bildirgec.org

kurucu meclis hakkında tüm yazılar

” B” Planım…

koza 68 | 03 September 2007 12:55

Zeka çorak bir tarla gibi olunca ,akla gelen ilk şey orda küstüm otu yetiştirmektir.başka bi bok yetiştiremezsiniz ,bünyesi kabul etmez….Nadasa bırakırsınız inat eder “hayır ben beyle iyiyim” der…
Söğüt gölgesinden “pespaye bakan” bi kısım zevat da yazılarımızı kıçı başı dağınık,olmadı formuna parmak atıp yayınlamakta ısrarcılar…
Biz diyeceğimizi, demeye devam edecez elbet nerde olursa; divanda , dergahta , çarşıda ,pazarda nerde olursa…
Gelelim meselemize;
Görüldüğü gibi, mavi gök çöktü, toprak delindi, dil’in, töre’n bozuldu…kel göründü..memleketin ahvali bu!
Zülfü Livaneli ,1 mayıs 2007 tarihli yazısında şöyle buyurmuş;
“seçilecek TBMM ile paralel çalışacak anayasa meclisi ahdas edelim.İddia ediyorum ki,tıkanmış olan sistemi açacak tek yol budur”
Zülfü bey , böyle buyurunca aklıma benim kurtuluş reçetem geliverdi tabiyatıyla;
Hani şu “ Türkiye bir an önce demokrasisini rafa kaldırıp kurucu meclisle idare edilmelidir” fikri….
Zülfü beyin ,planı her ne kadar bana çok “safça” gelse de, mevcut yapıya alternatif olamıyacağı ve bendenizin planını sulandırmaktan başka bişeye yaramıyacağı kesindir…

“yeniden istiklal”

koza 68 | 29 August 2007 13:24

Dün , ulusalcıları da laikleri de anti-laikleri de gördük.Türkiyede sahnelenen oyunun aktörlerinin nasıl roller kestiklerini de gördük.gördük ki, bu devletin ne ortak bir hedefi ne bir manifestosu ne de millete verebleceği bir şey var…

Demokrasi demokrasi diye tutturanların devletin en yüce makamına seçilmiş bir zat’a karşı gösterdikleri tavrı türklüğün ya da milletin direnişi olarak açıklayabilir misiniz?fıkra bu ya,Adam lokantaya gider, garsona bir çorba getirmesini söyler.Garson çorbayla gelir adam limonu sıkmaya çalışır, yüzünü ekşitir ve garsonu çağırır,

“PİN” kodumuz bizi kurtarır mı?…

koza 68 | 11 June 2007 14:29

Kaleşah tepesinden ,baktığımda cenova şatosu görünüyor. Kim bilir, hangi kaygılarla yapılmış, hangi korkuların sığınağı olmuş…
Hafta sonunu, Amasra’da geçirdim. Nerede olursanız olun, toplumun genel kaygıları peşinizi bırakmıyor, sizi de sarıp sarmalıyor…Etrafınızda ki güzellikler bile size çekici gelmiyor… özlemiyle yanıp tutuştuğunuz toprak kokusu, yeşil , hiçbirisi size cazip gelmiyor…
Hemen yanıbaşınızda dolaşan sevdiğiniz kadının vucudu , çıplak ayaklarının çekiciliği bile sizi mutlu edemiyor …kaçıp gitmekle, saklanmak arasında kalıveriyorsunuz…
Aklınız ve teniniz farklı şeyler istiyor sanki….
Gözüm, dağ evinin minik tv’sine ilişiyor; Haberler kötü ; Şehitler, cenazeler, niteliksiz adayların listelere girerek yarattıkları umutsuz bekleyişler…
Huzursuz bedenler diyarı olmuşuz adeta…
23 temmuz neyi değiştirecek?
Hasan gidecek, kel hasan gelecek !…
Şu seçim inadından derhal geri dönüp, meclisi fesih edip, iktidarı kurucu meclise devredebilseydik ülkemizin önündeki belirsizlikleri de aşmış olacaktık…Tren kaçtı !…
Gerçek olan şu ki; Milletimiz , tabandan tavana dönük bir belirleyiciliğe kayıtsız duruyor. Adayların nitelikleri ile ilgilenmiyor ya da gerçek bir demokrasi talebinden uzak görünüyor…
Neyse,
Milletimiz elbette boş durmuyor; Bu garabet durumdan nasıl çıkarızın hesabını “secret” okuyarak gidermeye çalışıyor….
Anayasa,secim yasası,siyasi partiler yasası..OUT!
“Çekim yasası” İN !

Bi de hayatımızın PİN kodlarını öğrendik mi tamamdır!
İnsanın PİN kodu
İlişkilerimizin PİN kod’u…
Anlayacağınız hayatımızın her alanında PİN kod’u var ; %98 pin, %2 özgür irade…
Şu, secret’i daha önce bilebilseydik, pin kodlarımızı çözebilseydik ,bunca bela başımıza gelmezdi…
Yanlış anlaşılmasın; Bu konularda yapılan çalışmaları küçümseyecek kadar dangalak değilim…Ama bunların yeni bir şeymiş gibi sunulmasına karşıyım…
Halkımızın bu konularla ilgili , islam tasavvufunun dan haberdar olmamasına hayret ediyorum…
Sonuç; Hep birlikte “çekim” duasına çıkmanın zamanıdır diye düşünüyorum…
“Ol ” dediğimizde bakalım neler olacak birlikte göreceğiz….

Harmanın sonu iyi görünmüyor…

koza 68 | 05 June 2007 13:49

Birileri, planlarını bu ülkeyi imha etme üzerine inşa etmiş. Bağımsızlık temellerimiz sürekli mayınlanıyor…
Bu ülkenin vatandaşları olarak bunu neden yaparlar?
Alıp veremedikleri nedir?…

İktidarı, muhalefeti bir yandan, yazılı ve görsel basını öte yandan…
Bu ülke 84 yıldır böyle kuşatma görmedi.
Umut olarak nitelenen partiler birleştiklerinin ertesi günü dağılıyorlar…
Sosyal demokrat olduklarını söyleyenler gönülsüz bir ittifakı gerçekleştirebildiler…
“ben aday olmam!”
vasiyet var!
Sağın umutları sola, solun umutları sağa geçerek, ne kadar ilkesiz ne kadar tutarsız olduklarını kanıtladılar…
Pes!