bildirgec.org

ortadoğu hakkında tüm yazılar

Süpermarketler -2

kapuska | 25 July 2008 14:21

Geçen yazıda kısa bir giriş yapmış, paranın ve matematiğin alışveriş olgusundaki yerine değinmiştim. Yine o yazıda söylediğim gibi başlarda belirli periyotlarda –ki bu hafta kavramının da ortaya çıkış sebeplerinden bir tanesiydi, insanlar ürettiklerini (veya avladıklarını) pazar yerine getirirler burada takas ederler ya da satarlardı. Fakat paranın tatlı kokusundan (sanırım güzel bir oksimoron oldu..) olsa gerek bir süre sonra insanlar pazar yerini hergün kurmanın menfaatlerine daha bir uygun olduğunu düşünmeye başladılar.

-bugünlerde de herkes uzmanlaşıyor-
-bugünlerde de herkes uzmanlaşıyor-

Ne var ki, asırlar sonra kuantum mekaniğinin babalarından Heisenberg’in de ortaya koyacağı belirsizlik ilkesi gereği, insanlar aynı anda iki yerde birden bulunamazlardı. Dolayısıyla hem tarlada veya avlakta hem de tezgahın başında olamayacakları için insanlık yeni bir kavramla tanışmak durumunda kaldı: uzmanlaşma! Filozof katili bu terim sayesinde insanlar başlarda masumane iş bölümleriyle (kocanın avlayıp eşinin satması gibi..), biraz daha ileride ise yaptıkları işlerin erbabları olarak bugünkü uzun çarşılarımızın ilk tıfıl örneklerini oluşturmaya başlamışlardı.

Chicago’da Büyük Pazar, 1865
Chicago’da Büyük Pazar, 1865

Özellikle konar-göçerlik zamanlarında bireyin (veya iyimser bir ifadeyle kabilesinin) şahsi zorunluluğu olan zanaat bilme durumu, hayatta kalabilmek için başlıca yükümlülüktü. Nitekim avladıkları hayvanlardan matara yapamasaydılar yeniden avlanmak için su kaynağından uzaklaşamazlar, kili işleyemeseler yiyeceklerini kötü zamanlar için stoklayamazlar, çemberi tamamlamak için ekleyelim, madeni kullanamasalar avlanamazlardı. Şüphesiz bütün bu malzemeleri takas ederek de bulabilirlerdi. Fakat Ademoğlu, kendi cinsini yoktan yere öldürebilen yegane varlık olduğundan mı bilinmez, takas için yüzyüze gelmektense kendi üretmeyi yeğliyordu. Her nasılsa, zaman içinde ve bir noktaya kadar bu güdüsünü törpülemiş, ve toplum içinde yaşamanın avantajları baskın geldiğinde olmazsa olmaz bu edinimleri unutmaya başlamıştı (bugüne bir not, bkz. ampül takamayan elektrik mühendisi). Aynı şekilde ziraat ve ava istidadı olmayan zanaatkarların da kendi tezgahlarını açmasıyla bugüne kadar süregelen pazar ve çarşı uygulaması başlamış oldu.

Süpermarketler -1

kapuska | 21 July 2008 09:53

Eşyayı takas etmek insanoğlunun en eski eylemlerinden biridir. Adem oğlunun avcı-toplayıcı düzeninden beri insanlar bulamadıkları eksiklerini başkalarıyla trampa ederek tamamlamaya çalışmışlardır. Tarihi çok eski olan bu kavram ayrıca insanoğlunun nasıl bir iktisadi yaratık olduğunu da gözler önüne serer. Mesela İngilizcede ‘barter’ (1592) dediğimiz takas kelimesi Eski Fransızca’daki ‘barater’ (1373) sözcüğünden, onun da Kelt dilindeki ‘brath’dan geldiği sanılmaktadır. İşin enteresan tarafı, bu sözcüğün değişmeden bugün İrlandaca’da da (modern Kelt dili’nde) kullanıldığı ve hainlik veya sahtecilik anlamına geldiğidir.

Bu noktada iki çıkarım yapılabilir. Birincisi, ticarette kurnazlığın Anglo-Sakson kökenli olduğudur; ki bu da bugün Birleşik Krallığın neden dünya finans piyasasını elinde tuttuğunu açıklamaya yardımcı olur. İkincisi ise, ‘barater’de olduğu gibi kelimeyi kanıksayan milletlerin sözcüğün anlamında bir değişikliğe gitmediğidir. Yine bu da, sadece İngilizlerin değil bütün insanlığın açıkgözlülüğünün göstergesidir.

yaklaşık 2,4 m. çapındaki Yap Parası (bozdur bozdur harca..)
yaklaşık 2,4 m. çapındaki Yap Parası (bozdur bozdur harca..)

Ölüme Götürecek 7 Masum Hareket

Sonrisa | 20 June 2008 21:02

Bir ülkeyi ziyaret etmeden önce o ülkenin kültürü ile ilgili bol bol okuma, araştırma yapmak gerekir çoğu zaman. Yoksa yapacağınız küçük bir yanlış, hareketinizi ne kadar masum olursa olsun sizi çok zor durumda bırakabilir. Şurada ise ölmenize sebep olacak 7 masum hareket yazılmış, çizilmiş.

Listenin 1 numarasında Yunanistan‘a insanlara avuç içinizi aşağıdaki gibi göstermenizmiş. Bu da ta Bizans dönemine kadar uzanıyormuş. Bizans döneminde suçluların rezilliklerini göstermek için yüzleri siyaha boyanır ve halkın arasında gezdirilirmiş. Yüzü siyaha boyananlar yine de şanslıymış. Çünkü bazen o siyahın yerini sizin de tahmin ettiğiniz ‘büyük abdest’ alıyormuş. Sitede, ‘eğer Yunanlı birini gerçekten kızdırmak istiyorsanız, iki elinizi de o şekilde gösterin’ deniyor.

90 Saniyede Demokrasi Yürüyüşü

Sonrisa | 29 May 2008 07:42

Daha önce dinler tarihi ile ilgili bir bildirim olmuştu. Geçen gün aynı siteyi ziyaretimde yeni çalışmalar gördüm. Bunlardan biri demokrasinin geçmişini 90 saniyede gösteren bir çalışma. ‘Demokrasinin Yürüyüşü, 90 saniyede demokrasinin 4.000 yılı’ şeklinde sunulan çalışma ilginizi çekecektir. Doğru olup olmadığına izledikten sonra karar verin derim. Bu çalışma sizi tatmin etmediyse sizi Ortadoğu’nun 5.000 yıllık macerasına alalım. Diğer turlar içinse şuraya. Daha fazlasını aşağıdaki linklerde bulabilirsiniz:

Ortadoğu, Musul ve Türkiye

ukport | 16 November 2007 03:51

Malumunuz geçtiğimiz ilkbahar aylarından beri Türkiye’ nin sınır ötesi harekatı tüm dünya tarafından irdeleniyor ve bunun neticesinde hasımlarımızda doğal olarak gerekli hazırlıkları kendilerince yapmaya çalışıyorlar, ne var ki sanırım,artık onlar için çok geç.

Tüm askeri doktrinler incelendiğinde görülücek hemen hemen ilk şey işin niteliğinin karşıdakinin öngöremediği bir şekilde olmasıdır zira bu yolla en az kayıp ve kesin netice elde edilebilinir. Bu bağlamda aylardan beri K. Irak’ a savunma mevzileri kazanların üzerine tepeleme bir harekat hele kış mevsiminde pek mantıklı görünmemekte.