bildirgec.org

ihtiras hakkında tüm yazılar

o filmdeki şımarık hayat

AOLradiohead | 22 December 2006 02:27

Hayat bir film çıkış başlamış olabilir belki de bir insan için. Güzel bir yağmur inceden yağarken, gözlerinin ışıltısından gökkuşağı oluşturmak gibi bir şey gibi gelir hayal kurmak. Yeni yetme bir dünyada ilk adımını atmışlık hissi gibidir gerçek bir hayali kurmak. Filmin bitmesine hiç bu kadar sevinmiş olamazsın belki de. Belki de, belkiler asıl olan gerçeklerdir senin için artık, yeni kararların arasında elini cebini sokup , haki yeşili, kalın, kaşe montunun kapşonundan sarkan cılız tüylerden karçarak baktığın dünyaya karşı, bir sigara daha yakma isteği gibi. Bir elin sigaranı araken, diğeri beklenmekte olan ateşin suflörü olan çakmağa gider, ısınmak süsü verilmiş bir yangının tetiğidir aklına gelen o mücizevi hayat ışıklarının salınan,tutuncuya çalan, sarı-sıcak yansımasında. Yakılır sigara ve elin düşlediğin bir kızın elini tutarken gerçekten hissedersin onu. Onun senin için, hayatta tutunamamış, üzerinde eskilerle, yırtılmış ama hala yamaları olan siyah bir başkasının eskisiyle ısınan, sakalları ve bıyıkları arasından, gözüne çalınan soluk pembe, çatlak, bir sevgilinin öpücüğünün oraya konduğunu hayal edemeyecek kadar aşk afyonundan uzak olan dudaklarına, kendi sonu için, yaralı ve üşütmüş ciğerlerinin sonuna kadar doldurma arzusuyla, nasırlı, kirli, eskisinden uzak ve titrek parmakları arasında, ona umduğu hayat öpücüğünü vermeye hazırlanan ucuz ve kim bilir kaç kere söndürülmüş, ardından tekrar yakılmış sigarasının içmek için yanan, dumanı şehrin isi olmuş bir ihtiyar için kaygılandığı kadar senin için kaygılandığını, hayatım derken nasılda hayatın olduğundan bahsedercesine korkak, ürkek bakışların odak noktası olur irisi benekleri gözlerimiz. Yağmura karışıp esen nemli rüzgar, anlına düşen kehküleri sağdan sola doğru üflerken onun dudakları gözüne çarpar, saç tanelerine konanı çisil çisil, ıslatmaya meyilli şakacı yağmur sesleri, düzenbaz, kışkırtıcı kışın işaret fişeği gibi parıldar gözlerinde, sıcak ruhların bulvarında üşümemek için onun hayallerine, sevgisine sarılsın. Ten uyumu küçük bir virgül olmuştur artık senli benli samimi cümlelerin arasında, kopukluk giderici bir çizik. Ya da yazarın sakarlığı da olabilir o virgüller. Meğerse tüm sevişmeler tek solukta okunması gereken küçük bir bale kızının ilk öpüşmesi gibiymiş. Soluksuz, taze, mecburi ve tatminkar.. Hayal kırıcı bir mükemmelik… Geçmişe olan koca bir kin. Acımasız kaderin dayatmalarına atılmış ilk tokat kadar sıkı ve vurucu virgülsüz bir cümlenin sonsuz yankılarının arasında terlemiş vucutların, buruşuk yatak örtüsünde bıraktığı nem izlerine hayranlıkla bakan azrailin öfkesine küçük virgülsüz bir göndermedir ha, nedersiniz? Ruhlarımız kocaman virgülsüz, soluksuz, okunmaya aç bir cümledir belki.

Kadınlar aşık olurmu?

melo86 | 24 January 2006 20:43

Hep merak ediyorum, acaba erkekler gibi fedakarlık yapark aşık olurlarmı, yoksa lafta herkes aşık olur. Ben her kadının aşkının altında bir şey arıyorum valla, bir menfaat.

blog mu neyse, gafam karışıyo

avbebe | 20 April 2005 13:31

yaw az önce buna benzer bişey evli ünlüler çiftleri mi çiftlerin en ünlü evlilikleri mi ne öyle bi yere de yazdıydım. ben esasen ciddi bi işi olan internete de iş icabı giren biriydim. bi haller oldu bana, ne görsem atlar oldum. bu blog işin araştırırken bildirgeç.com’u gördüm siteyi gezdim, yetmedi üye oldum, yetmedi yazı yazıyorum, acaba diyorum bi rahatsızlık falan olabilir mi bende, bi dolu da işim var yetişmesi gereken, noluyo ya bana. katatonik şizofren mi dersin andro menepoz mu.