bildirgec.org

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=218793&Categoryid=1

yaşar alptekin

dün internette gezinirken yaşar alptekin’in hac fotoğraflarına rastladım. yaşar alptekin, sizin de muhtemelen tanıdığınız 80 ve 90ların gözde manken ve oyuncusu. 2000li yıllarda ise kadın programlarında dini ritüellerini nasıl yerine getirdiğini anlatır oldu.

reha yeprem

ki nedense yılan yollu beynim bana derhal reha yeprem’i hatırlattı. zehirli bal adında bir kitap da yazmıştı hatta, işte genç bir erkek mankeni hangi tehlikeli tuzakların beklediğine dair. en son samanyolu televizyonunda eşiyle birlikte bir programı sunarken rastladık kendisine. bu yakışıklı adamların orta yaşlarından itibaren din’e bu kadar yaklaşmalarının sebebi (belki geçmişte de yakınlardı ama bu denli açığa çıkarmıyorlardı) ne olabilir ki. şöhretin bir gün kaybolacağı endişesi, insanın düşmekten tırsacağı büyük manevi boşluk korkusuyla birleşirse bu tür gelişmeler olabilir. zaten bu tür u-dönüşleri yapan birçok insan vardır etrafınızda, o iki manken göz önünde oldukları için dikkatimizi celbetmiş bulundu.

Tansu Çiller’e benzemek için estetik operasyon geçiren manken Çiğdem Savaş taburcu oldu.
İşte Çiğdem Savaş’ın ilk görüntüsü:

Çiğdem Savaş/Manken

heidi

İnternet dünyasında yapılan anketler sonucunda dünyanın en seksi mankeni ünvanını “Heidi Klum” aldı.bu seksi mankenin fan sitesine buradan ulaşabilirsiniz.

Heidi klum’un türkçe biyografisi burada.

heidi

1965 yılında Somali’de doğmuş olan bu güzel kadın, modellik kariyeri kadar , “Kadın Sünneti“ne karşı duruşuyla da biliniyor. Bu konuda dünya çapında Birleşmiş Milletler Özel Elçisi olarak yaptığı çalışmalar sayesinde Légion d’honneur nişanına layık görülmüş. Kendisi de bu “geleneksel” olayın kurbanlarından birisi. Bu olayı “geleneklerle ilgisi olmayan, insanlık dışı bir vahşet; kadınlara yapılan bir işkence” olarak tanımlıyor.

tuğba özay

malum, ünlü manken tuğba özay 137 gün hapis yatmıştı. 24 Ocak 2008de paşakapısı cezaevi’nden tahliye olduktan sonra antalya – manavgat – bucakşıhlar köyündeki çiftliğine geldi vs. vs.
özay hapishane günlerini yazmakla meşgul şu sıralar. şaşırdığım noktaysa ülkemizin önde gelen, büyük yayınevleri tuğba özayın peşindeymiş. ironik değil mi sizce? bir sürü yetkin yazar eserlerini yayımlatabilmek için yayınevi yayınevi helak olurken, yayınevlerimiz özayın yazdığı kitabın peşindeymiş. tamam herşey arz-talep meselesi ama gerçek yazarlarımız kıt kanaat telif ücretleri peşindeyken, hala yadırgıyorum bu durumu..

http://uydurukmu.blogspot.com/2008/02/amerikada-mankenlerin-ilgin-sigara_05.html

http://magazingundem.blogspot.com/2008/01/erkeklere-gre-hangi-kadnlar-daha-seksi.html

http://bumerang.hurriyet.com.tr/Adclick.aspx?clientid=08335d1e-4dd2-4438-a88f-5a9a8d2ca0c2&goto=http://www.hurriyet.com.tr/magazin/anasayfa/8101798.asp?gid=229&sz=67744

http://magazingundem.blogspot.com/2008/01/plak-first-lady.html