bildirgec.org

modern zamanlar hakkında tüm yazılar

MODERN TIMES (MODERN ZAMANLAR) İNCELEME

nubahar | 17 March 2009 17:14

Charlie Chaplin’in sanayi devrimine en ağır eleştiride bulunduğu filmidir. II.Dünya Savaşı öncesi çekilmiş olan filmde Chaplin insanın teknoloji karşısında tutunabileceği bazı şeylerin olabileceğini, olması gerektiğini hatırlatır. Bunlar da cesaret, umut ve direnmedir. O anki teknoloji şu anın çok çok altında olmasına rağmen çok teknik içeren bir filmdir. Büyük dev çarklar, civataları sıkan makineleşmiş insanlar, gözünü para kazanma hırsı bürümüş patronun daha fazla çalıştırması, her şeyini kontrol etmek için kurulan kameralar, Chaplin’in en sonunda delirmesi

deliriyor
deliriyor

ve ruh hastanesinden çıktıktan sonra yine insanların elinden tutması güzel sahnelerindendir. Chaplin, 1932 ve 1936 yılları arasında yapılan, kendisi tarafından yönetilen, yazılan, kurgulanan ve yapımcılığı üstlenilen filmde, o günkü eşi (kesin bilemiyoruz)

o gunku esi! ve oyuncusu paulette goddard
o gunku esi! ve oyuncusu paulette goddard

ve Paulette Goddard’la birlikte kendi tek kişilik gösterisinin yıldızı olmuştur. 1931 yılındaki City Lights (Şehir Işıkları) başarısından ve konuşmanın ortaya çıkışından dokuz yıl sonra bu konuda kendini serbest bıraktığı ilk filmdir. Bu protest film,Charlie Chaplin’in senkronize sesli filme son karşı duruşudur ve yarı sessiz film olarak izah edilmesi gerekmesine rağmen, onun son tam sessiz filmidir.Filmde, alışıldık, senkronize sözlü diyaloglar yoktur, fakat, makinelerin, televizyon ekranının sesi ve chaplin’in anlamsız sözlerden oluşan ve hayali saçma şarkı söyleyen gerçek sesi duyulur.Özel ses efektleri ve orijinal film müziği pandomimin değerini arttırır. İşsizlik ve iş bulma sorununun insanı kişiliksizleştirdiği anları ve buna karşı duran emekçinin nasıl da kaba kuvvetle engelenebileceğini anlatan sahneler ve Chaplin’in buna karşı olmsına rağmen farkında olmadan kendisi insanların otoriter lideri olarak görünüyor. Büyük dev çarkların arasında sıkışan Chaplin çarkın bir parçası konumuna düşmüş görünür. İnsanı daha da makineleştirmek için uğraşan patron işçiler yararına! otomatik yemek yeme makinesini denettirir.

Charles Spencer Chaplin = Şarlo

screamofthebutterfly | 29 July 2008 11:46

Charles Chaplin
Charles Chaplin

Chaplin,o eski ama adını hala yaşatabilen,dünyanın neresinde olursanız olun eğer çocuksanız sürekli izleyebileceğiniz biri. Çoğunuzun ilgisini çekmediğinin farkındayım bu yazının ama değinmek istediğim konu bence önemli.
Evvela Charles Chaplin Amerikada bağımsız sinemacıları kurdu. Böylece Sinema isterse bir patron güdümünden çıkıp, bir sanatçı(yönetmen) güdümüne girebileceğini gösterdi. Bunu açmak gerekirse
bağımsız sinema: Ekonomik yada psikolojik olarak bir kurum,kuruluş ya da kişiye bağlı olmadan,yönetmen insiyatifinde çekilen filmlerdir, aklıma ilk gelen film Koş Lola Koş.Bağımlı sinemaya en güzel örnek ise Rocky ve Rambofilmleridir.propaganda içerir.
“O bir “Türk” Dostu. Özellikle Albert Einstein ile dostluğu sırasında Türkiye de yayınlanacak bir radyo programında konuk Chaplindir.(Einstein’in İnönüye yazdığı mektup.)

Chaplin solda,Einstein sağda
Chaplin solda,Einstein sağda

Kısaca Şöyle der “spikerin ‘Dostlarımıza ne anlatacaksınız? sorusu üzerine, tüm dinleyicileri şaşırtacak konuşmasına başlar: Onlara bir hikaye anlatmak istiyorum. Bütün ömrümde işittiğim hikayelerin en güzeli ve en hoşu. Bu bir Nasrettin Hoca hikayesidir’!!!..”
Hatta bu röportajı yapan gazeteci Ahmet Emin Yalman ise Türkiye’ye döndüğünde gazetesinin kapandığını görür; çünkü Chaplin anlattığı fıkrada “Eşeğe mi inanacaksınız,insana mı? sorusunu sormuştur. Burada eşek olarak kastedilen “Hitler”dir ve Nazi baskısı gazeteyi kapatır.

Kendisi yahudi olmakla itham edilir;ama değildir.The Golden Rush (Altına Hücum) filmindeki sahnelerinin Kominist propagandası olduğu idda edilir ve hiç bir zaman Amerikan vatandaşı olmak istemediği için sınır dışı edilir.