Bir mevsim diğer bir mevsime dönerken hiç mi haberi olmaz insanın?
İlkbaharın o eşsiz kıpırtısı; renklerin her tonunun cömertçe dört bir tarafa serilişi ve kuşların bu görüntüye alkış tutan enerjik şakımaları…Hiç biri görülmez, duyulmaz mı olmuştur?
Ya da hiç mi güneşin giderek yaktığını, kavurduğunu bilemez…O kavuran ama bir taraftan da gülümseyen güneşin doğadaki her canlının nasıl içine işlediğini, o canlılara nasıl hayat verdiğini fark edememiştir?
Sonbaharın eşsiz sarı tonları kucak açtığında, istemsiz bastığı yaprağın hışırtısını da işitmemiştir? O havalarda içilmeyi daha çok hak eden mis gibi bir kahve de mi eşlik etmemiştir üzerinde ince bir battaniye ile cama bakarken? Ya da o camdan zaten hiç mi bakılmamış mıydı…?