‘Uzun ve zorlu bir yol var.’ önümüzde diyor (B)bilge. Uzun ne desem , cevap alamayacağımı dahası o garip bakışlarla karşılacağımı biliyorum. Zor kelimesini ise kolay olmayan diyerek geçiştirmeli.
Bir metre kar var. Üstelik ‘Buz donmuş.’ diyor yanımdaki de-de. Buz mu donmuş ? Ne tuhaf diyecekken duraksıyorum. Bir başka (A)âna gidiyorum iki ağaç arasından kendi yolumu bulup. Köpeklerimin tasmasını çıkarıyorum. Tüm karşılaşacakları tehlikeler özgürlükleri adına ödenecek küçük bir bedel. Göze alınmalı. Kollarımı iki yana açıyorum. Açabildiğim kadar. Dilime ilk kar tanesi düşüyor. Eriyor. Kar ısınıyor içimde. Gizil güçler tepemde. İyi bir şarap açıyor sırf benim için. Yalpalıyor kar. Başım dönüyor. Yaşamak diyorum zamanda gezinen kendime sesimi duyurmak istercesine.