bildirgec.org

pasaport hakkında tüm yazılar

Mahallenin çözülüşü

kahramancayirli | 11 November 2010 13:49

“Şimdi artık kimse kimseye güvenmiyor, herkes birbirinden çekiniyor” dedim. “Evet, kaç katlı, kaç daireli apartmanda oturuyoruz, hiçbirimiz birbirimizi tanımıyoruz” dedi. “Ne yalan söyleyeyim kapıyı açmadan iki – üç kere kimsiniz diye soruyorum, yüreğim ağzımda açıyorum kapımı” dedim. “Organ mafyaları varmış” dedi. “Karıma parfüm alacağım, şu koku sizce nasıl deyip elini koklatıyormuş adamın teki, kokladığın an bayılıyormuşsun, arkadaşım bayıldı diye etraftan yardım isteyip, taksiye taşıyorlarmış, sonra birkaç gün sonra bütün iç organları alınmış halde bir çöp tenekesinde bulunmuş” dedi orta yaşlı, halinden, konuşmasından orta – üst sosyoekonomik sınıftan olduğunu hissettiğim kadın. “Bir yaşlı kadın varmış, caddeden karşıya geçebilmek için yardımınızı istiyormuş, yardım edip, kadının elini tuttuğunuz an, fark ettirmeden şırıngayla bayıltıyormuş, yardım edin, torunum bayıldı diye bir taksiye atlayıp götürüyormuş, onun da sonu aynı” dedi Arnavut göçmeni olduğunu söyleyen genç kız. “Tatile gittiğimiz yerde otele gitmeye korkuyoruz” dedi orta yaşlı kadın bu sefer de. Manken-sunucu Asuman Krause geçti sonra, sıramızı beklediğimiz salon gibi yerin önündeki koridordan. “Gerçekten de boyu uzunmuş” dedim, “güzelmiş hakikaten”, kadınların tümü bir perde yukarıdan baktılar ona, bir çeşit kıskanma, imrenme, beğenme arasında gelip giden bakışlarla. Bir süre konuşmadık. Üçümüz de farklı yönlere baktık bir otuz saniye kadar.Sonra bir dizi oyuncusu geldi, sıra için sayı aldı, pasaportunun süresini uzatmak için. İsmini bir türlü hatırlayamadım, onlar da hatırlayamadı. Asuman Krause’ye gösterilen ilgi, bu genç adama gösterilmedi pek, pasaport bekleyen kitlece. Saat on iki olacak da öğle arasını da beklemek zorunda kalacağız diye ödümüz kopuyordu. Sonra görevli memur, sistemlerinin gittiğini, bütün ülkede bilgisayar sistemlerinin çöktüğünü söyledi. Sırada bekleyen kadınlardan biri, neredeyse bağırdı, tersledi adamcağızı. O kadının işi muhakkak bugün mesai bitmeden yapılmalıymış, yurtdışı biletlerini ona göre almış, ne yapıp edip bilgisayar sistemini düzeltmelilermiş, sabahın köründen beri sıra bekliyormuş. Yapabileceğimiz bir şey yok hanımefendi, Ankara merkezli dese de görevli, kadın en son zorla parmak izi vermeye çalışıyordu üst katta.

Aldigi fazla kilolardan dolayi ulkesine giremiyor!

deLe | 24 August 2010 12:00

Bir hafta sonu tatili icin amsterdam‘a (hollanda) gelen 37 yasindaki ingiliz ulkesine giremiyor. Nedeni ise pasaporttaki fotografa benzemiyor olmasi. ingiliz gumruk gorevlileri ozellikle kulak ve dudaklarin hic benzemedigini belirterek 3 aylik oturma izni vererek Derrick Agyeman isimli ingiliz vatandasini hollanda‘ya geri gonderdiler.

obezite
obezite

Derrick Agyeman (magdur) ise fotografin 9 yil eski oldugunu ve 9 yil icinde 32 kilo aldigini belirtti.

Pasaport Mu? Ben Almayayım

egzost | 07 July 2010 18:59

Ülkemizde özllikle devlet dairelerinde bürokrasinin uzun yıllardır düzgün bir şekilde işlediğini hepimiz çok iyi bilmekteyiz. Söz konusu pasaport tarihi uzatma ve yeni pasaport çıkarma işlemleri olunca da aynı prosedür hiç bir aksaklığa uğramadan yakanızı bıramamakta kararlı. Özellikle yeni çipli pasaportların hizmete girmesiyle bir takım karışıklıkların önü de açılmış bulunmakta.
Hafta başında 2 sene önce yenilemiş olduğum pasaportumun süresini uzatmak için her zamanki gibi emniyete gittim. Tabi emniyete gitmeden evvel pasaport harcını yatırmanız, 3 adet biyometrik fotoğrafınızı çektirmeniz, 2 adet kimlik fotokopinizi hazır etmeniz emrolunmaktaydı. Tüm bu hazırlıkları yaptıktan sonra sabah emniyete gittiğimde pasaport uzatma işlemlerini yapan memurun saat 10’a kadar evrak tesli aldığını ve bu saatten sonra hiç bir işlem yapmadığını öğrendim. Yetmezmiş gibi bir de sabah 6-7 sularında emniyete gelip kapıdaki nöbetçi polis memuruna adınızı yazdırmanız gerekiyormuş. Tüm bunları da halektikten sonra ertesi gün emniyete gittiğimde yeni pasaport alacakların ayrı kuyrukta pasaport uzatacakların ayrı kuyrukta beklemeleri gerektiği söylendi. Hepimiz sıralarımıza geçtiğimizde ise sabah sabah gelip ismimizi yazdırdığımız listenin hiç bir kıymeti kalmamış oldu.
Yaklaşık 1 saat kadar bir kuyruktan sonra belgelerimizi teslim edip bu sefer de parmak izi sırasına girmiş bulunduk. Parmak izini alan memurun ağır alışması neticesinde yaklaşık 1.5 saat kadar sonra sonunda parmak izimi verip işlemlerimi tamamlayabildim.
Bu arada önemli bir bilgi. Bazı ülkelerin konsoloslukları örn:Yunanistan, 2001 yılından önce çıkarılmış pasaportlara vize vermemekte ve pasaportların yenilenmesini istemektedir.
Sözün özü bürokrasinin güzel ülkemizde nasıl düzgün bir şekilde işlediğinin farkına bir kez daha varmış oldum. Tekrarlıyorum: Pasaport Mu? Ben Almayayım

Dünyanın En Pahalı Pasaport Ücreti Türkiye’de!

Ensarrr | 12 June 2010 12:21

“Seyahat Özgürlüğü“ Türkiye’de uygulanan astronomik pasaport ücretlerine karşı tepki olarak başlatılan bir hareket.

2005 Dünya Bankası verilerine göre 5 yıllık pasaport ücretleri incelelendiğinde; Türkiye, en pahalı pasaport verilen ülke ünvanını kimselere kaptırmıyor. Pasaport ücretlerinin, kişi başı yıllık gelire oranlanması ile elde edilen ve ilk beş sırada; Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Çad, Burundi, Etiyopya ve Nepal’in bulunduğu sıralamada ise yerimiz 127 ülke arasında 15.

Amerika Vizesi ve TC. Pasaport işlemleri E-devlet karşılaştırması

admin | 29 January 2010 15:31

Amerika Vizesi Başvuruları internette
Amerika Vizesi Başvuruları internette

Amerikan konsolosluğu, Amerika Vizesi uygulamasını kolaylaştırarak bunu tamamen internet ortamına taşıyorken, ben de pasaport’u e-devlet çerçevesinde internetten alayım diye online başvuru yaptım. Randevu zamanında gittiğimde sıra anlamında pek bir şey kazanmadığımı sadece belki bir 10 dk. fark ettiğini söylemeliyim. Buradaki bayan polis benim başvuruma baktı ve kimliğimle karşılaştırdığında annemin kızlık soyadı olan “önder”’i “onder” olarak yazdığımı görünce beni yeniden başvuru yapmam gerektiğini söyleyerek ve hiçbir kolaylık göstermeyerek reddetti. Bu pasaport prosedürünün ise yaklaşık 1 tam gün sürdüğünü de oraya gidince öğrendim ki, bu da cabası. Ertesi gün yine internet başından başvuruyu gerçekleştirmek için yaklaşık 5 gün daha sonraya bir randevu daha alabildim ve 1 yıllık pasaport için başvurdum. Ancak daha sonra randevu saatinde dehşet verici pasaport harçlarını görünce belki de 5 yıllık almanın daha mantıklı olacağını düşündüm, ve oraya gittiğimde bu sefer başvurum harfi harfine doğru olmasına rağmen bu sefer 5 yıllık başvurmadığım için bunun dönüştürülemeyeceği reddi ile karşılaştım.

Kuralları bilmiyorsan uçma !!

arseli33 | 06 February 2009 17:10

İşimi çok seviyorum.Tek hoşnut olmadığım yanı her dilden, her cinsten insanla birebir uğraşmak zorunda kalıyorum.İnsanlarla iletişim kurmak bana büyük zevk verir gerçekte.Ama eğer havalimanı personeliyseniz ve günde altı, yedi tane uçağınız oluyorsa bu durum zevk almaktan tamamen çıkar ve çekilmez bir hal alır.Hele bir de checkin memuruysanız durum aşağıdaki gibi vahim..Rusları sevmiyorum..Ne dinlemesini biliyorlar ne de istemesini.Kendilerini anlaşılmaz kılmak için her türlü hileye başvuruyorlar.Sanki herkes onların dilini bilmek ve konuşmak zorunda.Eğer benim ülkemdeysen benim ülkemin kurallarına göre oynamak zorundasın.Bir çoğu ingilizce bildiği halde ısrarla kendi dilini konuşmayı sürdürüyor.Bu da beni çileden çıkarmaya yetiyor.Uyuz oluyorum.Bende Türkçe konuşarak onların yaptığı gibi kendimi anlaşılmaz kılıyorum.

Konsolosluklar

yahyakemal | 19 November 2008 20:53

Yurtdışına giden tüm vatandaşlarımızın çilesidir Pasaport ve Vize işlemleri. Her ülke farklı farklı uygulamalar yapar ve ülkesini ziyarete gelecek misafirleri önce bir konsolosluklarında ağırlar.

Buradan ülkemizdeki bütün konsolosluklara ulaşabilirsiniz. Hem adresleri ve telefon numaraları hem de varsa websiteleri ve e-postaları kayıtlı.