Büyüyüruz galiba artık. İlk öğretimin tozlu yollarında gidiyoruz. Sınıf öğretmenine alıştık aileden biri gibi oldu artık. Hele birde ailenizle misafirliğe falan giderseniz biraz daha yakın olur fakat bu bir dezavantajdır. Şöyle ki size çok yakın bir sınıf öğretmeniniz olursa devamlı aileniz öğretmeninize “al hocam bunun eti senin kemiği senin” şeklinde şakalar yapar,ciddiyet barındıran. Siz korkmazsınız ama korkmalısınız çünkü öğretmen onu ciddiye alır ve size artık kendi yakını gibi bakmaya başlar. Okulda bir problem yaşandı ve siz içindesiniz,olayda sütten çıkan tek kaşık siz olsanız bile azarı yiyeceksiniz çünkü öğretmenle yakın ilişkiler içindesiniz.

İşte böyle öğretmen öğrenci ilişkilerinden dili yanan öğrencilerle öğretmene içten içe sinir olan öğrenciler olarak ikiye ayrılır ilk öğretim öğrenciliği.
Samimiyet kuranların dezavantajı var demiştik onlar bunu avantaja çevirebilirler şöyle ki artık öğretmen ile daha samimi oldukları için şakalarınızı kaldırabileceklerdir. Sınıfta bağıra bağıra biraz kaliteli espriler yaptığınızda öğretmende sizinle bir gülecektir. Kimileri abartık kopya çekme şakaları bile yapacaktır ileride 🙂

Kopya çekmek ayrı bir konu başlı başına. Her öğrencinin okul yıllarında mutlaka bir kopya anısı vardır. Ya kopya çekmiştir ya başkasına vermiştir ya da en kötüsü kopya çekmeye teşebbüs edip yakalanmıştır. Yani okula gidiyorsanız kopya anınız vardır. Tabiki kopyaya başlamak o kadar kolay değil. Önce kendi yöntemlerinizi geliştirmelisiniz.

İlk kopya teşebbüsleri antik Yunan zamanında tespit edilmiştir. Filozofların birbirlerinden kopyalar çekerek felsefe yaptıkları saptanmıştır zira bu günde bilinmektedir bu gerçekler.