bildirgec.org

kırmızı başlıklı kız hakkında tüm yazılar

Mavi Başlıklı Genç

rpc | 30 August 2008 16:25

O.K. gençleri bilinçlendirmek için; “yatmadan” önce okusunlar diye bir masal yazmış…

Bir varmış bir yokmuş… Evvel zaman içinde kalbur saman içinde…
Pireler berber iken, develer tellal iken… Ben anamın beşiğini tıngır mıngır
sallar iken ormanda yaşayan mavi başlıklı, yakışıklı mı yakışıklı, erkek
mi erkek bir genç varmış. Elma elma yanaklara, baldan tatlı dudaklara sahip bu genç,
jöleli saçlarının üstüne bu başlığı takar, ormanda gerine gerine yürürmüş.

Bu mavi başlıklı genç, prensese gönlünü kaptırmış. Her gün ormanın yolunu
tutup, ağaçların arasından geçerek, prensesin o sıcacık şömineli kulübesine
gidermiş. Bir gün mavi başlıklı genç dışarıda yağan yağmura rağmen ‘’ bu sefer de
takmasam ne olur canım, aman!’’ deyip, başlığını kafasına takmadan dışarıya çıkmış,
yine prensesin kulübesine gitmiş, yine iri iri şeftalileri, al al elmaları, balları bademleri yiyip
birlikte hoş vakit geçirmişler. Daha sonraki günlerde de prens, prensesin kulübesine gitmeye
devam etmiş. Bir gidişinde ise her zamankinden farklı bir prenses görmüş karşısında…
Masal bu ya, prensesin karnı davul gibi şişmiş, elleri ayakları, kocaman olmuş. Üstelik de
canı ne elma, ne kiraz, ne de bal yemek istiyormuş. Genç o an kerametin başlığında olduğunu
anlamış, anlamış ama biraz geç kalmış. Fakat bu olay ormandaki herkese ders olmuş… O günden
sonra ormandakiler dışarıya çıkarken başlarına hep güllü, çikolatalı, renkli renkli ve tırtıklı
başlıklar takmışlar.

bir aRRoGaNTe HoMbRe masalı

aRRoGaNTe HoMbRe | 09 June 2008 17:32

Uzun zamandır bir yazı yazayım. Artık zamanı geldi. Yazayım yazayım, n’olur yazayım lan diye düşünüyorum. Ne yazsam acaba ne yazsam, bir karar gerisi versem başlasam gelir, zaten yarısıdır başlamak başarmak inanmak gibisinden kelimeler, cümlemsiler kafamı meşkul ede dursun, döner başlıklı kız ormanın derinliklerinde ilerlemeye başlamış. Orman sessiz ve ürkütücüymüş. Korkusunu şarkı söyleyerek yenmeye çalışan oynar başlıklı kızın ağzında, “haydi lilililililililili yar” adlı süpersonik şarkı varmış. Bir yandan şarkıyı söylüyor, diğer yandan acaba bi “li” eksik mi söyledim lan diye düşünüyormuş. Sonra “bas gaza yavrum bas gaza” adlı koptik şarkıyı söylersem, hem gaza gelir daha hızlı giderim, hemi de hemhüm diye düşünmüş.

Derken çalıların arasından bir ses duymuş. Yola birden mavi renkli, beyaz şapkalı, küçük bir yaratık fırlamış. Çok başlıklı kız korkusundan az kalsın elindeki cep telefonunu düşürüyormuş. Cep telefonu adeta düşeyazmış, bambaşlıklı kız ise korkudan sıçayazmış. Fakat bu yaratık hiç de öyle düşmanca görünmüyormuş. “Nereye böyle şeker?” diye sormuş yaratık. “ Bayi toplantısına gidiyorum” demiş hepbaşlıklı kız. “Fakat sen kim olasın, kimsin ki, amaaaan sen kimsin?” diye sorabilmiş en sonunda.” Ben, riyakar şirinim” demiş yaratık. “Bizim köy az ileride, adı Çımıklar Köyü. Kötü kalpli Gargamel peşimdeydi. Ona izimi kaybettirmeye çalışıyordum. Arkadaşlarım overlokçu şirin, nohutlu şirin ve ay ne şirini bulmalıyım. Bana yardım etmelisin.” diye eklemiş. ” Çok da zkimdeydi.” diye cevaplamış hiçbaşlıklı kız. “Hem benim yapacak çok önemli işlerim var, hem de ismin pek güven vermedi bana, ne yalan söyleyeyim.” diye eklemiş ve riyakar şirine tekme atıp, yoluna devam etmiş. Az gitmiş, uz gitmiş.(-uz ne lan?). Gide gide bir söğüde dayanmış dayanmış. O söğüdün allarına boyanmış, gelin boyanmış. O kadar yürümüş o kadar yürümüş ki, inanmazsın o kadar yani. Tabi sonunda karnı guruldamaya başlamış. Midesinin isyan sesi, sessiz ormanda yankılana dursun, bizimkisi (-kim? -başlıklı olan işte) “Ben o kadar dirençli, o kadar kuvvetliyim ki açlıkla mı baş edemeyeceğim” deyü kendisini gazlıyormuş.

Masal Cennetine Hoşgeldiniz

NLPMaster | 19 October 2007 19:19

Çocukluğumuzun harika dünyaları Masal diyarlarınıhatırladınız mı?
Ne dediniz?
ne zaman unutabildik mi?
Haklısınız…
Masal diyarlarınız, keloğlanlarını, masal perilerini, masal cadılarını, dev ejderhaları, iyi kalpli yaşlıları, maharetli hayvanları, sihirli tüyleri, hep iyilerin kazandığı sonları ile masalların tadı hangimizin damağından gitti ki …

Kah yıllarca gittik, bir arpa boyu yol gidemedik,
Kah iyilik ettik de bir yarenlik göremedik
ama sonunda kazanan iyi kalpli kahramanlarımızlasevindik.

İşte bu masalları unutmayalım isteyen bir site yayınına sesli masallarla güzellik katmış. Haberiniz olsun istedim.
Masal dinleyebileceğiniz, bilgisayarınıza masal müzik dosyalarını indirebileceğiniz, en popüler masalların listesini görebileceğiniz bu sitenin adı MASAL DİYARI

Cinori

| 20 August 2007 13:28

Mikrobakteriyel bir sentez sonucu, klastrofobik olan bütün kanguru yavruları, tüm yaşamlarını aborginlerle birlikte, ikoruku kabilelerinin yaşadığı niagara’nın ormalık kesimlerinde “körler sağırlar birbirini ağırlar” oyunu oynayarak, tilki kuyruklu jon’a minnet borçlarını ödeyip, kırmızı başlıklı kız öyküsündeki kurtun homosexuel dürtülerle babaanne kılığına girdiğini ıspatlamak için
hep beraber yıldırım nikahıyla hem cinsleriyle evlenip sonra boşanacaklardır. Bu durumdan hoşnut olmayan bütün kanguru ebeveynleri kuduse gidip tuttukları bütün yahudilerin sakallarını kesip hristiyanlara satacaklar, burda kazandıkları paraylada, küçük ama huzurlu bir ev satın alıp homofobik bir şekilde sarkmış bölgelerini birbirlerine sürterek kamp ateşi yakacaklar ve gergedanların kaçmasını sağlayacaktır.

Masallardan nefret edenler

nevdalist | 28 June 2007 09:39

kabus başlıyor
kabus başlıyor

Masalları hiç sevmedim, ben. Uğraştım üstelik, ama olmadı. Külkedisi mesela çok ağlak. Hep şikayet, hep şikayet….Bu kadar eziliyor, bir gün kalkıp da üvey anneye bir tane vurmuyor. Kardeşim bir isyan et, bir devrim gerçekleştir. Yok yok, o yerleri silmeye devam ediyor. Marks o zamanlar yoktu. İşte o yüzden böyle oldu. Sıkıyor beni böyle tipler, çok kaderci. Her şeyi olduğu gibi kabul ediyor. Külkedisindeki ayak da maşallah yalnız. Prens koca ülkede başka o numaradan giyineni bulamadı. Herhalde 45 falandır. Yoksa kandırıp durmasınlar, ayakları çok küçük diye.