bildirgec.org

nobel ödülü alan türk hakkında tüm yazılar

yaşar alptekin, reha yeprem ve diğerleri

kahramancayirli | 14 January 2009 14:31

yaşar alptekin
yaşar alptekin

dün internette gezinirken yaşar alptekin’in hac fotoğraflarına rastladım. yaşar alptekin, sizin de muhtemelen tanıdığınız 80 ve 90ların gözde manken ve oyuncusu. 2000li yıllarda ise kadın programlarında dini ritüellerini nasıl yerine getirdiğini anlatır oldu.

reha yeprem
reha yeprem

ki nedense yılan yollu beynim bana derhal reha yeprem’i hatırlattı. zehirli bal adında bir kitap da yazmıştı hatta, işte genç bir erkek mankeni hangi tehlikeli tuzakların beklediğine dair. en son samanyolu televizyonunda eşiyle birlikte bir programı sunarken rastladık kendisine. bu yakışıklı adamların orta yaşlarından itibaren din’e bu kadar yaklaşmalarının sebebi (belki geçmişte de yakınlardı ama bu denli açığa çıkarmıyorlardı) ne olabilir ki. şöhretin bir gün kaybolacağı endişesi, insanın düşmekten tırsacağı büyük manevi boşluk korkusuyla birleşirse bu tür gelişmeler olabilir. zaten bu tür u-dönüşleri yapan birçok insan vardır etrafınızda, o iki manken göz önünde oldukları için dikkatimizi celbetmiş bulundu.

ORHAN PAMUK’UN MASUMİYET MÜZESİ Mİ?YANILIYOR SUNUZ?

ataoglu | 08 September 2008 15:59

ORHAN PAMUK
ORHAN PAMUK

Geçenlerde bir televizyon kanalının yaptığı, bir edebiyat programında gördüm, Orhan Pamuk’u. Ve ardından bir çoğunda da daha. Yeni yazdığı kitabı ‘Masumiyet Müzesini’ anlatıyordu. Orhan Pamuk siyaseti bırakıp tekrar romancı mı olmaya karar verdi diye düşündüm. Kim bilir belki de o bir romancı bile değildi benim gözümde, en azından uzun bir süredir.Daha yeni bir zamanda, Nobel almadan hemen önce tüm dünyanın ve bizim gözümüzün içine baka baka: ‘Türkler 1 milyon Ermeni’yi katletti.’ diyen adam gitmiş de yerine tekrar bir romancı gelmiş. Hadi oradan! Çünkü her şey bitmişti artık değil mi? Nasılsa Nobeli de almıştı. Artık tekrar roman yazdığını hatırlamaya başlamalıydı.Bu programı izlerken en çok merak ettiklerimden biri şuydu: bir insan nasıl olur da bir unvan için ülkesini bile karalamaya, küçük düşürmeye çalışır yahu? Sen hiçbir belge göstermeden, gösteremeden böyle kritik bir yalanı, ermeni soykırımı palavrasını, sıkacaksın sonra ülkene tekrar geri dönüp sanki hiçbir şey olmamış gibi kitap yayınlayacak bide milletin önüne çeşitli televizyon programlarında çıkacaksın. Pes doğrusu! Aslında biraz da suç bizim medyamız da değil mi? Bu kadar bariz bir palavrayı sıkan, ülkesinin çıkarlarını ayaklar altına alan bir adamı öyle bir yüceltiyorlar ki…Sanırsınız Orhan Pamuk ermeni soykırımı palavrasını sıkmamış da gidip bu sorunu kökünden çözmüş. Aklın alması çok zor bir iş!