Siyah, siyah, siyah...
Siyah, siyah, siyah…

Her geçen gün benliğimi ele geçiyordu. Ne kadar kaçmaya çalışsam, ne kadar ondan uzaklaşsam sanki daha yakınıma geliyordu. Acaba kurtuldum mu diye her arkama baktığımda, benimle birlikte yanımda olduğunu görüyordum. Ayakları olmayan, havada süzülerek yanımda bana eşlik eden bir ölüm meleği edasında.

Gülümsüyor musun bana yoksa? Halime mi gülüyorsun yoksa adi şerefsiz? Bırak artık peşimi, korkuyorum işte senden.