bildirgec.org

iş toplantisi hakkında tüm yazılar

Ela Sen Beni Mahvettin!

SIMONLIVE | 22 August 2008 17:20

İş çıkışı buluşmak için sözleştik. Ben 22.00 de ancak işten ayrılabiliyorum. Ela ise 17.00’de işten çıkmış oluyor. Arada geçen sürede beni beklemesi gerekiyor. Doğal olarak sıkılıp, bunalıyor ve o geçen sürede aklını tamamen bana takmış oluyor. Kızamıyorum da bu durumuna çünkü ben de onu o kadar saat beklemek zorunda kalsam herhalde onun yaptığını yapardım ama o kadar abartmazdım.Bir mesajını okumadan ikinci mesajı geliyor. Ben gelen mesajları mı okuyayım yoksa onlara cevap mı yazayım. Bu kadar vaktim olsa zaten ben iş yerinde niye durayım çıkıp Ela’nın yanına giderim. Yine de onu haklı görerek bir süre bu duruma ayak uydurmaya çalıştım ama Ela’ya yetişmem mümkün değil. Yetişemeyince görüştüğümüzde sitem etmesi ise dayanılmaz bir durum.İş toplantılarında telefonlarımızı yanımıza almıyoruz sekreter olarak görev yapanlara bırakıyoruz. Benim telefonuma gelen aramalar ve mesajlara da Fatih adında bir arkadaş bakıyor. Toplantılarımız sık olduğundan Fatih benimle ilgili her konuya vakıf oluyor bu olay sonucunda Ela ile de çok yakından ilgili ve bilgili olmuş oldu. Her ne kadar bu durum beni rahatsız etse de yapılacak başka bir şey yok. Ela’ya defalarca söyledim mesajlarına cevap verme konusunda yetişemiyorum ve bu durum beni üzüyor istersen her toplantıya gireceğimde sana haber vereyim ve ben toplantıdan çıkana kadar yazma diye.Bu uyarımı Ela farklı algıladı ve bana gücendi. Ertesi gün bana hiç mesaj yazmadı. Ben öyle alışmışım ki onun mesajlarına o gün gelmediği halde sık sık telefonuma baktım mesaj var mı diye. Akşamı zor ettim. Güzel bir plan yaptım onun gönlünü alayım diye. Güzel bir geceydi, ilk başta zor oldu ama sonuna doğru her şey tatlıya bağlanmıştı. Olan benim mesai saatlerim içinde onun mesaj yazmaya hakkı olduğu konusunda fikir birliği ile bitti.Sıra geldi Fatih’i ayarlamaya aldım karşıma “bak ben bu kızı seviyorum ve onunla ileriye dönük planlarım var yazma desem darılıyor, yaz desem ben yetişemiyorum. Senden bana bu konuda da yardım etmeni bekliyorum” dedim. Hala böyle bir şeyi kendi rızam ile nasıl istedim ve nasıl kabullendim bilemiyorum.
Fatih’i severim ve güvenirim çok iyi niyetli ve güvenilir bir insandır ama yine de benim yerime Ela ile mesajlaşması beni deli ediyor. Toplantılarda aklım hep telefonumda kalıyor.
Başlarım dedim böyle aşkın ızdırabına aldım telefonumu yanıma soktum masanın altına Ela yazıyor ben yazıyorum. Ben yazdıkça Ela yazmaya devam ediyor. Ellerim masanın altında sürekli mesaj yamakla meşgul gözlerim bir telefonun ekranında, bir toplantı salonunda bana bakan var mı diye kontrol ediyorum.Bu iş böyle nereye gider ki?

Ela ile tanışmamız…

SIMONLIVE | 17 August 2008 16:40

Adı Ela değil ama ruhu ela, gözleri ela, dokunuşu ela hatta “ela” sadece o diyebileceğim kadar ela. Rutin bir iş toplantısıydı, öyle alıştım ki artık bu toplantılara benim için heyecanını yitirmişti. Oysa bu toplantılara katıldığım ilk acemilik dönemlerinde büyük heyecan duyardım. Yeni insanları ve aynı sektördekileri tanımak hoşuma giderdi.Sıradan bir gece gibi başladı. Toplantının yapıldığı alan yine çok güzel hazırlanmıştı. Eski arkadaşlarla karşılaşınca seviniyordum. Yenileri ile tanışmak için sabırsızlanırdım. Diyorum ya artık bu tip heyecanlarım kalmamıştı. Eski bir arkadaşımla karşılaştım çok sevindim. Yanında arkadaşları da vardı, tanıştırdı. Ela ile tokalaşırken gözlerim elasına takıldı. Bu nasıl bir ela?Sanki göz bebeğinin iris bölümünde hareket eden bir su var ve rengi de ela olduğundan ela yüzüyor gibi. Ben bunu anlatamayacağım, anladım o nedenle de o suda kendi halimde yüzeyim. Yüzerken derinlere de açılsam boğulmuyorum sadece âlem değiştiriyorum. Hangisi daha korkunç bilemiyorum. Kıza dalıp gidiyorum. İyi yüzme bilirim ama bu başka…
Ela ile ela olmak istiyorum.