bildirgec.org

hayır hepimiz akıllı insanlarız şurda, adam gibi değer edebiyatı yapmadan, hassas kesilip kafa ütülemeden yaşayamıyoruz bir arada. yok onur, yok cinsiyet, yok aile, yok elit, yok din.. ya varsa senin için bi değeri bunlardan birinin, lafla düşecek değil ya. bırak istediği kadar sövsün değerlerine söven, hakaret eden, haklıdır-haksızdır tartışmıyorum şimdi. nedir yani? laftan sözden korkan gerzekler miyiz?ayrıca şu sitede küfür, hakaret ve saldırı olaylarına genellikle bazı üyeler tarafından verilen tepkiler konusunda gözlemlediğim ve anlam veremediğim bazı şeyler var.biri çıkar anus, penis, vajina üzerinden küfürler eder, argo konuşur, başka biri de kafa, beyin, anlayış üzerinden hakaret eder.. ne farkı var ki şimdi bunların? hayır ben anlayamıyorum bu insanların mantıklarını.. ne farkı var yani? götümüz başımızdan daha mı değerli? küfür olunca “ahlaksız, terbiyesiz erkek sürüsü(bu da seksizm değil mi şimdi? tuhaf)” oluyoruz, ama beyinsiz, kalın kafalı diyince, hakaret edince terbiyeden bir şey kaybetmiyoruz öyle mi? daha saçma, daha dar bakılamazdı bu olaya yani. nasıl çarpık anlayıştır bu yahu?ha bu yorumu yazarken de bi ton küfür(saldırı içerikli değil tabi, örnekleme ve ünlem görevi taşıyan küfürler) yazdım-sildim, küfre hassas, hakarete ve ayrımcılığa duyarsız bünyeler işkillenmesin diye. ayrıca bu bünyelerden bazıları beni fena halde hayal kırıklığına uğratmıştır, biline.söveni, sövüleni, hakaret edeni, edileni, paragöz olanı, olmayanı, hepinizi hoşgörüye davet ediyorum. sakin kafayla yorumlayın şu olayları.

(alakasız: “tdk’dan” değil “tdk’den”)öncelikle, bir sözcük, eşanlamlısı olan başka bir sözcükle(ve o sözcüğün kökünden gelen sözcüklerle kurulmuş benzer tamlamalarla) açıklanamaz. “küfür” sözünün altında “sövgü” yazıyorsa “sövgü” sözünün ne şekilde tanımlandığına da bakılır. eğer onda da “küfür” yazıyorsa o sözlükten umut kesilir.yine tdk’den:sövmek -er(-e)Onur kırıcı, çoğu basmakalıp kaba sözler söylemek, küfretmek:”Daha dört yaşındayken en azılı köy erkekleri gibi sövermiş.”- H. E. Adıvar.ilk izlenim: küfür ile hakaret aynı şeylerdir.. öyle mi acaba? tamam, değil.küfür cinsellik kafamızda bu kadar büyük bir tabu olduğundan iğrenç gelir bize. küfürde kural yoktur, argoda da. mevcut anlayışın bütün açıklarını kullanır, tabulara her açıdan saldırır o yüzden. pornografi de aynı tabunun ürünüdür. örneklerle açıklamak isterdim ama yine bir duyarlılık patlamasıyla karşılaşmaktan korkuyorum.(iç ses:bak sen! küfürbaz oğlanımız nasıl olduysa temkinli davrandı bu sefer.) küfür karşılığını vermeden örnek vereyim bari. biri “senin kafanı kırayım” dediğinde size “gerizekalı” dendiğinde alındığınız kadar alınır mısınız? sanmıyorum. “kafanı kırayım” küçültücü bir söylem değildir. sadece kişinin şiddet eğilimini kafa kırmak üzerinden göstermek istediğini anlatır. aynı saldırgan cümlenin cinsel içerikli olanını düşünün. aralarındaki tek fark cinselliği kullanma ve kullanmama konusunda değil mi? ama nasıl da birden bire iğrençleşti “kafanı kırayım” sözü? dünyanın en kötü sözü haline geldi değil mi? sadece içine cinsellik girdiği için. ha diyeceksin ki o giren cinsellik aslında çarpık toplumsal yapıdan yansımalar taşıyor. cinselliği tek taraflı görüyor. kadını eziyor.(bu noktada şu konuyu tartışmaksa istediğiniz, sosyomat’taki anarko feminizm adlı gruba davet ediyorum sizi. anarşist şeyleri bana gelmez diyorsanız, siz bilirsiniz tabi.) doğrudur. katılıyorum. ama ona bakarsan kafa kırma eylemi de bariz şiddet eğilimli, hatta belki sadist insanların, şiddeti hoş gören toplum yapısının düşünmemize izin verdiği, düşünmemizi mübah gördüğü bir “iğrençlik”. şu noktada iyice düşünecek olursanız gerçekten bir küfürle basitçe bir “kafanı kırayım” lafının hiçbir farkı yoktur cinselliği kullanma ve kullanmama dışında. ve eğer “kafanı kırayım” bir küfürden daha az iğrençse bunun tek nedeni cinsellik tabusudur. eğer başka nedenleri olduğunu düşünüyorsanız da azıcık daha düşündüğünüzde o nedenlerin de şöyle ya da böyle kafanızdaki cinsellik tabusuna dayandığını göreceksiniz. neyse, çok uzattım aynı konuyu. sonuç olarak mevzu bilgi değil, açık düşünmedir. zaten yeterince açık düşünüyorsanız küfürden de hakaretten de alınmıyorsunuzdur. ikisi de fark etmez. karşınızdakinin egosunu tatmin etmekte olduğunu bilirsiniz, kendi egonuzu tatmin etmek istiyorsanız siz de yaparsınız bir şekilde. ama alınıp da kendinize dert edinmezsiniz. ben tersimden kalkmadıysam küfürden, hakaretten alınmadan önce biraz düşünürüm zaten. egomu rahatlatmak içindir ettiğim küfür de, hakaret de, bilirim. yine de hakaret etmemeye özen gösteririm. küfür ya da hakaret içeren sözcükleri genelde kullandığım yerler de kişiye saldırı içermeyen argo deyimlerdir.ha alınma kısmına katılmıyorsunuz diyelim, “elimde değil, ben alınıyorum” diyorsunuz (insan böyle bi varlık, ne kadar saçma olduğunu bilse bile bazı dürtülerine engel olamıyor. küfredilince, hakaret edilince sinirleri bozulabiliyor herkesin.) da kadın ve ezilme konusunu bu olaya dahil etmek bence “ben zayıfım, kadın olduğum için zayıf hissediyorum” demekten başka bir şey değildir. ben hakları için savaşa(n)cak kadınlardan alınganlığı ve zayıflığı değil, gücü ve direnişi bekliyorum. bekliyorum da bekliyorum…ayrıca medeniyetsizlik, ilkellik sözleri benim için hiçbir şey ifade etmiyor. medeniyet çoğunluğun doğru kabul edip pratikte uyguladığı normlara dayanıyor çünkü. bir medeniyet, ya da bir medeniyet anlayışı, insanların veya toplumların yaşayışına uygulanabilecek pratiklerden biri sadece. birçok çeşit pratik var, birçok medeniyet anlayışı, birçok medeniyet. hiçbiri bir diğerinden mantıklı değil. hiçbirinin ortaya koyduğu medeniyetsizlik düşüncesi mantıklı değil. ilkellik de izafi ve subjektif bir yaklaşım gerektiriyor.

“ilgisiz konuya cevap: te-de-ke yerine te-de-ka diye okumak da gecerli degil mi? “-hayır, sanmıyorum.”orneginde sen hakaretle kufuru degil, sadece siddet iceren bir “tehdit”le kufuru karislastirmisin. Zaten kanunlarda da sanirim “hakaret” “kufur” ve “tehdit”diye uc ayri terim var. Kanunlarin yaptigi bir ayirimi neden yapamadagini anlamakta zorluk cekiyorum.”-yasalar gerçekleri yansıtmaktan acizdir çoğu zaman. ben yasalarla ilgilenmem. “kafanı kırayım” bir tehdit değildir, “kafanı kırarım”, “kafanı kıracağım” birer tehdittir. “kafanı kırayım”, daha çok şiddet eğilimini belirten basmakalıp(birçok küfür de böyledir) sözdür, lafta kalır, karşıdakini korkutmaz, korkutma amaçlı değildir. sadece yapmak istediğini, eğilimini belirtir, deşarj olur kişi. “senin kağıtlarını yırtayım” diyen kişi de o kağıtları yırtmakla tehdit etmiyordur sizi mesela.(ne kolpa örnek oldu be) sadece size olan öfkesini şiddet içerikli bir isteğini dile getirerek belirtiyordur. ayrıca evet, örneğimde küfürle hakareti değil, bize hakaret gibi bile gelmeyen, kimsenin onur kırıcı olduğunu düşünmediği, tehdit bile sayılmayacak bir cümleyi karşılaştırdım.”Ayrica bir insanin gelip bana cinsiyet bazli kufretmesi ile benim kendimi toplum icinde aciz gormememle ya da kisisel tabu anlayisimla alakasi yok. Burada konu, kufredenin kullandigi baglamda, hedef alinan kisiye telkin edilen siddet ve tehdit mesaji. Seni istegin disi cinsel eylemle tehdit eden bir kisiye “yok ya… benim kafamda cinsel tabu yok …bana ne, istedigin kadar tecavuzle tehdit et viz gelir ” dememizi beklemen gulunc otesi bir durum. Eger adam bana kufur yoluyla cinsel siddet tehditleri telkin ediyorsa, ben bu niyeti elbette ciddiye alarak kapsaminda ya kendimi korumak icin polis cagiririm ya da cebimdeki silahi alninin ortasina dogrulturum. Cunku benim bedensel butunlugum, baskasinin agzinda eglence malzemesi olamaz. Bunun aciziyet veya cinsel tabu olmasiyla degil, butunluge karsi siddet eylemine niyet ile alakasi var.”-öncelikle tabu(benim bahsettiğim şekliyle) anlayışı diye bir şey yoktur. yani tabuyu bilinçli olarak düşünerek, varlığını kabul ederek seçmezsiniz. bilincinizin altında toplumun konuşmanızı, düşünmenizi baskıyla yasakladığı konular vardır. bunlar sizin için ister istemez tabu olurlar. tabular bireysel değil, toplumsal birer olgudurlar. umarım “tabu” derken neyi kastettiğimi anlatabilmişimdir. eğer anlatamadıysam zaten cevabımın geri kalan kısmını okumanızın bir değeri yok benim için.-tekrar belirtmekte fayda görüyorum “yapayım, edeyim” türünden ifadeler içeren bir küfür tecavüzle tehdit değildir. sadece seks’i karşıdaki insanı kirletmek gibi algılamanın ürünü bir istek belirtimidir. biraz daha açıklamak gerekirse (“sikeyim” gibi bir sözcükle küfrediyorsanız) seksin zorla olanı yoktur. her türlü seks eylemi küfür terminolojisinde tek taraflıdır. “tecavüz-sevişmek” gibi bir ayrım yoktur yani. tek bir seks vardır, o da erkeğin baskın olduğu seks. dolayısı ile bu açıdan bakacak olursanız küfür dünyasında(hadi buyur, yine yeni yeni şeyler uydurmaya başladın, sonumuz hayrolsun) zorla seks, isteyerek seks gibi bir ayrım olmadığından onu tecavüz şeklinde değerlendirmek yanlıştır. “kafam girsin” benzeri yaklaşımlar da şiddet içeriklidir, daha önce yapana rastlanmamıştır zaten, hayal ürünü bir istektir. var olabilecek bir eylem olsa bile söz konusu olan, bu söz bedensel bütünlüğünüze karşı yapılmış bir tehdit değildir. “kafanı kırayım” gibi bir şiddet isteğini belirtme, deşarj olma sözüdür.-beden bütünlüğün eğer başkasının ağzında eğlence malzemesi olamıyorsa neden zeka katsayın başkasının ağzında malzeme olsun? (bkz gerizekalı, kıt akıllı) böyle bir ayrım yok küfürle hakaret arasında. ikisi de aynı noktadalar bu soru sorulduğunda.”zayiflik konusuna gelince, tekrar soyluyorum, kadinlar zayif olmadigi halde zayif muamelesi yapilan (ve cogu kadinin bu rolu bilincsizce kabul ettigi) bir toplumda yasiyoruz. Kufuru siddet unsuru olarak algilamam beni aciz, zayif veya harhangi bi konuda tabularim oldugunu gostermez.”-öncelikle tabu konusu küfrü şiddet unsuru olarak algılamakla ilgili değil, zayıflık konusuyla hiç ilgili değil, ben yazımda böyle bir bağdaştırma-karşılaştırma-ilişkilendirme yapmadım. o konuyu geçelim. kadınlara zayıf muamelesi yapıldığı konusunda zaten hemfikiriz. ama zayıf olmak vardır, zayıf hissetmek vardır, sana dayatılan zayıflık hissini kabul etmek, sineye çekmek vardır. fazladan alınganlığı(normal bir insanın alınması gerektiğinden çok bir alınganlık) kendine uygun görmek, zayıf olduğunu kabul etmektir. bahsettiğim sorun toplumun seni nasıl gördüğüyle ilgili değil burada. senin toplumun sana dayattığı kılıfı kabullenmenle ilgili. zayıf hissettirilmeye çalışılan bir kesim asla alınganlık benzeri zayıflıkları kendi karakterine uygun görmemelidir. aksine “siz beni zayıf görüyorsunuz, beni yeriyorsunuz, ama umrumda değil, ben güçlüyüm ve alınmıyorum” düşüncesini benimsemelidir. sanırım bu sefer anlatabildim.”Madem bu konuyu bu kadar derinden dusunuyorsun bir deney yaptigimizi dusunelim. Sokakta gelisiguzel iki ayri grup on kisiye asagidaki mesajlari ilet bakalim:1) Hey geri zekali2) A.K. O.C.sonra da sonuclari bana ilet. Hangisinde cevirilip bir guzel dovuldugunu de not et. Kufur ile hakaret arasindaki farki istatiski olarak anlarsin o zaman. Eger ornek sayisi yetmezse denek sayisini iki grup icin de esit olarak artir. Ama hastane veya avukat masraflarini sen odeyeceksin.”-ben bu deneyin şu anki toplumda var olan sonuçlarını zaten reddetmiyorum. zaten bu sonuçların varlığını ben de yazımda belirttim. fakat iki saldırıya karşı ayrı tepkiler alınmasının tek nedeni toplumun cinsellik tabularıdır. bahsettiğim şey buydu. toplumda var olan insanların kafalarında var olan saçma(saçmalıklarını ortaya sermeye çalıştığım) anlayışların üzerinden gidecek, onları kabullenecek olsaydım bu kadar yazmazdım zaten.

“Ancak bir insanin organlarina uygulayacagi siddeti iceren bir kufur sarfetmek tamamen bambaska bir mesajdir. Genelde kufreden insan, karsidakine kolayca telkin ettigi kufurun eylemini de uygulamaktan cekinmez.”tam bu noktada ayrılıyoruz seninle. sende böyle bir korku var anlaşılan. ilginç. ben şimdiye kadar bu eylemlerden birini karşısındaki üzerinde gerçekleyen hiçkimseyle karşılaşmadım. ben de ortalamanın üzerinde, küfreden biriyim denebilir ve asla öyle şeyler yapmadım. anlamsız bir iddia bu bence. başka bir şey söylemeye ihtiyaç duymuyorum.