Bi süre önce keşfettiğim bu zevkli oyunu sizlerle paylaşmak isterim.
Amaç resimde görülen kişilerin hepsini bir sal yardımıyla karşı kıyıya geçirmek.Kurallar basit.
Zamanında çogumuzun sınıfta tahta karşısında oynadıgımız o çoban kurt kuzu oyununa benzer zevkli bişey.
Linke tıkladıgınızda görünecek olan o yuvarlak mavi butona basarak oyuna başlayabilirsiniz.
Burada kurallar yazıyor(???) ama okuyamayanlar için kuralları basitçe söyleyim.
insanoğlu tuhaf. hele kötü-iyi, çirkin-güzel arası zihinsel faaliyetlerini nesneleştirme aşamasında. her gün gördüğümüz mazgal kapaklarına sıra gelmiş meğer haylidir 🙂 özellikle japonların uygulamaları ilgi çekici 🙂
Lazer Klavyeden sonra şimdide Lazer Piano gündemde.
Bir Japon şirketi olan DID (Dijital information Decolepment) şirketinin Kasım ayında piyasaya süreceği bu ürün yine aynı klavye mantıgıyla çalışıyor.
Ürünü hakkındaki diğer bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.Site Japonca ama hazırlanan slayt yeterli olur heralde.
Kasım ayında piyasada olacak bu ürün 15.000 yen yani 130 $ fiyat etiketine sahip.
“Şerefsizim ben bunu düşünmüştüm” anlarından birini daha yaşadım bu sabah. Hep (bir miktar geyik de olsa) alışveriş merkezlerinde, metroda ya da şu plazalarda kullanılan döner kapılar ya da turnike sistemlerinin enerji üretmek için kullanılabileceğini düşünür, konuşuruz arkadaşlarla. Ama yine o “hain” Japonlar bunu alıp gerçekten (test aşamasında da olsa) uygulamayabaşlamışlar.
belki mutluluğun resmini çizemiyor olabilirsiniz. ama bu, sevgilinizin ismini suya yazamayacağınız anlamına gelmez…
ah şu japonlar,biraz huzur verin be kardeşim…
Japon mühendisler dünya havacılık tarihinde bir ilke imza attılar ve bir pilot tarafından yönetilen ilk pilli uçağı geliştirdiler..
Oxyride türü kalem pille çalışan prototip uçağın nasıl uçtuğunu japoncanız varsa buradan da okuyabilir ayrıca japonca bilmeniz gerekmeden uçuşu izleyebilirsiniz..
İzledikten sonra “Bu nasıl uçak?.Bu nasıl uçuş?.” diyebilirsiniz..Ancak kalem pille de bu kadar uçulur birader..Doğrusu ben uçaktan çok, pistte uçaktan hızlı koşan adamları izledim..Pek eğlendim..
1942 yılında Amerikan ordusunun düşmanını iyi tanıması için hazırlanan çizgi romanlı eğitim seti’nden (aynı taktik anaokullarda okuma yazma bilmeyen çocuklar için de kullanılıyor) faydalanarak, önemli bir sorunumuz olan her uzak doğuluya Japon deme sorunsalımızdan kurtulmaya çalışalım.
Çinliler’in teni donuk bronz, Japonlar’ın ise limon sarısına daha yakın oluyormuş. Ç’lerin (uzun uzun yazmaya gerek yok isimlerini) gözleri Avrupalılar gibi ama bir şaşılık, bir kısıklık var bakışlarında, J’lerin ise gözleri aşağıdaki resimde açıkça görüldüğü üzre burunlarına doğru eğik.
İnternetten istediğin kokuyu alabileceğini ve böylece karar verirken burnunu kullanabileceğini, artık söyleyebilirim. Koku kayıt edebilen cihazlar 15 sensörle kokuyu analiz edebilir ve 96 başka başka kimyasallarla karıştırıp, içeriğini dijital hale getirebilir. Ekibin lideri Takamichi Nakamoto, internetten parfüm ve çiçek satanların ürünlerini bu cihazla test ettirebileceklerini belirtti. Bizim de aklımızdan ilk bu geçmiş olmalı.
arkadaşımız 54 saniyede rubik küpünü çözen robotu bizlerin beğenisini sundu, kendisine teşekkürler. ama 5-6 yaşlarında bir çocuk var ki bu sinir küpünü 38 saniyede çözebiliyor…
