Beni fena etkilemiş bir adamdı. Hiç bir oturaklı felsefesi, kayda değer hiç bir yeni fikri yoktu. Sokaktan gelen, IQ su yüksek, arayan, algısını zorlayan bir şairdi, o kadar. İçiyor yazıyor, yazıyor ve çekiyordu ne bulursa. Ya da ne bulursa içiyor, ne bulursa okuyor, ne bulursa yazıyordu. Bu dedemin naif bir deyimidir kaba sayılmaz: “Siki taşağına denk trampet çaldı”, e biz de dinledik zaten…

Aşağıda okuyacağınız yazı daha fazla dağınıklık olmasın diye özellikle linksiz bloglanmıştır. Konuyla ilgili bolca link mevcut olmakla birlikte, blogger tarafından ahkamlara göre linkleme yapılacak ve konu açılacaktır. Hiç birşey olmazsa “bu ne bu günlük olacaktır!” … kendine münhasıran ilginç bir konudur. Gecedir, sıcaktır, böcektir vs. vs….