bildirgec.org

mahçup hakkında tüm yazılar

AYAK KOKUSU VE MANTARI ARTIK TARİHTE KALACAK!!!

vezirerhan | 27 August 2009 12:01

KOKUSUZ
KOKUSUZ
KOKULU
KOKULU

Ayak bakımı önemli bir konudur.Birçok insanın yaşadığı ve çoğunlukla çözüm bulunamayan bir ayak problemi de ayak kokusu ve ayak mantarıdır.Çoğunlukla erkeklerde askerlik döneminde uzun süre bot kullanmadan kaynaklı ve daha sonra da sosyal yaşantımızı ciddi şekilde etkileyen koku problemi pekçok ilaç krem vs. kullanılmasına rağmen ya geçmemekte ya da kısa bir süre sonra tekrarlayan insanı etrafa karşı mahçup eden bir sıkıntıdır.Yazımda kendi denemelerimden elde ettiğim bir çözümü sizlere sunuyorum.Lütfen deneyimlerinizi birdirerek bu yöntemin başarı yüzdesini belirleyelim.Çok ucuz ,zararsız ve kesin netice alabileceğinize inandığım yöntem şu şekildedir;
1) 5 lt civarı üzüm sirkesi alıyoruz.(5-6 lira)
2) Bu sirkeyi saf halde bir leğen vs. içine koyuyoruz.
3) Her akşam ayaklarımızı içine sokup 1 saat bekliyoruz.
4) Sonra durulamadan sadece havlu ile kuruluyoruz.
5) Kalan sirkeyi dökmeden sadece 5 gece aynı şekilde kullanıyoruz.

Bunu uyguladığınız ilk günden itibaren göreceksiniz ki ayak kokunuzda ciddi bir azalma ve yok olma başlayacak.Birkaç gün sonra da mantarlı olan deri pul pul ayağınızdan atılıp yeni ve temiz deri çıkacak(deniz yanıklarındaki deri atması gibi ancak herhangi bir yanma ve acı söz konusu değil)

Zerâfet İstanbul’du…

GRAFTONCUN | 05 August 2008 09:54

• Güzel bir o kadar alımlı, pozitif elektriği ile girdiği ortamda tüm nazarları üzerine çeken mağrur ve kırılgan, utangaç bakışları ile başka bakışlarla çarpışmamak için gözünü yerden nadiren kaldırıyor. Kariyeri ve âdab-ı muâşeret paralelindeki tavırları ile kendini çoktan ispatlamış..
• Uzun zaman olmuştu, kalabalık bir ortama girmeyeli. Yakın arkadaşının ısrarlarına duyarsız kalamadı. Birlikte dışarı çıkacak ve hava alacaklardı. Zûl geliyordu, kabuğunda sıyrılmak, insanlarla bir arada olmak. ”O” odasında yalnız ağlamayı seviyordu. Gözyaşları mahremiydi, el sürdürmezdi. Gururu icâzet vermedi. Ağlamak zayıflık diye öğretilmişti, hiç zayıflık yapmadı öğretileni iyi öğrenmiş ama bedellerini de ödemişti. Zayıf değilsen ya da kendini zayıf hissettiğin anlarını paylaşmazsan gözyaşlarını kuru bir mendille silmeye mahkûmsundur. İşte bu yüzden sırf bu yüzden “O”’nun gözyaşını silen hiç olmadı…
• Vakit gelmişti, zûl geldiğini hissettirmeden güzel bir gece yaşamak istiyordu. Ortama girdiklerinde nazarlar ona dokunmuştu, süzüyordu inceden inceye…