bildirgec.org

B. İpuçları

1. Formların etrafında gereksiz boşluklar bırakmayın.
2. Gerekmiyorsa, formlara “action” özelliği eklemeyin.
3. Gerekmiyorsa, “scrollbar”ları göstermeyin.
4. Form elemanlarını stillendirirken, birden fazla “style” kullanabileceğinizi biliyor muydunuz?
   Örnek: <td class=”baslik1 mavi italik”>Örnek İçerik</td>
5. GIF ve JPG (JPEG) dışındaki resim türlerini gerekmedikçe kullanmayın.
6. Resimlere “ALT” tag’ı ekleyin. Kullanıcılar, sitenizin yüklenmesini beklerken çarpı işaretleri görmekten hoşlanmaz.
7. Sayfanızın “ağırlık merkezi”nin ekranın ortası olmasını sağlamaya çalışın. Mümkün olmadığı durumlarda, çok uzaklaşmasını engelleyin.
8. Gerekmiyorsa yeni satır açmayın, “hr” tag’ıyla da aynı içeriği gösterebilirseniz.
9. “Visibility:none” yerine, aksi gerekmiyorsa “display:none” kullanın.
10. Eğer hedef kullanıcı listesinde varsa, onların kullanmasını beklediğiniz tüm tarayıcılar ile sisteminizi gezinin. Görüntü aynı mı?
11. Sayfalarınızın görüntüsünün sık sık değiştirilmesi gerekebilir. Bütün iş bittikten sonra bile! Bu yüzden “Base Page”ler ve CSS dosyaları kullanın.
12. Aksi gerekmediği durumlarda sunucunuzu fazla yormayın, bırakın kullanıcızın bilgisayarı biraz Java Script’le yorulsun!
13. Kurumsal logonuzu, bookmark ikonu olarak da koyun.
14. Gerekmediği durumlarda çok ayrıntılı bir tasarım yapmayın.
15. Tümü büyük ya da tümü küçük harfle tasarım yapmayın.
16. Açtığınız her tag’ı kapatın (<br> yerine <br />).
17. “Geri” tuşuna basılabileceğini unutmayın.
18. İçeriği dinamik olmayan sayfalarınızın uzantılarını .htm verin.
19. Aksi gerekmiyorsa, dosya isimlerinizde boşluk bırakmayın.
20. Aksi gerekmiyorsa, linklerinizi “relative” verin.
    Örnek: <a href=”http://arsiv.pilli.com/index.php”>Ana Sayfa</a> yerine;
    <a href=”/index.php”>Ana Sayfa</a>
21. Yazılarınızı resimlerin içine gömmeyin.

3 bölümün 2.si

evden çalışanlara veya disiplinli bir blogger olmayı planlayanlara verim arttırma [ipuçları]:

• güne basit bir işle başlayıp zora doğru ilerleyin.
• kendinize bir çalışma planı yapın. koyduğunuz mesai saatlerine uyun.
• yaşama ve çalışma alanınızı ayırın. gerekirse farklı bilgisayarlar kullanın.
• yürüyüş veya arkadaşlarınızla görüşme bahanesiyle dışarı çıkın.
• sosyalleşin. iş arkadaşlarınız olmadığına ve dışarı çok çıkmadığınıza göre internet üzerinden benzer uğraşlara sahip arkadaşlar edinin.
• önemli bir başarı elde ettiğinizde kendinizi ödüllendirin.
• işe başlamadan önce giyinin. pijama gibi rahat giysiler daha az iş ortamını çağrıştırır.
• zorunluluğunuz olmasa da kendinize deadlinelar belirleyin.
• tenefüs arası verin, öğle yemeği için bilgisayardan uzaklaşın.
• haftasonu çalışmayın.
• ilgi dağıtacak unsurları çalışma alanınızdan uzaklaştırın.
• kendinize haftalık hedefler koyun.
• yaptığınız işle ilgili müşterilerden geri bildirim isteyin. bu size eksik olduğunuz yönleri ve ihtiyacınız olan motivasyonu sağlar.

Betty’nin PowerPoint ipuçları blogu

bütün dallarda yaptığım genel sıralamada her sene olduğu gibi bu sene de süper-hiper-ultra marketler birinciliği almış durumda. her boku almışım. hiç affetmemişim. süper marketleri böyle yoketmeye çalışıyorum. hepsini alacağım, bir şey kalmayacak.(tamil süper marketlere karşı.)

ikinci sırayı üsküdar-beşiktaş hattı motorlarının fişlerinin yoğun çabasıyla ulaşım alırken, üçüncülüğü kitap, dergi…vs sektörüberaberce kucaklamışlar.

bu sene tekstil sektörüne pek fazla katkıda bulunmamışım. bu yüzden önceki senelere nazaran sıralamanın gerilerine düşmüş olsa da, bilgisayar harcamalarınınüstünde kalmayı bilmiş. bilhassa yoğun kar yağışlarının yarattığı baskıya dayanamayna sevgili ayaklarımının lobisiyle yaptığım harcamalarla kundura alemini de bu sene unutmamışım.

alkol özel bölümü‘nde ise bu sene kale pilsengönlümüzde ayrı bir taht kurarak diğer bütün rakiplerine karşı ezici bir üstünlük sağlamış durumda.

“ye sen ye. bok var dışarıda yiyorsun” ismiyle bu sene vermeye başladığım mansiyon ödülünü ise çiya kebap salonu, beşiktaş bolu et lokantası‘nı az bir farkla geçerek almayı başardı.

senenin en kral harcaması dalında birinciliği ise, büyük bir keyfiyetle, ağustos’un iki haftası boyunca yaptığım süper tatile ve o esnada yaptığım harcamalara veriyorum. senenin en anlamsız harcaması dalında ise potasyum efendiyle aldığımız “balon köpüğü çıkarıcısı” (aynen böyle yazıyor fişte) oldukça dikkat çekerken, turan elk. bilg. tlk. ltd. şti.‘den aldığım plo.01 ve plo.04‘ün ise hâlâ ne anlama geldiğini çözebilmiş değilim.

vergi dışı klasmanda ise sinema ve müzik cd harcamaları pek tabi ki liderliğini koruyor.

böyle geçmiş yani 2002…derseniz ki; ey tamil peki ne kaldı geriye. bi bok kalmamış çok afedersiniz, bir yığın kağıt tomarından başka.