bildirgec.org

kemancı hakkında tüm yazılar

Şebnem Ferah

queennothing | 13 May 2011 09:22

Queen, Heart gibi grupların şarkılarını çalarak Türkiye’nin ilk kadın rock gruplarından Volvox’un kurucusu olan Şebnem Ferah, Türkiye’de rock müzik denilince akla gelen sayılı isimlerden. Müzikal kariyerini basit ve net bir şekilde “15’imdeyken gitar çalıp şarkı söylemek benim her şeyimdi. O heyecanımı hala kaybetmedim” cümleleriyle tanımlayan ve hala müziğini icra etmeye devam eden Ferah, kariyerine altı stüdyo albümü, bir konser DVD’si, sayısız düet ve yüzlerce konser sığdırdı.

Makedonya’nın başkenti Üsküp’ten Yalova’ya göç eden Ferah Ailesi’nin son üyesi olarak 12 Nisan 1972 senesinde dünyaya gelen Şebnem, babasının ve ablasının müzikle ciddi anlamda ilgilenmesinden etkilenerek solfej derslerine; kendince şarkı söyleyip, mandolin çalmaya başladı. O zamanlar eğlenmek için yaptığı bir şey olan müzik, Bursa’daki Namık Sözeri Lisesi’ne yazılıp yatılı okumaya başlayınca hayatının amacı haline geldi. İlk defa ailesinden uzak kalan genç kız, seneler sonra hislerini “…Ailem beni öyle bir güven içinde büyüttü ki, bir adada yalnız başıma kalsam bile hayatta kalacağıma inanırdım.” diye ifade etti.

LelleBelle (2010)

dnz81 | 25 January 2011 22:30

Hollanda yapımı bir tv filmi, LelleBelle.

Yönetmen, Mischa Kamp. Başrollerde Anna Raadsveld (Belle),
Benja Bruijning (Jesse) ve Charlie Dagelet (Yukshi) var.

Kısıtlı bir bütçesi olan bu özgün yapımda teenage Belle’nin cinselliğini keşfiyle keman çalma tutkusunun da olgunlaşmasına tanıklık ediyoruz.
Başarılı bir kemancı olmak isteyen Belle güzel sanatlar okuluna girebilmek için kasabadaki ailesinden ayrılarak büyük şehire gider.
Burada, şehir hayatının zorluklarını öğrenir.

Farid Farjad: Kemanı Ağlatan Adam

powerbyfi | 10 August 2009 12:15

Kimi zaman hüzünleri vardır insanın melankolik ve kırgın hallerinde gözyaşlarını, söylenemeyen kelimeleri, kimseye açık edilmemişleri parmaklarıyla yüreğinden akıp gelen hisleriyle Fars kültüründe yüzyıllar önce Rebab diye bilen ve modern kültürde gelişip az da olsa değişen kemanıyla gam ve kederi harmanlayıp içinizi yakarçasına, kemanını inleterek nağmelerini gözünüzde bir damla yaşa, boğazınızda takılı kalan bir nefese, yüreğinizi yakan bir kora çevirir; sözün bittiği yerdedir, ezgileri tanıdıktır dinleyene onun adı: Farid Farjad’tır.

Türkiye'nin Farid Farjad için değeri ve anlamı çok özel. Kendisini artık hiç gidemediği ülkesinde gibi hissediyor buralarda.
Türkiye’nin Farid Farjad için değeri ve anlamı çok özel. Kendisini artık hiç gidemediği ülkesinde gibi hissediyor buralarda.

Farid Farjad 1938 yılında İran’ın Tahran kentinde dünyaya geldi. Rebab’ın evladı olan kemanla tanışması 4 yaşında olur ve kemanını bir daha sol elinden hiç ayırmaz. Eğitimini de yine müzik üzerine yapar. Tahran Müzik Konservatuarı’nda Klasik Müzik ve Batı Müzik Kültürü üzerine master yapar. Mezun olduktan sonra Tahran Senfoni Orkestrası’nda Başkemancı’lığa kadar yükselir. İran Müzik Tarihi’nde kendisinin çok önemli bir yeri vardır. İran Müzik kültüründen birçok derleme yapar ve akademik olarak da birçok faliyeti yürütür.