Birinci Kısım

1.
Chicago’da şehre çok da uzak olmayan sakin bir semtte, bitişik nizam sıralanmış evlerden birini tutmuştum. Dün akşam eve yerleşmeye çalışırken yan bahçeden sesi geldi. “Humbert” diyor gerisi anlamadığım dilde bir şeyler. Sonra bir köpek havlayarak karşılık veriyor. Sesi benim Tina’ma oldukça benziyor. (eski sevgilim olana değil golden retriever olana) O nymphet sesiyle “Humbert!” diyor arada sonra uzun uzun bir şeyler anlatıyor, ama ben pek bir şey anlamıyorum. Yine de uzun süre bahçede bir şeyle uğraşıyormuşum gibi yapıp onun avlusuna bitişik olan duvarın dibinden onları dinledim. Neyse ki Humbert’ın havlamaları o tuhaf dil kadar yabancı gelmedi kulağıma.