bildirgec.org

karaoğlan hakkında tüm yazılar

RESİMLİ ROMAN.

akoni | 06 January 2009 17:51

Günlük gazetelerde üç-dört resim dizisi halinde yayınlanan resimli romanlar, bu iş için hazırlanan özel gazete veya dergilerde tam bir hikaye olarak da yayınlanabilinir.
Resimli romanlar, hikayeleri çizgilerle anlatır. Konuşmalar resimlerin içindeki beyaz boşluklara yazılır. Bu yazılar sinemadaki ses şeridinin görevini yapar. Filimdeki gibi, ayrıca yorum yazısı yoktur. Hikaye sadece kahramanların konuşmalarından anlaşılıyor.
Karikatürcü Oğuz Aral’ın Avanak Avni, utanmaz adam, Hayk Mammer, köstebek Hüsnü gibi resimli roman tipleri de Türkiye’deki en başarılı örnekler arasında yer alır.

Resimli romanda önceleri, metin ile resim arasında kurulabilecek bir denge aradılar. Ama kısa zamanda konuşmaların içine yazıldığı, balonların da birer resim gibi kullanılabileceğini anladılar. O zaman öfke ve ıstırabı belirtmek için yazılar kırmızı balonlar üzerine yazıldı veya bir ses in şiddetini anlatmak için, boşluğun kenarı parçalanmış olarak yapıldı. Nihayet sayısız küçük işaret ve dekor öğeleri katıldı; şaşkınlığı belirtmek üzere yıldızlar, koşan bir kişinin hızını anlatmak için konan çizgiler gibi.

Morris’in eseri Red Kit Amerika’nın batı yöresinin, sevimli kovboyun hikayelerini anlatır.Fransız sanatçı Herge’nin Tenten’i 18 dile çevrilmiş bir resimli romandır.Zagor ve teksas haklı ve güçlü kahramanların serüvenlerini anlatır.Kızıl Maske ve Uçan Adam Gordon tek başına bir kahramanın, insanların yazgısını değiştirebileceğini kanıtlamak isterler.Mandrake ve güçlü uşağı Abdullah, sihirbazlık yoluyla mucizeler yaratan daha çok çocukların hayal gücünü harekete geçirme amacı güder.

Baykal Baykal, kına yak

serdarsabri | 06 November 2006 09:13

Bak, önünde kimse kalmadı artık.

Devrimlerle halkı barıştırmak için hayatını vakf etmiş , Cumhuriyet’in yarattığı tek gerçek sentez, Bülent Ecevit, nur içinde yat, mekanın cennet olsun.

Çekin fişini

koza 68 | 19 July 2006 12:59

Bülent Ecevit’i 70’li yılların sonlarına doğru ilk kez taksim mitinginde görmüştüm…Otobüsün üzerinde,karayağız görüntüsüyle hayli görkemliydi…Aradan yıllar geçti.”Karaoğlan”siyasi hayatımızdaki yerini hep korudu…Doğruları,yanlişları tartışıldı…Beni siyasi arenadaki yerinden çok,Rahşan hanımla olan derin ve sarsılmaz birlikteliği etkilemiştir…Rahşan hanımda çok eleştirildi,parti içindeki etkinliği,siyasete doğrudan müdahalesi yıllarca tartışıldı…İnatçı ve taviz vermeyen bir kadın görüntüsü çizdi…Şimdi sevgili eşi ona vedaya hazırlanıyor,bu derin ve sarsılmaz birliktelik sona ermek üzere…
”Karaoğlan” yoğun bakımda,makineler yaşatıyor onu…Duygu yoğunluğu had safhada iken bir adam çıkıp,son noktayı koyuyor…”Fişi çekin olsun bitsin”Bunu söyleyen adam bir ”sanatçı” bir ”müzisyen”En azından bugüne kadar böyle nitelendirilmiş bir adam…Bu ”Adam” Mazhar AlansonHayranlarına ”Kaşar”diyebilen ”adam”…
İşte, yıllarca şarkıları ile duygulandığımız adamın, insana bakışı ve insanlaşma sürecini ne yazıkki tamamlayamamış olmasının bir sonucu…Ben,bundan böyle, en azından onun şarkılarını dinlemiyeceğim,hafızamda olanlarıda silmeyi deniyeceğim…Sizler ne yaparsınız bilemem….