Ünlü şair Rabindranath Tagore’un Gandhi’ye verdiği lakap “Mahatma” yani “Büyük Ruh”tur. Bütün dünya onu bu görkemli sıfatla tanır.

Mohandas Karamchand Gandhi
Mohandas Karamchand Gandhi

Bir ulusal bağımsızlık hareketini, şiddet aleyhtarı politika izleyerek gerçekleştiren tek siyasi liderdir.
İlk mücadelesini ve en büyük savaşını kendi insanlarına karşı verdi. Halkı sabırla eğitmek, bilinçlendirmek en önemli hedefiydi. Kast sistemi denilen yani insanı değerine göre sınıflayan ilkel uygulamanın Tanrı’nın isteği olmadığını, bunun Hindistan’ın kendi ayıbı olduğunu halkına anlatmak bunu ortadan kaldıracak iradeyi sağlamak öncelikli amacı idi.

Kasturbay Gandhi
Kasturbay Gandhi
Gandhi
Gandhi

Gandhi daha 13 yaşındayken (1882 yılında) hayat arkadaşı olan Kasturbay’la evlenmiş. İlk yıllarda karısı ile tatlı çekişmeler yaşamış, mutlu beraberliğe giden yolda epey çabalamıştır ki evliliğinin ilk yılında karısına sinirlendiği bir anda karşı cins için, “Seversin kızarlar, sevmezsin kızarlar; kızarsın sevmezler; sevmezsin, severler!…” sözleriyle düşüncesini dile getirmiştir.

Gandhi 15 yaşında sıska bir delikanlıdır. Arkadaşı Raman’la karşılıklı bağdaş kurmuş konuşurken birden siyah gözlerini arkadaşının ağzına diker. İnce bir operasyonla Raman’ın ağzında gördüğü bir parçayı çıkarır ki gördüğü şey Gandhi’yi çok kızdırır. Kızarmış bir et parçasıdır bu. Ona göre gerçek bir Hindu, Tanrı’nın yarattığı bir hayvanı bırakın yemeyi, zarar bile veremezdi. Hem Jainizm canlı her yaratığın öldürülmesini yasaklamamış mıydı? Et yemek, insanın maneviyatını da yok ediyordu ama şimdi karşısında etçil bir Hindu duruyordu.

Ancak bu etçil Hindu, güçlü kuvvetli görünmek için kızarmış eti öyle över ki, konuyu, kırmızı ete baktığında Hindistan’ın bağımsızlığını görüp iştahının daha da arttığına kadar vardırır. O günlerde korkak, çelimsiz ve vicdanıyla hareket eden çekingen Gandhi bir kez olsun et yemeye ikna olur. Acaba bir daha hiç yemeyeceği bu et parçası onu daha cesur yapacak mıydı?