bildirgec.org

konser hakkında tüm yazılar

gnçtrkcll kenan doğulu konserleri

kimonofight | 30 September 2010 11:45

gnçtrkcll’lilerin 11 günde 14 il için verdikleri oylar, Turkcell organizasyonuyla gerçekleştirilecek Kenan Doğulu konserlerinin hangi Anadolu illerinde yapılacağını belirledi. gnçtrkcll ayrıcalığıyla ücretsiz izlenebilecek 8 konserin ilki 1 Ekim Cuma günü İstanbul’da düzenlenecek.

Gençlerden en çok oy alan il 85 bin oy ile Adana olurken, konser yapılacak diğer iller, aldıkları oy sırasına göre; Bursa (66 bin oy), Trabzon (65 bin oy), Gaziantep (44 bin oy), Konya (43 bin oy), İzmir (41 bin oy), Ankara (40 bin oy) oldu.

Haftalık-4

nazokiraze | 26 September 2010 17:07

Okullar açılalı beri bilgisayarımdan uzak kaldım, bu hafta sonu bari artık kavuşayım dedim.Ana sınıfına çocuk vermek ne zormuş, ilk günler ağlayarak yanından ayırmayan oğlum şimdilerde alıştı bırakıp dönmeye başladım, ama hala annelerini sınıftan ayırmayan çocuklar var.

Gittiğim irili ufaklı bütün kırtasiyelere iki çift lafım var: Bütün herkes Bakugan, Ben10, Spider Man ürünler kullanmak zorunda mı, yahu lise öğrencisi kızıma bir etiket alamadım, bu ne iştir.

Spartacus: Blood and Sand dizisinin Spartaküs’ü Andy Whitfield‘in hastalığı tekrarlamış, kendisine acil şifa diliyorum, umarım dizinin 2. sezonuna başka birini oynatmak gafletinde bulunmazlar.

Müziğin Tadını Çıkarın

gokaytitrek | 17 September 2010 11:12

müzik dinlemek gibi bir zevkiniz varsa bilgisayarınızda ki arşivinizden sevdiğiniz müzikleri bulmak bazen can sıkıcı bir hale gelebiliyor.
son zamanlarda müzik severleri fizy, grooveshark, vattoz gibi birçok online müzik sitesini kullanmaya başladı. Bunun en büyük sebepleri büyük arşivleri olmasının dışında aradığınız müziği rahat bir şekilde bulabilmemiz olsa gerek.

Kaliteden ödün vermek istemeyenler içinde online olarak dinlenen müzikler zevk veremiyebilir. ozaman track01 gibi isimlerle dolu olan arşivlerimizi düzenlememiz gerekiyor.

tuneupisimli arşiv programı müzik severlere düzgün arşivler oluşturmanın dışında birçok özellikle birlikte geliyor.

#yanlış,eksik ya da hiç yazılmamış şarkı bilgilerini düzelterek aradığınızı kolayca bulmanızı sağlıyor.
#şuan da sadece mac ve windows ortamında çalışan program itunes ve media player ile entegre şekilde çalışıyor.
#aynı şarkıları bulup temizleme seçeneği sunuyor.

Avatar saçlar,salaş kadınlar,aşşk kafe..

| 16 August 2010 19:45

” Akşam Kuruçeşme Aren’da Ozan Doğulu konserine gideceğiz, kesin gel baba!”Geldim!Su samuru ile gidilecekmiş!O da ne yav?Karışma ben de!Beylerbeyinden hoplaya zıplaya beş dakikada Kuruçeçme Aşşk kafeye iniyoruz.Su samuru denilen şey kapalı bir tekne-taxi imiş. İyi güzel.İçerisi renk cümbüşü; Dünyanın en güzel tenleri burdan mı fışkırmış ne?Ana rahmine düştükleri an şanslılarmış bu insanlar demek.Ballıoğlanlar, devedikenleri sarılmışlar kızlara, “ısırırm, ağzımda eritirim” mukaddes eylemleri içindeler.

Bakışlarıyla içlerindeki exorcismi kusuyorlar adeta. Vayy liberal şeytanlar vayy, demek geliyor içimden.Bünyeme fena halde ağır gelse de katlanmak zorundayım..Dikkatimi hatunların saçları çekiyor;Bu ne yahu, nerdeyse hepsi aynı model!”Avatar modeli baba” diyor partnerim..Yeni trendmiş; Bu model için, bikere saçın olacak, yoksa çıtçıt veyahut kaynak ile takviye edilmeli imiş..Sarışın veya kumral saça daha uygunmuş( çakma da olabilir bittabi). Can alıcı noktası, saçı gevşek ve
salaş bir tarzda örüp omuzdan aşağı sarkıtmakmış..Yakışmamış desem yalan olur cidden güzel bir tarz..Konsere gidiyoruz,Yeni öğreniyorum; Ozan şarkı falan söylemeyecek, DJ lik yapacak, starlar da tek tek gelip play-back yapacaklarmış.Bozuluyorum olaya, ama ses çıkartmadım tabi.Havai fişekler eşliğinde, Ozan efendi sahneye çıkıyor. Işık oyunları falan baya baya iyi valla!Sıla denilen kadın çıkıyor sahneye. Harbiden güzel kadınmış allahı var.Ziynet Sali de çok güzel bir ses ne diyim..Ajda Pekkan da var. “Bir garip yocuyum ” diyor.Nihayet, yaşamı dokumuş, bilgili görgülü hatun Sezen hanım çıkıyor sahneye;Önce vantilatör ve mendil istiyor, söyleniyor söyleniyor! Sevemedim bu kadını allah affetsin..Gecenin finalinde ” l gotta a feeling, tonight gonna be a good night” çalıyor..Bu şarkı beni biraz olsun kendime getiriyor.Gece bitmeden Doğulu sülalesi sahneye doluşup, birbirleriyle danslar eşliğinde aşk-meşk yapıyor.İşte size eşitsiz bir sosyal bölüşümün bir gecesi..İvan Denisoviç’e bu renk skalası ağır geliyor ve köyüne dönüyor..

Güneş Rengi Bir Hayat

karuma76 | 01 August 2010 15:32

Hayat evim olsaydı da
Sevgi penceremden
Umut ışık olup dolsaydı
Güneş rengi bir hayat olsaydı

Hayat bir konser olsaydı
Sevgi parçalarını çalsaydı
Bal rengi sözler olsaydı
Güneş rengi bir hayat olsaydı

Hayat bir buyruk olsaydı
Sevgiyi ferman yazsaydı
Umut şart koşulsaydı
Güneş rengi bir hayat olsaydı

Hayat evren olsaydı
Sevgi dünyam olsaydı
Umut gökkuşağı gibi açsaydı
Güneş rengi bir hayat olsaydı.

Biletix ve Power FM’den yeni bir hizmet!

erbu | 04 May 2010 16:18

giselive.com
giselive.com

Biletix ve Power FM’den yep yeni bir hizmet daha. Sanatçıların konser videolarını, tanıtım videolarını ve son parçalarını dinleyebildiğiniz Gişelive adında bir hizmet başlattı. Gişelive.com sitesinden videoları yada müzikleri dinlerken aynı zamanda etkinliğin biletini satın alabiliyorsunuz yada çok sevdiğiniz sanatçının mp3ünü satın alabiliyorsunuz.

giselive.com
giselive.com

Tamamen görsel bir şov gibi hazırlanan bu site tamamen ücretsiz.

giselive.com
giselive.com

Burn Enerji İçeceği

kaugum | 28 December 2009 10:03

Enerji içeceği Burn‘ün web sitesi yenilenmiş. “24 saat enerji” diyen Burn’ün yeni sitesinin en önemli özelliği kendi ürünlerinin dışında sitede bulunan sürekli güncellenen etkinlik takvimi. Bu takvimin gözüme çarpan benzer takvimlerden farkı dans ve müzikli etkinliklerin yanında kültür ve sanatı da barındırması. Yani Burn sırf gece hayatını sahiplenmekle kalmamış. Tiyatro sergi gibi kültürel etkinlikleri ihmal etmeyerek onlara da takviminde yer vermiş. Hoşuma giden yanı ise etkinliği listelemekle kalmayıp içeriğini de kısaca anlatmaları. Adres: http://www.burn.com.tr/

Pazar Senfonim…

| 02 November 2009 12:13

files.myopera.com
files.myopera.com

Bugün bir uğultu var, kulaklarımda. Hayır, mecâzi anlamda değil. Gerçekten rüzgârın uğultusu. Bir süre sessizliğin içinde sadece bu doğal müziği dinledim. Ara ara ritmin yükselmesi ve ardından ince ritimlerle birleşerek daha da artmasının ardından, ufacık bir ara ES; derken tekrar aynı ritim. Hayır, aslında aynı ritim de değil, önceki ritmin sanki farklı notalarla çalınması gibi.
Evet, bugün ben hafif fırtınalı bir havada, rüzgârın sanki sadece bana özel verdiği bir konserdeydim. Bana özel, çünkü ben bunun farkındaydım. Bir ara kayda almayı düşündüm ve aldım. Fakat kayıt cihazım sanırım iyi değildi, çünkü kulaklarımdaki uğultunun senfonisi çok farklı idi. Öyle bir senfoniydi ki yüreğimdeki heyecan ile birleşti. Yok yok bu senfoni bambaşka idi. Belki de içimde yeni bir ufuk çizgisinin belirmesiydi.
Bu benim Pazar senfonimdi. Rastlarsanız eğer, rüzgârın senfonisini dinleyin, eminim herkes için farklı çalacaktır.
Ve bir de bu senfoninin ardından pulp fiction film müziği geldi, aklıma.
İŞTE BÖYLE…

Şehvetle Şeyederim Enstrümanı Ben!…

Kuduz maymun | 23 August 2009 10:24

Sabah vakti. Otobüse bindim. Hemen muavinin ardındaki koltuğa çöktüm. Muavine;
‘Afedersiniz saat kaç?’ dedim.
‘Yirmi dakika sonra orada oluruz abla’
Demek yirmi dakika sonra orada olurmuşuz. Çevremdeki herkes –bendeniz müstesna- matematik olimpiyatlarına gitmeye hazırlanıyor herhalde. Demek ineceğimiz vakit bana saati söyleyecek, ben de söylenen vakitten yirmi dakika düşüp ilk bindiğim zamanki saati hesaplayacağım.
İnince bir taksiye bindim.
‘Günaydıııın, ablam!’
‘Günaydın.’
Ve 5 dakika boyunca beyabimiz karadenizli olduğunu, 65 yaşında olduğunu ama ‘20’ hissettiğini söyleyecek fırsatı buldu. Aslında taksici olmadığını, müzisyen olduğunu söylerken iyice coştu.
‘Ben o müzisyenlerden değilim!… Ben var ya. Şu ben, ta Amerikalı müzisyenlerle çaldım Paris’te. Adam hayran oldu. Ben çalmam enstrümanı. Sevişirim. Şehvetle şeyederim enstrümanı. Bak yanlış anlama abla’
‘Yok estağfurullah çok iyi anlıyorum sizi’Vapura bindim.
Bir aile. Aşağı yukarı 15 kişi var. Enik-encik doluşmuşlar. Ellerinde torbalar, kilimler, halılar, bavullar, denkler, heybeler, bohçalar… Bir tanesi halıyı yere sermiş. Diğerleri de vapurun orta yerine yayılı bu halının üstünde oturuyorlar. Bir genç kadın. Rüzgar çarpmasın diye oturduğu halı üstünde battaniyeye sarınmış. Derken o battaniyenin altından bir velet çıktı bir süre sonra. Uyuyormuş çocuk.
Karşımdaki kanepede oturan bir kadın bacağını kaşıyor. Yanındaki adam dişleriyle bıyıklarını çiğniyor. Arkamda ayakta duran bir grup genç var. Ellerindeki simitlerden kopardıkları parçaları martılara atmaya çalışıyorlar. Kucağım simit parçacığı doldu. Yesem mi acaba. Kafama da geldi bir parça.
Hasbinallah…