bildirgec.org

mezarlık ziyareti hakkında tüm yazılar

Olmak İstediğim Yerde Olmadığım Gecelerden Bir Gecenin İzdüşümü.

07ebru | 22 August 2008 15:36

Yine Mezarına Geldim…

Elim, gözüm, arkadaşımdın, beni kimlere bıraktın! Mezar taşına elimi sürdüm, saçını okşarmış gibi hissettin mi? Suyunu dökerken sağındaki ve solundaki komşularına da döktüm, onlara da okudum. “Yaşarken çevresindekilere hep sahip çıktı, korudu kolladı” dedim ve senin için komşularını da ben kolladım.

Bak yine ben geldim sana, çok özledim anlasana. Gidişini kabullenmek zaman alıyor, kolay sanma. Çok dua ettim orada rahat olman için, gün içinde defalarca anıyorum seni sessiz sessiz ve kimsesiz. Yokluğuna alışamadım hala içimin yangını da sönmüyor. Zamanla biliyorum zamanla ama daha kaç zaman lazım, sol yanım çürüyor.

Mezarlık ziyareti..

sekoci | 11 July 2008 12:01

Usul usul yürüyorduk. Sağa sola dikilmiş ağaçlar sanki bizim yalnız kalmak istemediğimizi biliyorlardı. Yalnız kaldığımızda her şey eskiye dönebilirdi eskiden daha eski ye. Gerçeğin bi parçasının hep bizimle olmasından memnun gözüküyorduk. Seni ne kadar özlüyordum ve ne kadar çok istiyordum bunu fark etmeni ..Şirinlik taslıyordum sana belki anlık bir çekim oluşturabilmek için.. Kaçamak bakışlarım vardı gözlerince yakalanmayan. Hem yakalanayım istiyor hem yakalanmaktan korkuyordum. İlk şarkımızı dinliyorduk hüznümüzü sakladığımız gülümsemelerimizle..Gökyüzünde kanatlarıyla aynı adımları atan iki martı’ya benziyorduk bir elin bir elimde yürürken. Yağmurdan fazlasını dilemedik tanrı’dan. Bu kez dileğimizi yargılamadan nebula’ya kadar yükseltti bizi. Damlarken aşşağıya yağmurlarla canlı oluşumuzun son örneğiydik.Gerçeğe değdiğimizde birikti acımız. Şimdi de yağmurlar terkediyordu gözlerimizi.Başımız öne eğik yürümeye devam ettik parça parça yıllanarak. Sonra çıplak ayakla geçtiğimiz kayaların arkasındaki bir taşın önünde durduk. “Biz” yazıyordu taşın üstünde.. Sonsuzluğun rakamları altında… İkimizde de güç kalmamıştı artık diz çöktük ruhlarımızda… Gözlerinde yakalandığım soluksuzluğun ritmiyle hafif eğilip usulca öptüm o an…. “Bu ne?” dedin sinirli bakışlarınla…. Mezarlık ziyaretlerimizden biriydi gece karanlığının çöküşünü yansıtan… Orda artık yitirilmiş bedenlerimiz geceye inat ışırken ben saldırıyordum özlemle dudaklarımdaki dudaklarına….