bildirgec.org

http://www.haber3.com/news_detail.php?id=482034

kızıl gezegen mars

kızıl gezegenin tanımamız için gönderilen uzay aracı,mars‘ta toprağın yaşam için uygun olduğun belirledi.fasülye hatta şalgamın bile yetişebileceğini belirten bilim adamları yaşamı sürdürmeye yetecek kadar mineral olduğunu açıkladılar.mars‘tan geçtiğimiz ay alınan toprakta inceleme sonucunda sodyum,magnezyum ve potasyum maddelerine rastlandı.bilim adamları mars toprağının evimizin bahçesinde olmasını istediğimiz toprak türünde olduğunu belirterek, hiç zorlanmadan kuşkonmaz yetiştirebilirsiniz açıklamasını yaptı.

Mars gezegenine yolculuğa başlayan Phoenix (Anka Kuşu) Mars toprağına kepçe atmaya başladı. Bu gezegen bilim kurgu filmlerinin ilham kaynağı olmuştu. Bu aracın kızıl gezegende nasıl dolaştığını merak ediyorsanız şuradan gözleyebilirsiniz.

mars

insanoğlu yüzbinlerce yıllık memleketi olan dünyada sınırlarını zorlamaya devam ediyor. son olarak 10 ay gönce fırlatılan anka kuşu (Phoenix) ismindeki uzay aracı, pazartesi türkiye saatiyle 02.55’te marsa indi. indikten kısa süre sonra da yaşadığı sevinci göndediği fotoğraflarla bizlerle paylaştı.

saatte yaklaşık 21 kilometre hızla 10 ay süren uzay macerasından sonra Anka Kuşu’nun Mars’a başarıyla indiği anonsu Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nde (nasa) büyük sevinçle karşılandı.

uzay’da geçen bilim kurgu filmleri ilgimi daha bir çeker, özellikle içinde mars varsa daha bir farklı olur benim için, hele robotlu felansa izlemede yanında yat 🙂 işte 2000 yapımı kızıl gezegen ( red planet ) böyle bir film, aşk, ihtiras, çevrecilik, robot, mars, vurdu kırdı ne ararsan!..
yönetmenliğini Antony Hoffman‘ın yaptığı filmin başrol oyuncuları da kuvvetli; Val Kilmer, Carrie-Anne Moss, Tom Sizemore… konusu da fena değil hani, günümüz de oldukça alevlenen çevrecilik hareketlerine bir gönderme ile başlıyor… nefes alması imkansız hale gelmiş dünya’da çözüm maalesef insanları başka bir gezegene yani dünyalaştırma işlemi başlatılmış mars’a( “mars neresiydi yaa” diyebilen olursa diye link) taşımaktır… eğer bu olmazsa yüzyıl içinde tüm insanlık yok olacaktır ( aman ne fecii ) ancak bir sorun belirir, mars’da beklenilen olmaz ve oluşmaya başlayan yaşam koşulları inanılmaz bir şekilde birden bire yok olur… atmosferde oluşturdukları oksijen yok olmuş gibi görülmektedir… bu dünyalaştırma işlemi o ana kadar insansız yürütülmüştü, ancak şimdi bir ekibin oraya varıp bir “kolaçan” etmesi gereği doğmuş görülmektedir… bölece ilk defa mars’a insan ayağı değecektir.. ekibe amee isimli (dehşetengiz) bir askeri robot eşlik etmektedir… ancak iniş sırasında problemler yaşanır ve film orada başlar 😉

amee

esasında güzel bir hikayeye sahip film, pek parlayamadı, beklenen ilgiyi göremedi diye düşünüyorum… nedenini muhtemelen filmin anlatış tarzındaki ( bana göre ) kütüklüğe bağlıyorum! bodoslama bir anlatımı var, yani başladığı gibi bitiyor. hani öyle bölük pörçük bu da nerden çıktı şimdi vs dedirtmiyor, kurgu güzel ancak hani düm düz bir tünelden koşarak geçermişcesine hikayeyi yutuyorsunuz… esasında eğlenceli bir film, efektleri de oldukça iyi hatta çok iyi. bu kadar eleştirmeme rağmen, beğeniyorum da bu filmi 😉 eğer izlemeyen varsa, güzel bir eğlencelik ve hatta akıl fikirlik…

5 bin 650 aday arasından seçilecek 12 ‘şanslı’, Moskova’daki Rusya Biyomedikal Hastalıklar Enstitüsü’nün 200 metre karelik modüllerinde üç ayrı simülasyon testine tabi tutulacak.

Testlerde mürettebatlar altı kişilik ekiplerden oluşacak ve dış dünya ile tek temasları, radyo sinyalleriyle sağlanacak. 2030 yılında Mars yolculuğu planlayan ESA, Kızıl Gezegen’e gidiş dönüş için 250 gidiş, 30 gün Mars’ta kalış ve 240 da dönüş olmak üzere 520 gün gerektiğini düşünüyor. Adaylar da, gelecek yıl, toplamı 520 günü bulan, üç ayrı simülasyon testine katılacak. Simülasyonda, yolculuk için deneklerin psikolojik durumu da test edilecek.

Her yeni günde bilimde bir değişiklik bir ilerleme bir yenilik olması hiç de süpriz değil!
Düne kadar kırmızı gezegenolarak adlandırılan Mars‘ın aslında bilinenden daha maviolabileceği açıklandı.
Uzmanlar tarafından yapılan açıklamada NASAuydularının Marsüzerinden gönderdikleri fotoğraflardaki bazı renklerin uydunun dünyadan çekilen fotoğraflarındaki renklerden daha farklı olarak daha mavi bir rengesahip olduğunu belirttiler.
Yapılan filmlerde bile adı Kızılaçıkan Mars‘ın yeni durumu hakkındaki haberi burada bulabilirsiniz.

Kırmızı gezegen olarak anılan MArs’ın daha mavi olabilecğiaçıklandı! Aman Allah’ım, yoksa benim kanım da mı daha mavidir ki !

MARS

Burada yayınlanan habere göre;Mars’ın bir zamanlar atmosferini oluşturan ve yoğun olarak bulunan su ve karbondiyoksidin (CO2) şimdi çok az miktarda kaldığı, ancak Kızıl Gezegen’in toprak örtüsünün altında bulunabileceği görüşü ileri sürüldü.
İsveç Uzay Fiziği Enstitüsü’nden Stas Brabash ve Fransa Uzay Işınım Araştırmaları Merkezi’nden Jean Andre Sauvaud, Mars’ta gözlemlerini sürdüren Avrupa uzay aracı Mars Express’in gönderdiği verilere dayanarak “Kızıl Gezegen”in atmosferinin yaklaşık 3,5 milyar yıl önce güneş rüzgarlarının etkisiyle ortadan kaybolduğunu ve çok az miktarda geriye kaldığı sonucuna vardılar.
Görüşlerini Science dergisinin yarın yayınlanacak sayısındaki bir makalede dile getiren bilim insanları, Mars atmosferinde yalnızca 0,2 ila 4 milibar CO2 ve birkaç santimetre su belirlediler.

Mars’ın yoğun atmosferine ne olduğunu bulmaya çalışan bilim insanları, Kızıl Gezegen’in atmosferinin toprak altında olabileceği görüşünü getirdiler.