Dikkat et Hrandt Dink seni öldürecekler…
Tiyatro Festivali’ nin bir oyununu bile izlemeden kaçıracağıma deli gibi üzülüyordum. Kaç senedir İstanbul’ dayım ve bu kaçırdığım o kadar sene(ninci) festivaldi. Arkadaşımla vapurda unutulmuş bir bülten bulmuştuk. Hemen geriye kalan günlerde hangi oyunlar kaldı onlara bakmaya başladık. Arkadaşımla ilk önce gidilecek oyunların listesini yaptık, sonra ekonomik olanı, en son ise yeri ve zamanı elemesi yapıp Kırmızı Pazartesi’ ye bi çift bilet almaya karar verdik. Şansımızdan bilet vardı ve biletleri o güne kadar buzdolabının buzluk kısmının kapağına mıknatıslayıp beklemeye koyulduk.
Haldun Taner’ de yerlerimize otururken, koltuğa yerleştirilmiş zarflara hemen göz attık. O da ben de, ne olduğunu merak ederken, oyunun başlayacağı anonsu yapılıyordu. Zarfın içinde eskitilmiş bir kağıtta şu yazıyordu:
“Dikkat et Santiago Nasar seni öldürecekler!”
Oyun ve eser koltuğa oturur oturmaz başlıyordu. Oyunun sonunu herkes biliyordu. Kitabı okumamıştım ama bu durum oyun için ayrı bir ironiydi. Santiago Nasar’ ın öldürüleceğini herkes biliyordu. Ama kimse ölmesini engellemeyecekti, engelleyemeyecekti… oyunu izleyenler bile.
Oyunun sonunda uzun bi alkıştan sonra, uzun uzun düşünmüştüm. Eve gidince okuduğum haber, bazı yazarların ne kadar büyük yazar olduğunu ama buna rağmen medyanın tercihiyle asıl kahinin Nostradamus olabileceğinin örneğiydi.