Önce Karanlık Sokak 1‘i okumalısınız. Karakola ulaştıklarında, uzun süre bekledi. Kendisiyle birilerinin ilgilenmesini istiyordu o an. Ancak herkesin çok işi vardı. Karşısındaki orta yaşlı kadın yemek yiyordu, çok uzakta biri sürekli öksürmekle meşguldü, bir diğeri hiçbir şey yapmıyordu. Gözleri, kendisini buraya getiren polisleri aradı. Ancak bulamıyordu. Uzunca bir süre sonra, Annie’nin evinde, John’a kapıyı açan polis, Bay Wins, John’un yanında beliriverdi ve kendisini takip etmesini istediğini söyledi. Duvarlarında resim olmayan bir koridordan geçerek ufak ve çok sıcak bir odaya girdiler. John’un ilk dikkatini çeken, odadaki çalışmayan vantilatör oldu. Onun çalışmasından daha başka ne isteyebilirdi? Ama çalışmadı. John, vantilatörü çalıştırmak için izin istemeden, çalıştırdı. Kimse, bu harekete dikkat etmemişti.
John, vantilatörün yanındaki koltuğa oturmak isterdi, ama o koltuk boş değildi. Koltukta genç bir kadın polis oturuyordu. John onun yanındaki koltuğa oturdu. Ardından üzerindeki gömleği çıkardı ve koltuğunun arkasına attı. Üzerinde, Conquer yazan t-shirt’ü kalmıştı sadece. Karşısındaki masanın arkasındaki koltuğa ise Wins oturdu ve John’a bir kağıt uzattı. Ondan kağıdı doldurmasını istedi. John, istenileni yaptı ve kağıdı geri iade etti. Sonra Wins, John’a, “artık gidebilirsin” dedi.
John, sinirlenmişti. Bu kadar basit bir işlem için, saatlerce burada kalmıştı. Ancak ağzını açacak, laf söyleyecek hali yoktu. Bir an önce eve gitmek ve sabah evden çıkarken odasında unuttuğu sigarasını içmek istiyordu. Şimdi o paket yanında olsaydı, tüm paketi içebileceğini düşündü.