bildirgec.org

internet hakkında tüm yazılar

2001 den 2006 ya Türkiyede internet ekonomisi hiç değişmemiş

seyyahname | 30 December 2006 16:19

Yakın bir arkadaşım 2001 yılında yazdığım bir makaleyi elektronik posta yoluyla bana göndermiş neden hiç bir şey değişmedi, neden bu kadar suskunsun. Artık konuşmaya başlaman gerekmiyormu diyerek bir serzenişte bulunmuş…

2007 yılına girerken 6 yıldır üstüne çalıştığım bir projenin çalışmalarına devam ederken bir yandan yine aynı biçimde Türkiyede bir şeylerin değişmesi için mücadele etmeye devam etmelimiyim diye kendi kendime sorular sormaya başladım…

Elimden gelidiği kadar tüm fikirini beğendiğim internet tabanlı projelere destek olmaya ve katkı sağlamaya gayret gösterdim ancak bir yandan proje oluşturmak diğer bir yandan mücalede etmek beni yordu artık sadece kafam sakin iken yazdığım yazıları bildirgeç üzerinden buradaki arkadaşlarla paylaşmaya karar verdim…

TEHLİKELER AĞI

uzuner | 30 December 2006 12:18

Internet Güvenliği
Internet Güvenliği

Herkes tarafından sıkça kullanılan “internet yoluyla, bilgiye her yerden ulaşma” sloganı oldukça tartışmalı bir alanı ifade ediyor. Dünya genelindeki internet kullanıcı istatistikleri, çoğu kişinin amacının, bilimsel bilgiden başka şeyler olduğunu gözler önüne seriyor.

Her gün milyarca (belki de daha fazla) veri, bilgisayar ağları üzerinde yer değiştiriyor: Üretiliyor, dağıtılıyor, paylaşılıyor ve yeniden üretiliyor. Çoğu kaynak, son 25 yıl içinde üretilen bilginin, insanlık ailesinin son 5000 yılda meydana getirdiği bilgiden hacim olarak daha fazla olduğunu belirtiyor. 2000 yılı verilerine göre web’de yer alan verilerin büyüklüğü 2 Exabyte’tı. (Exabyte=1018 Byte) Bu sayı, bugün daha da büyümüş olmalı Internet; bilgi, bilgi üretimi ve bilgiye erişim gibi “bilgi temalı” kavramlarla tanımlanırken, internet kullanım istatistikleri, dünya internet kullanıcı istatistikleri, bu kavramların tam tersini söylüyor. Internet kaynakları çoğunlukla (çoğu spam) e-mail, chat, popüler kültür öğeleri ve porno tarafından sömürülüyor. Internet’i bilimsel bilgiye ulaşmak için kullanan topluluklar, ezici çoğunluk karşısında küçük bir rakama tekabül ediyorlar.

İnternet taklit mi?

anadoluca | 30 December 2006 10:35

Off..off..yıllardır tv’lerde izlerdik ve hala izliyoruz 2006 da şu oldu 2007 de bunlar olacak,bekleniyor…İnternete bakıyoruz kurumsallaşmış internet siteleri aynı taklitçiliğe başlamış…Sadece bu bir tanesi ve daha niceleri var…Acaba diyorum bu internet teknolojisi; tv’nin radyo daki sese görüntü vermesi gibi tv ye de hem ses hem görüntü hem de hayatı vermesi mi gerek,daha orjinal olması gerekmez mi?Anlaşılmışdır umarım soru!

Time’a göre en cool web siteleri

dinoege | 29 December 2006 08:09

geçenlerde yılın adamını seçen time dergisi, 50 en cool web sitesini seçmiş ve bunları çeşitli kategorilere ayırarak bize sunmuş. Hatta bu kategorileri de alt kategorilere ayırmış ve bu sitelerin haklarında kısa açıklamalarda da bulunmuş. Buyrunuz

cebıt

zaganet | 29 December 2006 06:58

cebit bilişim fuarı açıldı genel olarak renkli görülmeye değer bir ortamı var pc standlarıda gorulmeye değer tüm yeni teknoloji ayaklarımızın altına serilmiş

Simdi Tatilde Olmak Vardi…

tzaim | 28 December 2006 22:39

Onumuzde uzun bir tatil var. Herkes bunun hayalini kuruyor, onumuzdeki bir kac gun icinse calismak hergunden daha zor; yilbasi hazirliklari olsun, kurban pazarligi olsun bizi daha da yoracak. Iste tam bu sirada Bildirgec.org devreye giriyor uzerinizdeki karabasani attiriyor, nasil mi? Altta tarafimdan da tek tek kontrol edilen oyunlarin bir listesini yayinliyor ve sizlerede teker teker bunlari denemenizi tavsiye ediyoruz. Patronunuz etrafinizda olmadigini kontrol ederek hemen tiklamaya baslayin.

Line Rider – Eminim bunu denemis olaniniz coktur. Ama yeni versiyon, yeni heyecan demek.

Adsense Tıklama Fobisi, Reklam Körlüğü ve İnternet Kullanıcı Araştırmaları

tenedian | 28 December 2006 17:05

Türk internet kullanıcısının reklamlara tıklama konusunu inceleyen bir araştırmaya rastlamadım. Türkiye’de yapılmış bir araştırma bu konuyla ilgilenmemiş haliyle. Ulaşabildiğim bir diğeri ise buraya aktarılamayacak kadar zayıf, yetersiz ve herkesin oturduğu yerden yapabileceği düzeyde. Dünyadaki araştırmalar için buraya, buraya,
buraya bakabilirsiniz. Dünyadaki tıklanma oranının %1.5 ile %2,5 civarında
olduğu söyleniyor. Ama kişisel tecrübem bizde bu oranın çok daha az olduğu.
Çevremdeki internet kullanıcıları arasında yaklaşık iki yıldır yaptığım soruşturmalarda gördüm ki biz tıklamaya korkuyoruz. Üstelik bu soruşturma kapsamına giren kişilerin hatırı sayılır
bir bölümü interneti ya profesyonel olarak ya da diğer sebeplerden çok yoğun olarak kullanan bir kesimi temsil ediyor. Reklam körlüğünden (kaynak 1) (kaynak 2) bahsetmiyorum.
Kullanıcı reklamı görüyor, reklam ilgisini çekiyor. Bu anda kullanıcıdan beklenen davranış
reklama tıklamak olmalı değil mi?
Hayır, ya reklamı görmemezliğe geliyor, ya da, çok sık itiraf edilen bir durumdur, reklamın adresini alıp, başka bir sayfa açmaya üşenmeden yeni sayfaya
yapıştırıyor ve ilgisini çeken sayfaya oradan gidiyor. İstatistiki olarak, en azından benim
ulaştığım sonuca göre, bu kulağı tersten gösterenlerin çoğunluğunu internet ile iyi
kötü hatta iyi ilişkileri olan grup üyeleri oluşturuyor. Ev hanımları, emekliler gibi
internet ile yaşamlarının belli bir noktasından sonra tanışanlar ile interneti nisbeten daha az
kullananlar reklamlara daha fazla tıklıyorlar. Tabi eğer çocukları bu sayfalardan
virus kapılacağı konusunda kendilerini bilgilendirmemişlerse !!! Bu cümle ile bu adsense
fobisine, hatta zaman zaman düşmanlığına yol açan olası nedenler ne olabilir sorusuna
geliyoruz. Bu arada yine kendi sayfa istatistiklerimden edindiğim bir bilgiyi de
sizlerle paylaşmak isterim: Allah hintlilerden razı olsun. Eğer sayfanız ingilizce ve
herhangibir konu üzerinde yoğunlaşmış bir sayfa ise ne yapıp edin hintlilere ulaşmanın
bir yolunu bulun. 2007 yılında hintli internet kullanıcısı sayısının 100milyona ulaşacağı
tahmin ediliyor. (Kaynak). Sayıdan önemlisi de ziyaretçi her 10 hintliden 3 veya 4 ünün adsenselere tıklıyor olması.
Konu güçlü ise (bu aynı zamanda reklamın konuya tam uygunluğu anlamına da geliyor)
tıklanma oranı daha da artıyor. Demek onlara virus bulaşmıyor, subtropikal bölgedeler ya,
bağışıklık sistemleri güçlü zaar.
Adsensefobi ya da düşmanlığının belli başlı üç nedeni var gibi: 1- Cehalet 2- Adam niye
para kazansın düşüncesi. 3- Tabi bir de adsense’i abartan ve hatta sırf adsense’e
yönelik hazırlanmış sitelerin olumsuz etkisini de unutmamak gerek, bunlara tepki
olarak da bir bölüm insan tıklamaktan vazgeçiyor olabilir. Kurunun yanında yaşın da yanma olayı.
Elbet aramızda bu fobiye sahip olanlarımız da var, özgürce ilgisini çeken reklamlara tıklayanımız da. Tıklayanlardan tıklamayanlarla ilgili tecrübelerinin, tıklamayanların ise buraya yazılmamış fobi nedenlerinin paylaşılmasının yararlı olacağını düşünüyorum.

Like.Com ve Arkasındaki Genç Türk Beyin Burak Göktürk

ayolcay | 25 December 2006 13:40

Bir magazin dergisinde Paris Hilton’un fotoğrafını gördünüz. Kolundaki saat çok hoşunuza gitti. Kız arkadaşınıza bir benzerini hatta bulabilirseniz aynısını hediye etmek istiyorsunuz. Peki bunu nasıl yapacaksınız? İşte bunun için tek yapmanız gereken kurucularından birisinin Burak Göktürk adlı bir Türk’ün olduğu http://www.like.com/ internet sitesine girip aşağıdaki resim üzerindeki butona tıklamak.

İşte karşınızda hayranı olduğunuz ünlünün kolundaki saatin benzerleri ve nerede kaça satıldığına dair bilgiler. Saati çok sevdim ama rengi biraz faklı olsa daha iyi olurdu. Tıpa tıp aynı olmasına gerek yok sen ilk başta bana ucuz birşeyler göster. Altın saate de ne gerek varmış gümüş de işi görür.. Diye düşünüzseniz Like.com da tüm bu sorunlara ve isteklere çözümler var.