Kısa boylu olanı, esiri olduğu arzusunu son bir umutla tekrarladı;
-Abi ben ayran içmek istiyorum.
Diğeri sadece durdu ve gözlerinin en içine baktı. Telepati çalıştı. Kısa’nın verecek tek bir karşılığı bile kalmamıştı.
O an aslında en çok yapmak istediği şeyi yaptı : sustu.

Uzun, gazlı içeceklere yöneldi. Yapılması gereken herşeyi doğru yaptı ve kapağın cam olmasının verdiği avantajla, dolaba doğrı adımlarken gözüne kestirdiği şişeyi kapağı açar açmaz yakaladı. Çıkardı. Mutlu görünüyordu. Karşılığı olan nakidi verdikten sonra şişenin kapağını açtırdı ve gözleriyle Kısa’yı alıp büfeden dışarı çıkardı.