bildirgec.org

hiyanet hakkında tüm yazılar

DÜNYAYI KURTARIYORUM, GERİ ÇEKİLİN!(2)

cellatlina | 24 October 2010 16:56

–yalnızlığını, insanlarla ilişkilerini, ikilemlerini, yaşamak güdüsü ve güdüsüzlüğünü “ŞAK!” diye çözdüm.onun dünyasını, gerçeklerini, şakalarını ve yanılgılarını…müziğini…kaskatı olmuştu dünyasından kuş bile geçmiyordu;bir iguana gibiydi.anlatılamaz garip bir yaratık…ve sürüsüyle yaşıyordu.–

Dünyadaki tüm dilencileri toplayan adam onlara şöyle dediğinde ben de duydum: SİZ BİLEREK ÇÖMELENLERDEN DEĞİL, DİMDİK BAKANLARDANSINIZ.
Elimi kaldırdım, tüm dilencileri toplayan adam, kısa bir süreliğine gözgöze gelmemizin ardından, bana söz verdi. “Bu dünyayı satmak bize kaldıysa; artık öyle bakamayacağız.” dedim.
Müthiş müzikal bir sessizlik belirdi, havada asılı durdu ve sonra taş gibi yere düştü.
Sonra planlar değişmedi tabii, dünyayı satmak için büyük bir tezgah hazırlamaya başladık, ardından biraz düşündük ve en tatlı satış stratejilerimizi geliştirdik.
Benim içime sinmiyordu dünyayı homoseksüel bir iguanaya satmak. Ancak en güzel stratejiler hep onun için hazırlanıyordu. Onu etkilemek zorunda hissettik kendimizi çünkü. Satış günü iguana familyasına tüm hünerlerimizi gösterdik; iyi olduğumuzu, dünyayı da iyi halde satışa çıkardığımızı, geleceğin iyi olacağını, cinsiyetlerin ayrımı söylentilerinin hep yalan olduğunu, dünyada artık dilenmeyen bir insanın kalmadığını; yani bu enfes dünyanın tam ağızlarına layık olduğunu ballandırarak anlattık bir avucumuz açık şekilde. iguanalar kahkahalar atarak dinlediler, homoseksüel iguana ise genellikle somurtuyor bir yandan da çilekli dondurmasını yalıyordu.
henüz dünyanın ikinci kıtasını anlatmaya yeni başlamıştık ki iguanalardan biri -zaten topu topu 150 kişiydiler- sürünerek bizim olduğumuz bölgeye yaklaştı. sustuk ve ürktük. bir anda tüm bu olanların bir rüya olduğunu farzettim ve harekete geçtim; iguanalara doğru koşup birbirlerinin aralarıdaki mesafenin çoğalmasını sağladım; bu sefer onlar ürkmüşlerdi. “vermiyorum lan dünyayı” diye bağırdım. tüm dilenciler hayretle yüzüme bakıyorlardı, “sıkıysa alın!” dedim. homoseksüel iguana bu halimden etkilenmişe benziyordu.

Dünyanın En Aptal Hırsızları

Cyrano | 02 September 2008 11:07

sadece ihtiyacım olan şeyleri alıp çıkacağım ahbap sorun istemiyorum
sadece ihtiyacım olan şeyleri alıp çıkacağım ahbap sorun istemiyorum

Bir soygunun başarılı olmasındaki en önemli etken kusursuz, zekice bir plandır. Plansız veya dikkatsiz bir hırsız ise hedefine ulaşamayacağı gibi, “aptal” sıfatıyla anılmaktan da kurtulamayacaktır. İşte karşınızda aklı havada, ne yaptığının farkında bile olmamasına rağmen soygun yapmaya kalkışan şapşal hırsızların komik ya da bazen trajikomik hikayeleri…

Sinemanın kusursuzlaştırdığı banka ya da kumarhane soygunlarını bir kenara bırakalım. Senaristlerin aylarca üzerinde kafa patlatarak planlayıp, işlerine geldiğinde uyduruktan bir cihaz icat ederek soyguncuların işlerini kolaylaştırdıkları hikayelerin gerçekle pek alakadar olmadığı aşikâr. Peki bunun gibi profesyonelce yapılmış soygunlar yok mu? Olmaz mı yiğidim? FBI (efbiyay)’ın İnternet sitesinde “arananlar” bölümüne şöyle bir baktığınızda ne cingöz hırsızlar, ne çetrefilli hikayeler olduğunu görüp “vay anasını” çekebilirsiniz.

Örneğin, 2005 yılında “suni çim işi” yapıyormuş gibi görünüp tünel kazarak Brezilya Merkez Bankasını soyup 68 milyon dolar çalan Reboldo Çetesi. Ya da geçtiğimiz Mart ayında Brüksel’deki

bizim oralarda elmas çalan adamı sofraya çağırmazlar
bizim oralarda elmas çalan adamı sofraya çağırmazlar

ABN Amro Bankası’ndan çalınan 21 milyon dolar tutarındaki elmaslar. Hırsızlar halen bulunamadı. 2004 yılında da İrlanda’nın başkenti Belfast’taki Northern Bankası’ndan 42 milyon dolar çalınmıştı. Bankanın güvenlik görevlilerinin üniformalarının aynısını giyerek bankanın arka kapısından kolayca soygunu gerçekleştiren hırsızlar İngiltere tarihinin en büyük soygununu yapıp ortadan kayboldular. Keyiflar keka.