen kurgu olduğu öne sürülen Stillwater grubu filmde karşımıza çıkıyor. 70lerin kalitesini yansıtan parçalar bestelenilerek, filmde oldukça gerçekçi bir rock grubu sunuluyor bize. Bu müzikalite açısından zengin tutulan grubun karakterleri arasındaki çekişme, dayanışma, duygusal olarak nitelendirebileceğimiz ilişkiler, müthiş bir şekilde resmediliyor.

Filmin konusuna gelince; yerel bir dergi olan Cream Magazine’de kritik yazmaya başlayan William’ın yolu Stillwater grubuyla kesiştiğinde, Amerika’nın önde gelen dergisi Rolling Stone ondan grup ile ilgili bir yazı yazmasını ister. Bir taraftan Philip Seymour Hoffman’ın canlandırdığı ünlü editör Lester Bangs’in öğütleri ile yazı yazmaya başlayan William, onun sözünü dinleyemez ve grup ile profesyonel bir mesafe kuramaz. Onlarla arkadaş olur. Grubun “groopie”lerinden Kate Hudson’ın canlandırdığı ünlü Penny Lane’e de aşık. 70lerin ruhunda ne varsa yansıtılmaya çalışılmış filmde. Ancak bu birçok unsur çorba gibi sunulmuyor bize. Bu da filmi seyir zevki yüksek, üst düzey bir yapım yapıyor.

Wristcutters: A Love Story

turictanyel1 | 15 December 2008 09:52

Writscutters : A Love Story, Etgar Keret’ın romanından esinlenilerek, intihar edenlerin öbür tarafta toplandığı depresif bir mekanı anlatan kara komedidir.
Baş karakterimiz Zia bileklerini keserek intihar eder ve gözlerini intihar edenlerin toplandığı özel bir yerde açar.
Burası izleyenin bakış açısına, hayal dünyasına göre hitap edebilen tam olarak öbür taraf olmayan bir öbür taraftır. Zia’nın kendi tabiriyle gerçek dünyadan biraz daha kötü bir yerdir ve intihar eden biri için bu yeterli bir cezadır. Ölüm sonrası hayatına devam eder, Pizzeria Kamikaza’de iş bulur, arkadaşlarıyla bara gider ve aynı sıkıcı hayatı sırasında uğruna kendini öldürdüğü rüyalarının kızı Desiree‘ın da bir ay sonra intihar ettiğini öğrenir ve onu aramaya koyulur.

Yolculuğu sırasında iki farklı kişiyle karşılaşır. Biri oraya yanlışlıkla düştüğünü iddia eden Mikal diğeriyse Rus bir rocker olan Eugene dır.

Filmi çekici kılansa ayrıntılarıdır.
Araba koltuğunun altındaki kara delik gibi, yıldızsız gökyüzü, insanların gülümsemeyişi, barlarında sadece intihar etmiş elemanları olan Nirvana ve Joy Division gibi grupların şarkılarının çalınması ve yolculuk sırasında kendilerini Tom Waits canlandırdığı Kneller adlı bir adamın mucizelerle dolu kampında bulmaları gibi. Film, Tom waits’in dead and lovely şarkisiyla açılıyor.

Ayrıca shea whigham’in canlandirdiği eugene karakteri gercek hayatta Gogol Bordellonun solisti Eugene Hutz dur. Filmde grubun muhteşem şarkısı ”Through The Roof ” dinleyebiliyorsunuz .
Son olarak burdan filmin aldığı ödüllere ve yönetmen ve senarist Goran Dukichakkında daha fazla bilgiye ulaşabilir hayranlığınıza hayranlık katabilirsiniz.