Kısa film, çok az diyalogla çok kısa sürede bir hikayenin yoğun biçimde anlatılmasına dayanan bir sinema biçemi. Zamanı ve sahne düzenlemelerini etkin kullanmak önemli. Kısa filmde psikolojik gerilimi deneyen keyifli bir örnekle karşılaşınca uzun zaman sonra burada yeni bir yazı yazmak istedim. Bahsi geçen filmimizde diyalog yok, ki kısa film takipçileri kısa filmlerin büyük kısmında replik olmadığını ya da çok az replik olduğunu bilirler. Ana akım sinemada olduğu üzere hikaye büyük büyük anlatılmaz, izleyicinin çabası talep edilir, zaten genel olarak da kısa film, sanat sinemasına daha yakın durur. Kısa süre içinde hikayenizi bol bulamaç diyaloglarla izleyiciye aktarmaya çalışırsanız, basit kalır filminiz.
Bu kısa filmin olumlu noktalarından bir diğeri, kameranın yerleştirildiği noktalar ve sahne düzenlemeleri (mizansen). Sabit plan yok denecek kadar az, genellikle çerçeve hareketli, bu seçimin anlatılan karakterin ruh haliyle paralel olduğunu düşünebiliriz. Neredeyse tüm korku / psikolojik gerilim filmlerinde müzik, korkutucu unsurların başında gelir, oysa burada fazladan müzik kullanımı yok, zira mekanların kendi sesleri gayet ürpertici.