bildirgec.org

kırılmak hakkında tüm yazılar

At-maa!!!

witamin | 16 August 2010 11:06

Bu olayı bir daha yaşamam diye düşünmüştüm yıllar önce duyduğum patlama sesinin ne olduğunu anladığımda.Önce sesi tanımlayacağım ; birilerine tanıdık gelecek mi bakalım? Bir güm sesi, ardından 1 saniyenin yarısı kadar bir zaman sonra gelen şangırtı sesi.Yaşamayan bilmez bunu.Yüksek bir yerden televizyon düşme sesidir kendisi.Bundan 4 yıl önce kaldığım apartmanın 6. katından aşağı atmıştı komşumuz televizyonunu.Düşmedi efendim bildiğiniz atıldı.Bazı araç lastikleri patladığında muazzam bir ses çıkar hani.Bir şaşkınlık olur insanda.Ses o kadar kuvvetli değil ama uyandırdığı his aynı.Evinizde huzurla oturmuş yemeğinizi yerken açık mutfak kapısından içeri giren o ses bomba paniği yaratır.Ha bu ses plazma televizyonlarda olur mu onu bilmiyorum.Benim karşılaştıklarım hep flat televizyonlar.Çoğul kullandım çünkü bu akşam iftar vakti yine yaşadım olayı.Dejavu oldu sandım , beynime henüz yeterli glikozun ulaşmayışından sebep.Bu defa apartmanda değil ama sokağımızda attı komşumuz televizyonunu.Tabi bu defa tecrübe sahibi olduğumdan sesi duyar duymaz “aa biri televizyon attı” dedim hemen.Hatta bu komşumuz televizyonla yenemeyince sinirini ;bir de çekyat atmış aşağıya.Ama tabi onun sesi televizyon kadar uzağa gitmediğinden o yönden gelen haberci komşular sayesinde öğrendik çekyatın da olaydan zarar gördüğünü. “İşin gücün yok , iftarı bırakıp havadis öğrenmeye mi çıktın?” demeyin rica ederim.İftardan sonra şöyle bir balkona çıkan anneme anlatmış hemen komşumuzun oğlu.Böyle şeyler içinde durmaz insanın, sağa sola anlatılası durumlardır ki bakın ben de size anlattım.
Ha bir de 2 yıl önce alt katımdaki bayan bütün tabağı çanağı parçalayıp bir gece yarısı çıkıp gitmişti evden.”Ben de mi olumsuz enerji var , yoksa herkesin mi başına geliyor böyle şeyler?” diye sormuyor değilim hani kendime…

Peki neye sinirleniyor bu insanlar,neden atıyor evinin eşyalarını? Tabi ki ben işin bu kısmı ile ilgilenmiyorum,beni ilgilendirmesi gerektiğini de sanmıyorum.Kendini ya da sinirlendiği kişiyi atmasın da aşağıya neyi atarsa atsın diyeceğim ama aşağıdan birinin geçme ihtimalini düşünerek onu da diyemiyorum.Bu kadar sinirlenmeyelim en iyisi.Oldu da sinirlendik mi?Ayaktaysak oturalım,oturuyorsak yatalım.Mümkünse elimize hiç bir şey almayalım.Zira anlattığımdan da çıkarılacağı üzere : Keskin sirke küpüne zarar…

Hoşçakalın arkadaşlar:)

| 23 October 2007 10:03

Aranızdan ayrılıyorum.Şu güne kadar hafifte dolaşmak, yorumlarda bulunmak, herşeye rağmen keyif vermişti.Hatta mimlerin kazançların dışında tutulması bile her ne kadar evime icra memurlarının gelmesine, çeklerimin arkasının yazılmasına neden olduysa da:)))(herhalde böylesi bir duruma ilk atlayanlar da aşağıda yorumlarıyla kendilerini belli edeceklerdir yine)yine de iyi vakit geçirdiğimi, vücudumda biriken stresi atmamda tıpkı bir terapi gibi geldiğini söylemeliyim.Tek bir şeye kadar! Kendilerini burada deşifre etmeyeceğim, ama yapılan bir yorum benim eşimle birlikte özel hayatımı öylesine rencide edici hakaret ve argo kelimeler içeriyor ki, dili dünyadaki tüm tuvaletleri fırçalamaktan uzamış ve artık dokunduğu herşeye pislik bulaştırır hale gelmiş kimselere meslek etiğim ve içimdeki insaniyet ve insiyatif adına sabır gösteririm, ancak böyle bir platformda, benim ve ailemin üzerine bulaşmasına izin veremem.Bu kimseler hafifin kalitesinin bozulduğunu bu şekildeki yorumlarıyla ifade ediyorlar.Buna siz karar verin artık.Taa en başından beri anlatmaya çalıştığım, mesaj vermeye çabaladığım tek konuydu bu.Kimseye kırgın değilim.Herkesin bir kendini ifade etme şekli vardır.Ancak bu; argo ve küfür içerikli kişiye, aileye ya da ana baba veya kutsal sayılan daha nice değere, usluba dikkat edilmeden yapılan eleştiri de diyemeyeceğim saldırılar şeklinde olmamalıydı kanımca.Bana doğrudan saldırıldığında bile bu yönde rencide edici argo kelime, küfür, hakaret içerikli yorumlar yazmadığımı biliyorum.Ama insanım en nihayetinde.Yine de bilerek veya bilmeyerek kırılmalarına sebep olduğum arkadaşlarım olmuştur, affola.Zaten onlar bana ve diğerlerine kırılmışlıklarını ifade ederken dahi, asaletlerinden hiçbirşey kaybetmeyenler oldu her zaman.Üç çocuk annesi ve bir eczacı olarak gerçekten zaman konusunda çok sıkıntılıyım, bu sebepten ötürü işimde ve ailemde ihmal edilen boşlukları yine kendimle doldurmaya karar verdim.Belki de böylesi bir bahane iyi oldu.Bahane ne mi?Mimlerin kazanç kapsamından çıkarılması diyelim, siz öyle bilin:)