bildirgec.org

oğuz aral hakkında tüm yazılar

MİZAH & KARİKATÜR

akoni | 03 September 2012 11:00

İlk karikatür İngiltere’de ortaya çıkmıştır. Fakat kelimenin İtalyanca caricatura sözcüğünden türeme olduğunu ve mecazi anlamda abartmak, alay etmek anlamına geldiği bilinmektedir.
Yani karikatürcü ancak yeterince tanınmış kişilerle veya olaylarla alay edebilir. Bunun için, bir yüz karikatürü, tıpkı vücudu büyülten ya da daraltan panayır aynaları gibi, insanı biçimsizleştirir. Tıpkı karnaval maskeleri gibi bazı ayrıntıları da iyice abartır. Hayvanlarla bazı benzeyişler de insanları güldürebilir; zaten bu gözde politikacılarla alay etmek için sık sık kullanılan bir yöntemdir. Karikatür sadece davranışları değil, anlatılan sahneyi canlandırarak bizi güldüren ve biri ötekinin değişik biçiminden ibaret iki desen arasında neler olup bittiğini anlamamızı sağlayan, hayal gücümüzdür. Buna şaka, alay, latife veya nükte denilebilir.

Huysuz İhtiyar: Oğuz Aral

goddrawme | 23 July 2009 11:31

Bundan tam 5 yıl önce Bodrum’da bir plajda kitabını okurken fenalaşıp bayıldı. Hastaneye götürülürken ayıldığında özür dilercesine bir ses tonuyla otel doktoruna şunu söyledi :
– Bu yaz günü ihale size mi kaldı doktor bey?

14 yaşındayken yayınlandı ilk karikatürü. 17 yaşındayken de Türkiye’nin en uzun soluklu mizah dergisi Akbaba‘da profesyonel karikatüristler arasında yerini aldı. “Altın Bilek” ünvanıyla mizah dergileri arasında paylaşılamayan bir karikatürist oldu.

Paylaşılamayan bu karikatürist Gırgır adında dünyanın en çok satılan 3. mizah dergisini kurdu. Yarattığı tiplemeler dünyanın pek çok yerinde tanındı. Hatta Avanak Avni tiplemesi direnişin, başkaldırının simgesi oldu. Türkiye’nin ilk canlı karikatür stüdyosunu kurup reklamlar hazırladı. Çizgifilmleri sinemalarda ve o yılların tek kanalı olan TRT’de gösterildi. “Sözsüz Tiyatro” adıyla Türkiye’nin ilk pantomim* okulunu kurdu. Pek çok tiyatro oyunu yazdı, yönetti. Oyunların dekorlarını ve kostüm tasarımlarını kendi yaptı. Yorulunca evine çekilip ebrular ve seramikler yaptı. Aynı zamanda da Hürriyet gazetesinde yazılar yazdı. Müjdat Gezen’in deyimiyle “Oğuz Aral her şeyi yapardı, hatta her şeyi güzel yapan adamdı.”

İstasyon

mansonilized | 24 March 2008 13:54

Türk filmleri kuşağımda Tatar Ramazan’dan sonra İstasyon’u inceliyorum bizler için.

Cüneyt Arkın ( Gırgır Ali) Erol Taş tarafından dönemin ünlü assolisti, milyonların sevgilisi Hülya Koçyiğit’i ( Yasemin) kaçırmak için tutulur. Önce bu teklifi geri çeviren Cüneyt ağabeyimiz gidip Yasemin’i görünce kaçırmaya karar verir. Gırgırına. Erol Taş kötü adamdır bir sürü adam tutabilir istese ancak özellikle Cüneyt ağabeyimizi ister zira o namusludur ve ona güvenilebilir.