Gelecek arzusunun depreştiği günlerden
Sana yazgılı bütün kelimeleri yazdığım kağıtları sonra ormanları…
Heyy sana soruyorum, bu kentte nasıl bulunur insan?
Çocuğumu arıyorum…
Simsiyah bir fistan vardı üzerinde; son gördüğümde
Sahi neresi bu kent?
Kulaklarım çınlıyor,
Tutun beni, bu derya boğar adamı
Bu İstanbul bizim İstanbul mu?
Anası örmüştü saçlarını
Ben çevirirken imameyi …
Bu İstanbul…